Fehim TAŞTEKİN
İsrail’in kayıplar yaşadığı 6 Ekim 1973 savaşının 50’inci yıldönümünde Gazze Şeridi’nden başlatılan operasyon, Filistin sorununu kuşatan yerleşik parametreleri darmadağın etti. İsrail’in dokunulmazlığı, yenilmezliği ve her şeye rağmen güvende olduğu miti yıkıldı.
Hamas’ın askeri kanadı Kassam Tugayları saldırıyı 5 bin roket atarak başlattığını duyurduğunda aklıma gelen ilk şey, 2014’te Gazze’de cehennemin ortasında kaldığım savaşta Filistinli örgütlerin yağmur gibi yağdırdığı roketlerin sayısının 50 günde ancak 4 bini bulduğuydu. 2013’te Mısır’da Müslüman Kardeşler eliyle kapattırılan tünellerin işlemediği farz edilirse Gazze’deki örgütlerin boşalan silah stoklarını doldurmakta zorlanmadığı, hatta kapasiteyi artırdıkları ve yeraltı tesislerinde İsrail’in gururu Demir Kubbe’yi delecek kadar üretim yapabildikleri anlaşılıyor. 2014’teki büyük yıkımın üzerine İsrail’in söyleyebildiği şey Hamas’ın tünelleri, sığınakları ve üretim tesislerini yerle bir ettikleriydi. Hamas şimdi hedef olarak İsrail’e sınır çizmekten bahsediyor. Bu hamlede Hamas yalnız değil; İslami Cihad ve Filistin Halk Kurtuluş Cephesi (FHKC) de operasyona ortak.
***
Peki Aksa Tufanı’nın çizebileceği sınırlar ne olabilir ya da bunun sonuçları nedir?
- Elbette her iki tarafta da medya ve algı savaşı kınanması gereken görüntüler üzerinden gidebilir. Fakat angajman kurallarını ya da caydırıcılığın boyutlarını belirleyen silahların gücü ve taktik hamleler. Düne kadarki görünüm basitti; Gazze’de ölen Gazze’de kalır. Yani Gazze hem İsrail’in izin verdiği kadar nefes aldığı açık hapishanedir hem de gömüldükleri mezardır. Çatışma çıkar, yıkım olur ama her şey Gazze cehenneminin içinde kalır. Evvela bu denklem bozuldu.
- İkincisi savaş İsrail’e taşındı. Gazze’yi hapishaneye çeviren demir parmaklıklar aşıldı; motorlu savaşçılar karadan, motorlu paraşütçüler havadan İsrail yerleşimlerine ulaşarak biri askeri üs olmak üzere 28 yerde çatışmaya girdi. İsrailli yetkililerin verdiği bilgilere göre ikinci günün sonunda 20 yerde kontrol sağlanırken 8 yerde çatışmalar devam ediyordu. Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te beton bariyerler, Gazze’de yüksek demir örgüler İsrail’i artık güvende tutamıyor. 2021’deki operasyona "Surların Muhafızı" adını koymuşlardı. İki yıl sonra surlar delindi. Bu kez çatışma sahasını dayatan taraf Filistin oldu.
- Üçüncü husus; İsrail onlarca yıl sonra ilk kez bu kadar büyük kayıplar verdi. Dün akşam itibariyle ölen İsraillilerin sayısı 700’e, yaralananların sayısı 2 bin 200’e ulaştı. İsrail’in Gazze’ye misilleme saldırılarında ise 413 kişi öldü, 2 bin 300 kişi yaralandı.
2008-2009’daki Dökme Kurşun Operasyonu’ndan bu yana oluşan bilançoyla kıyaslandığında İsrail açısından durum vahim. 2008-2009, 2012, 2014 ve 2021’deki büyük operasyonların yanı sıra kısa süreli çatışmalarda ölen İsrailli sayısı 308. Filistinlilerin kaybı 6 bin 407. Aynı dönemde yaralanan Filistinli sayısı 152 bin 560, İsrailli sayısı 6 bin 307.
- Dördüncü husus; yine ilk kez onlarca İsrailli esir alındı. Takas pazarlığı için kullanılacak esirler İsrail’in en fazla zorlanacağı konu. En az 53 esir ya da rehineden söz ediliyor. 2011'de Gilad Şalit için müzakereleri yürütmüş olan Gershon Baskin, Hamas'ın esirleri yer altına götürmüş olabileceğini ve onları bulmasının zor olacağını belirtirken şunu öngörüyor:
“İsrail'in bir numaralı hedefi, onları müzakereler yoluyla değil askeri operasyonla bulmak olacaktır."
Başbakan Benyamin Netanyahu esir ya da rehineler için Tuğgeneral Gal Hirsch’i koordinatör olarak atadı.
- Beşincisi İsrail her halükarda koruyabileceğini düşündüğü Gazze’ye yakın 24 Yahudi yerleşim merkezini tahliye etmek zorunda kaldı.
- Altıncısı İsrail istihbaratı tökezledi. Her bir Filistinlinin telefon, kapı ve telefon numarasını bilen, Gazze’yi havadan 24 saat gözetleyen İsrail istihbaratı Aksa Tufanı’nın uzun süren hazırlık çalışmalarını gözden kaçırdı. Bununla ilgili büyük bir soruşturma da başlatıldı. Filistinlilerin bunu nasıl başardığına epey kafa yormaları gerekecek.
-Yedincisi mevcut kabineyle bu savaşın yönetilemeyeceğinden hareketle muhalefetin katılımıyla ulusal birlik hükümeti kurulması gündemde. İsrail iç siyasetinde birileri bedel ödemek zorunda kalacak.
- Sekizincisi Filistin’i coğrafi olarak parçalara ayırarak direnişi bitirme stratejisi çöktü. Yasadışı yerleşimler ve apartheid uygulamalarıyla felç edilen Batı Şeria’da silahlı direniş unsurları büyüyor. Oslo Anlaşması El Fetih’i bir direniş gücü olmaktan çıkarıp İsrail’i ilgilendiren kaygıların peşine taktı. Ama artık Cenin, El Halil, Nablus ve Tulkarim gibi yerlerde Gazze’ye hapsedilmiş örgütlerin uzantıları büyüyor. El Fetih içinde de merkezden bağımsız direniş unsurları artıyor. Filistinli örgütler önce İsrail güçlerinin dikkatini Batı Şeria’ya çeken hamleler yaptı. İsrail’in Gazze’de kopan tufana hazırlıksız yakalanmasında bu taktik işe yaramış olabilir. Malum İsrail güçleri bir süre önce Cenin’e girmeye kalkışmıştı. Bir süreden beri Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te yeni intifadalar fokurduyor. Buralarda açılacak cepheler bölgenin Yahudi yerleşimlerle iç içe olması nedeniyle korkutuyor.
- Dokuzuncusu; bir sınır da İsrail’in içinde çiziliyor. 1948 ve 1967 sınırlarında kalan Filistinliler uzun bir aradan sonra 2021’de yerleşmiş bir yargıyı yıkmıştı: “İsrail vatandaşı Araplar artık Filistin davasının parçası değil.” İsrail Arap nüfusu kendince halletmiş ve Filistin davasından koparmıştı. Aksi oldu. Mescid-i Aksa’daki olaylar onları da sokaklara döktü. Artık Gazze, Doğu Kudüs ya da Batı Şeria karıştığında Yahudi-Arap karışımı kentlerin yangın yerine dönme ihtimali var ve bu da İsrail’i düşündürüyor.
Şimdi Netanyahu, ABD’nin sonsuz desteğiyle “uzun sürecek ve kazanılacak” bir savaş vaat ediyor. Yani Gazze’yi yerle yeksan edecek. Özellikle esirlerin bulunması ve kurtarılması için kara harekâtından kaçış olmayacağı vurgulanıyor. Bunun için hazırlıklar yapılıyor. Ama bir yandan da çatışmalar genişlerse İsrail’e başka cephelerin açılması endişesi var.
- Buradan onuncu çizgiye geçelim; Gazze’de işler kontrolden çıkarsa Lübnan’ın güneyinden cepheler açılabilir. Akla hemen Hizbullah geliyor ama orada Filistinli örgütler de var. Tabi dengeyi bozacak asıl faktör Hizbullah. 2006’daki Lübnan yenilgisinden sonra İsrailliler, Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah’ın ağzından çıkan her kelimeyi teraziye koyuyor. Hizbullah silah stokunda güdümlü füzeler ve emrinde onbinlerce eğitimli savaşçı barındırıyor. Hizbullah dün 1967’den beri işgal altında olan Şebaa Çiftlikleri’ndeki üç noktaya Filistin’e dayanışma adına roket fırlattı. İsrail de yanıt verdi. Şu aşamada caydırıcılığı koruma mücadelesinde Hizbullah da İsrail de hedef seçerken ‘acıtmamaya’ çalışıyor. Lübnan siyaseten ve iktisaden felç olmuş haldeyken Hizbullah’ın şu aşamada ülkeyi savaşa sürüklemekten kaçınacağı düşünülüyor. Burada bir eşik var ama aşılamaz değil.
Ayrıca Suriye’de 2011’den beri çatışmalarda deneyim kazanmış Filistinli gruplar da Golan Tepeleri’nden devreye girebilir. İsrailli yorumculara bakılırsa İsrail intikam için elinden geleni yapacak ama Batı Şeria, Lübnan ve Golan’dan cephe açılmasını önlemek için dikkatli olacak. Tufan, İran’a saldırması halinde İsrail’in nasıl bir yere dönüşeceğine dair de küçük bir prototip sunuyor.
- Aksa Tufanı’nın çizmeye çalıştığı son çizgi muhtemelen şu mesajı içeriyor:
Arap ülkeleriyle normalleşme İsrail’i güvenli kılmayacak ve Filistin davası belli ülkelerin çıkarları için toprağa gömülmeyecek. 2020’de BAE, Bahreyn, Sudan ve Fas’ın Abraham Anlaşmaları ile Tel Aviv’le ilişkileri normalleştirmesiyle İsrail epey rahatlamıştı. İsrail’le normalleşenler Filistin lehine kazanımlar olacağı savıyla ahaliyi aldatmaya çalışıyor. İsrail sadece 2022’de Doğu Kudüs'te 23 bin 861, Batı Şeria'da 4 bin 427 konut inşa ederek Filistin topraklarını kemirmeye devam etti. Son tırmanıştan önce dans sırası Suudilere gelmişti. Veliaht Prens Muhammed bin Selman geçen ay BM Genel Kurulu sırasında Netanyahu’nun keyfine keyif katacak şekilde normalleşme anlaşmasına çok yaklaştıklarını söylemişti. Bu arada Hindistan’dan başlayıp Suudi Arabistan, Ürdün ve İsrail üzerinden Yunanistan’a ulaşacak ulaşım koridoru projesi de bu normalleşmeye jeostratejik boyut ekliyor. Filistinliler arasında Suudi Arabistan’ın İsrail’le el sıkışması Filistin davasına vurulabilecek en büyük darbe olarak ele alınıyor. Haliyle Aksa Tufanı normalleşme sürecinin tam ortasına atılmış bir bomba olarak da görülebilir.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
18.06.2025
29.05.2025
10.03.2025
6.03.2025
3.03.2025
27.02.2025
24.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
7.02.2025