Fehmi KORU
Henüz ülkemiz medyasına bu âdet gelmedi; Batı ülkelerinin çoğunda, gazeteler, seçimde hangi partiye oy verilmesi gerektiğini bir başyazıyla okurlarına duyurur. Sözgelimi, ABD'de, New York Times, Washington Post, hatta San Jose Mercury News hangi başkan adayına oy verilmesini istediğini seçime beş kala ilân eder.
Âdetin bizim kıyılarımıza vurmamasının sebebi, belli başlı gazeteleri çıkaranların gönlünün aynı partide olduğunun öğrenilmesinin istenmemesidir herhalde. Bakmayın 'yandaş medya' muhabbetine; gazeteler siyasi eğilimlerini açıklasalar, CHP, bugün yine açık ara birinci gelir.
Dün bir ilk yaşandı: İngiliz Economist dergisi Türkiye'yle ilgili uzunca bir başyazı yayımladı ve bizleri CHP'ye oy vermeye çağırdı. Başyazı şu tavsiyeyle bitiyor: "Yeni hükümeti de Ak Parti'nin kurması kesin gibi; ama biz, Türklere CHP'ye oy vermelerini tavsiye ediyoruz. Mr. Kılıçdaroğlu'nun partisinin güçlenmesi, hem anayasayı daha da kötüleştirecek tek yanlı değişikliklerin riskini azaltır, hem de gelecek seçimi kazanması için muhalefete bir miktar şans tanınmış olur. Bu, Türkiye demokrasisi için en iyi garantidir."
İlk bakışta garip gelse de dünyanın aldığı yeni biçime uygun bu açıklama. Türkiye önemli bir ülke, burada kimin iktidara geleceği başkalarını da yakından ilgilendiriyor. Eskiden gizliden gizliye yürütülen çalışmalar, kulaktan kulağa fısıldanan temenniler, şimdilerde açıktan açığa dillendiriliyor. İngiliz kurulu nizamıyla ve dünyadaki etkin güçlerle paralel olarak, Economist dergisi editörleri de, (olmayan) oylarını CHP'den yana kullanmış oldular.
Neden acaba? Seçimlerde insanlar oyunu pek çok mülâhazayı göz önünde bulundurarak kullanır. Ekonomik durum, işsizlik, istikrar, asayiş/güven ve geleceğe duyulan umut bu mülâhazaların başında gelir. İngiliz dergisi iktidardaki partiyi bu alanlarda başarısız bulmuyor; tersine "Ekonomi iyi" diyor... Pek çok ülkeye ilham kaynağıymış Türkiye. Hükümet reformistmiş, başarılı bir dış politika çizgisi izliyormuş, asker-sivil ilişkilerini iyi yönetmiş...
"Peki de neden CHP?" sorusuna yalnızca "Basın özgürlüğü zedelendi, güçlü bir biçimde yeniden iktidar olduğunda, AKP, anayasayı tek başına değiştirmeye kalkışabilir" cevabı geliyor...
Ak Parti'nin 'basın özgürlüğü' konusunda aldırışsız bir görüntüsü var, evet, ancak kolayca düzeltilebilecek bir durum bu. Bundan hareketle anayasada yapılacak değişiklik endişesiyle CHP'ye oy verilmesini istemek, biraz fazla 'komplocu' bir yaklaşım olmuyor mu?
Hem de aydınların pek çoğu "Ak Parti seçimden güçlenerek çıktığında anayasa değişikliği sözünü unutabilir" kaygısı taşırken?
İngilizlerin temennisi ile son zamanlarda "Seçimden CHP birinci parti çıkacak" görüşü tartışılan bir işadamının ve iki yıl önce "Merak etmeyin, ilk seçimde iktidar değişir, sandıktan CHP-MHP koalisyon hükümeti çıkar" beklentisini Amerikalı diplomatlara aktaran ülkemizin en büyük holdingi patronunun görüşleri ne kadar örtüşüyor, değil mi?
Sormaya gerek yok, ama yine de sorayım: Washington oyumuzu hangi partiye vermemizi ister?
Yazarlar
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.08.2025
5.08.2025
3.08.2025
27.07.2025
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025