Ferhat KENTEL
Türkiye 2002’den beri yeni bir yapıya doğru evriliyordu. Toplumsal hareketlerin verdiği mücadeleler aracılığıyla kendi üzerine düşünen, farklılıklarını gören, bunları kabul etmeyi öğrenmeye çalışan bir toplum olma yolundaydı. Bir bakıma sessiz bir devrimdi bu. Ancak, geleneksel devlet ideolojisi, kurumları ve refleksleri karşısında, aynı zamanda bu devletle girilen pazarlıklar ve gerilimli ilişkiler toplumda radikal kutuplaşmaları arttırdı. Kürd meselesinin yanı sıra, devletin içindeki gerilimler, cemaat ve benzeri fraksiyonların savaşları, son yıllarda giderek hızlanan terör saldırıları, bu sessiz devrimin daha net bir saflaşmaya dönüşmesine neden oldu. Ve bütün devrimlere benzer şekilde “eski rejim”den farklı bir “yeni rejim” söylemi, güçlü bir dile dönüştü.
Yaşadığımız darbe girişimi, düne kadar devrimin kardeşleri arasında yer alan ve devlet içindeki güç ilişkilerini tekelci bir şekilde kontrol etmeye çalışan bir “cemaat”in kanlı bir marifeti olarak ortaya çıktı. Yeni bir toplum, yeni bir düzen yaşamak isteyen geniş halk kitleleri için bu darbe girişimi, “eskiye dönme” riskinin kâbus derecesinde bir işareti oldu.
Darbenin ezilmiş olması, sessiz bir devrimi sessizlikten çıkarıp, gerçek bir devrim yaptı ve Yenikapı mitingi devrimin taçlandığı yer oldu... Yenikapı mitingi yıllardır darbeler karşısında sessiz kalan bir toplumun öfkesinin boşalmasına; geçmişin intikamının alınmasına şahitlik yaptı... Güçsüzlükten ötürü ses çıkaramadığı, üstüne üstlük alkışladığı, onayladığı darbelerden sonra, sonuncusunu ezmenin getirdiği zafer duygusunun yaşanmasını sağladı...
Ancak gene hiçbir devrimde zaten olmadığı gibi, bir “özlenen tablo” olarak Yenikapı da “tüm milletin” bir araya geldiği bir yer olmadı. Herkesin gelmeye çalıştığı ama gelemediği, gelse bile özdeşleşemediği; devrimin öncülerinin dilinin, duygunun, heyecanın ve kutsamanın hâkim olduğu; bunun yanısıra Ermeni’ye, Bizans’a, ötekilere karşı nefretin de araya sızdığı bir “totallik” kuran, farklılıklar üzerinde “ezici” bir etki yaratan bir olay oldu.
“Devrim zamanı”nın bu türden bir total kimlik inşasını beraberinde getirmesi anlaşılabilir. Ama içinde yaşadığımız “milli birlik ve beraberlik” görüntüsünün içine eski rejimin bilumum tehlikeli şahsiyetleri de girmeye başlayınca “hangi birlik ve beraberlik?” sorusunu sormak gayet meşru hale geliyor.
Türkiye tarihinin her döneminde ihtiyaca binaen, muhayyel bir “birlik ve beraberliği” en azından lafta tesis etmek için her zaman “düşmanlar” kullanılmıştır.
İşte Ermenilik böyle bir zamanda devreye gene sokuluyor. Küfür olarak... Düşmanın teke -FETÖ- indirildiği zamanda bile... Eski rejimin temsilcileri tarafından...
Ve ne gariptir ki, Hrant’ın mahkemelerinde linç uygulayanlar, Agos’un önünde tehditler yağdıranlar, yani “eski”nin mahfilleri bizzat şahıs olarak olmasa bile, taşıdıkları zihniyet itibariyle, hep beraber bugün birlik ve beraberlik tablosunun içinde yer alıyorlar.
Bu durumda, Hrant’ı öldüren şebekenin içinden bir takım cemaatçi polis ve jandarmalar ortaya çıkarken, diğerleri birlik ve beraberliğin içine kaçıp kurtuluyor olmasınlar?
Bugün gerçekten “yeni Türkiye”den bahsedeceksek, Yenikapı miting alanında kendisini anlatamayanların farklı seslerinin duyulacağı bir demokratik ortama doğru hızla yürümekten başka çare yok.
Aksi takdirde, eski rejimin zaten gayet başarıyla yürüttüğü, sürekli “milli birlik ve beraberlik” söylemleri üreten, sadece kendinden ne kadar mutlu olduğunu anlatan, kendi kendine güzellemeler düzen “eski” bir yapıda, üstelik güçlü halk desteğiyle daha da mutlaklaşarak, “yaşıyormuş gibi” yapmaya devam edebiliriz.
Ve üstelik, nice canlar pahasına darbeyi atlatmış bir toplumda, bir takım çıkar çevrelerinin -bütün devrimlerde olduğu gibi- sınırsız bir özgüven ve izansızlıkla her şeyi mübah göreceği; “adaletin” terk-i diyar edeceği acıklı bir ülkeye dönüşme riskimiz mevcut görünüyor.
- See more at: http://bas-haber.com/tr/article/2973/yenikapiya-sizan-cemaatler#sthash.JpS4y3eK.dpufYazarlar
-
İbrahim KirasOrtada aslında bir ‘plan’ yok 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsıl sorunumuz TL değil dolar enflasyonu 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanTrump’ın Gazze Planının Ak Parti çevresinde yarattığı derin çatlak 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTrump kuzulara şah olunca… 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.07.2024
16.04.2024
5.02.2024
12.07.2023
24.01.2023
26.11.2021
2.05.2021
16.04.2021
10.10.2020
9.09.2020