Gökçer Tahincioğlu
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı soruşturmalarda “suç örgütü kurmak” iddiasıyla tutuklanıp, “teröre yardım” suçlamasında serbest bırakılması üzerine İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na kayyım atanması yolunun “şimdilik” kapandığı yorumları yapıldı.
İmamoğlu, sadece “suç örgütü” suçlaması nedeniyle tutuklandığı için, karar itirazla değişmez ve terör suçundan hüküm giymezse, kayyım atanmayacağı ifade edilse de yasa aksine de olanak tanıyor. İçişleri Bakanlığı’nın kayyım atamak için davanın bitmesini bekleme zorunluluğu bulunmuyor ve Bakan'ın yetkisi sadece terör suçlarıyla sınırlı değil. İçişleri Bakanı’nın sadece soruşturma ya da yargılamayı gerekçe göstererek görevden uzaklaştırma ve sonrasında kayyım atama yetkisi de var. Ancak bu yol istisnai olarak uygulandı. Bunun dışında Cumhurbaşkanı’na Şubat’ta çıkan yasayla, Devlet Denetleme Kurumu’nun yapacağı denetleme sonunda - belediye başkanları dahil- kamu görevlilerini görevden uzaklaştırma yetkisi verildi. Kayyım ataması yapılmazsa çoğunluğun CHP’nin elinde olduğu İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nin seçeceği CHP’li bir isim belediyeyi yönetebilecek.
Başsavcılığın şaşırtan yorumu: Zaten diğerinden tutuklandı
İmamoğlu hakkındaki kararlar, garip bir sürecin ardından açıklandı. Sabah erken saatlerde iktidara yakın medya kuruluşları, İmamoğlu'nun yolsuzluk suçlarından tutuklandığı, terör suçundan ise adli kontrolle serbest bırakıldığı haberlerini servis etti. Saat 10.00 sıralarındaki bu haberlerden yarım saat sonra, savcılık kaynakları gazetecileri kararın henüz çıkmadığı konusunda uyardı. Bu uyarıdan önce CHP’li vekiller ve avukatlar, ısrarla, “Hâkimliğin kapısında bekliyoruz, karar yok” açıklamasını yapıyordu
Bu nedenle uzun süre beklendi. Yaklaşık iki saat sonra kararlar İmamoğlu’nun yüzüne okundu. İmamoğlu, yolsuzluk suçlarından tutuklandı. Terör suçundan ise sabah saatlerindeki haberlerin aksine adli kontrol kararıyla değil doğrudan serbest bırakıldı.
Başsavcılıktan konuyla ilgili yapılan açıklamada şöyle denildi:
“Cumhuriyet Başsavcılığımızca yürütülen soruşturmalar kapsamında nöbetçi sulh ceza hakimliğince; mali nitelikli soruşturma kapsamında şüpheli Ekrem İmamoğlu’nun suç örgütü kurmak ve yönetmek, rüşvet almak, intikam, hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek ve ihaleye fesat karıştırmak suçlarından tutuklanmasına, üzerine atılı terör örgütüne yardım etme suçundan kuvvetli suç şüphesi bulunmakla birlikte mali nitelikli suçlardan zaten tutuklanmasına karar verildiğinden bu aşamada gerek görülmemekle birlikte talebin reddine karar verilmiştir.”
Kuvvetli suç var, tutuklama “şimdilik” yok
Bu açıklama birçok açıdan ilginç bulundu. Ayrı yürütülmelerine, terör soruşturmasının terör savcılarınca yürütülmüş olmasına rağmen iki soruşturmanın tek sepette değerlendirilmesi şaşırtıcı karşılandı. İki suçlama ile ilgili olarak ayrı tutuklama taleplerinin bir arada değerlendirilmesi ve "kuvvetli suç şüphesinin var olduğu" savunulmasına rağmen apayrı bir suçlamadan verilen tutuklama nedeniyle 'terör'den tutuklama kararı verilmediğinin belirtilmesi bu şaşkınlığın nedeni. Ancak hâkimlik tutanağında da aynı ifadelerin yer aldığı anlaşıldı. Nöbetçi Sulh Ceza Hâkimliği, “şimdilik” kaydı düşmedi ancak İmamoğlu'nun 'terör' suçlamasından bu gerekçeyle serbest bırakılmasını kararlaştırdı. “Mali suçlardan tutuklanmamış olsan tutuklanırdın” mesajı verdi.
“Şimdilik” vurgusu da İmamoğlu’nun üzerindeki terör suçlamasının devam edeceğinin, günü geldiğinde tutuklanabileceğinin işareti gibi yorumlandı. Mali suçlardan tahliye olsa bile bu suçtan tutuklama yapılmasının ileride söz konusu olabileceği yorumlarına yol açtı.
Terör soruşturmasında birlikte gözaltına alınan Şişli Belediye Başkanı Resul Ekrem Şahan, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat ve Reform Vakfı Başkanı Mehmet Ali Çalışkan’ın “teröre yardım” suçundan tutuklanmaları da bu soruşturmanın “Damokles’in kılıcı gibi” İmamoğlu’nun üzerinde kalacağını gösteriyor.
İmamoğlu hakkındaki kararların ardından yaşanabilecek muhtemel gelişmeleri de şöyle sıralamak mümkün:
- İmamoğlu, tutuklanmasına ve diplomasının iptal edilmiş olmasına rağmen CHP’nin bugün yapacağı Cumhurbaşkanlığı adaylığı ön seçimine tek aday olarak girecek. Ön seçim CHP tarafından yapıldığı ve yasal bağlayıcılığı olmadığı için İmamoğlu’nun sandıktan çıkmasının önünde engel bulunmuyor. CHP de Cumhurbaşkanı adayını İmamoğlu olarak ilan edebilecek. Ancak bu resmi aday olduğu anlamına gelmiyor. Yarın erken seçim kararı alınması ve adaylık başvurusu sürecine kadar diplomasının iptali kararının ortadan kalkmaması halinde, tutukluluk halinden değil ancak diploması bulunmadığı için İmamoğlu’nun adaylık şansı yok.
- İmamoğlu, sadece yolsuzluk suçları ile ilgili, “suç örgütü kurmak ve suç örgütünü yönetmek, lideri olmak” suçlaması nedeniyle tutuklandı. Tutuklanmasının talep edildiği teröre yardım suçlaması konusunda ise adli kontrolle serbest bırakılmasına karar verildi. Savcılığın bu karara itiraz hakkı bulunuyor. İtiraz sonrası karar değişmezse, İçişleri Bakanlığı’nın kayyım atayamayacağı değerlendirmeleri yapılıyor. Belediye Kanunu’nun 45. Maddesine göre, bu durumda İBB Belediye Meclisi, tutuklanan belediye başkanının yerine bir ismi seçebiliyor. Seçilen isim, belediye başkanı sıfatıyla belediyeyi yönetiyor. Kayyım ataması yapılmazsa Belediye Meclisi’nde çoğunluk CHP’de olduğu için CHP’li bir isim bu durumda belediyeyi yönetmeye devam edecek.
- 2016’da OHAL döneminde, İçişleri Bakanı’na terör suçları söz konusu olduğunda kayyım atama yetkisi verildi. Kararnameyle getirilen bu düzenleme, daha sonra yasalaştırılarak kalıcı oldu. İmamoğlu, “terör örgütüne yardım” ile suçlandığı için yasanın 45. Maddesine göre İçişleri Bakanı’nın kayyım atama yetkisi gündeme gelecekti. Bakan Ali Yerlikaya, belediyeyi yönetmesi için kayyım atayabilecekti. Bugüne kadar CHP ve DEM Partili belediyeler için bu yetki kullanıldı. Esenyurt’un CHP’li başkanı Ahmet Özer için terör suçundan tutuklama kararı verilir verilmez, yerine kayyım atandı. Ancak savcılığın bu suçtan serbest bırakılmasına itiraz hakkı bulunuyor. İtirazla sonuç değişmez ve İmamoğlu, herhangi bir davada terör suçundan hüküm giymezse kayyım ihtimali zayıflayacak ancak ortadan kalkmayacak. İtiraz üzerine tutuklama kararı verilirse kayyım atanabilecek. Bunun dışında kayyım ihtimalleri de bulunuyor.
Belediye Kanunu’nun 45. maddesinde, “Ancak, belediye başkanı veya başkan vekili ya da meclis üyesinin terör veya terör örgütlerine yardım ve yataklık suçları sebebiyle görevden uzaklaştırılması veya tutuklanması ya da kamu hizmetinden yasaklanması veya başkanlık sıfatı veya meclis üyeliğinin sona ermesi hallerinde 46.ncı maddedeki makamlarca belediye başkanı veya başkan vekili ya da meclis üyesi görevlendirilir” hükmü yer alıyor. Bu nedenle, önce görevden uzaklaştırma sonra kayyım ataması kararı veriliyor. 46. maddede de “Belediye başkanlığının herhangi bir nedenle boşalması ve yeni belediye başkanı veya başkan vekili seçiminin yapılamaması durumunda, seçim yapılıncaya kadar belediye başkanlığına büyükşehir ve il belediyelerinde İçişleri Bakanı, diğer belediyelerde vali tarafından görevlendirme yapılır” hükmü yer alıyor.
- Aynı yasanın 47. Maddesi, İçişleri Bakanı’na, görevleriyle ilgili suçlardan haklarında soruşturma ve kovuşturma açılanları görevden uzaklaştırma yetkisi de tanıyor. Doğrudan kayyım atanması tanımı yapılmıyor ancak görevden uzaklaştırma yapıldıktan sonra kayyım ataması gündeme geliyor. Bu yol nadir olarak kullanılsa da İBB için kayyım ihtimali devam ediyor.
Siyasi yaşamı da risk altında
İmamoğlu, tutuklandı ancak hakkındaki diğer gelişmeler ve bu soruşturmalarda yaşanacak olası aşamalar siyasi yaşamını da yakından ilgilendirecek. İhtimaller şöyle:
- İmamoğlu, diplomasının iptali ile ilgili hukuk mücadelesini cezaevinden yürütmek zorunda kalacak. Diploma iptali ile ilgili İstanbul Üniversitesi kararının iptal edilmemesi ve öncesinde yürütmesinin durdurulmaması durumunda zamana karşı bir yarış başlayacak. Yargı süreci bitmeden erken seçim kararı alınırsa, yürütmeyi durdurma ve iptal kararı verilmemişse, İmamoğlu, lisans mezunu sayılmadığı için Cumhurbaşkanı adayı olamayacak.
- Ancak bu durumda milletvekili olması ve dokunulmazlık kazanması mümkün. Böyle bir ihtimal söz konusu olursa, Can Atalay tartışmasında olduğu gibi cezaevinden vekil seçilmesi nedeniyle tahliye edilip edilmeyeceği tartışılacak.
- Diploma iptali kararı ile ilgili yürütmeyi durdurma kararı çıkar ya da karar iptal edilirse, İmamoğlu, kesinleşen bir cezası yoksa, cezaevinde olsa bile olası bir erken seçimde Cumhurbaşkanı adayı olabilecek.
- Riskler sadece diploma ile ilgili sınırlı değil. Cumhurbaşkanı adayı olmak için, 1 yılın üzerinde hapis cezasının bulunmaması gerekiyor. OIası bir erken seçim kararı alınması durumunda hakkındaki tüm davalar İmamoğlu açısından risk oluşturacak. Daha önce ceza aldığı “ahmak” davası olarak bilinen hakaret davasıyla ilgili dosya istinaf mahkemesinde ve karara bağlanmadı. Bu davada kararın kesinleşmesi halinde İmamoğlu siyasi yasaklı hale gelecek. Siyasi yasağının sürdüğü aşamada seçim kararı alınırsa, diplomasını geri kazanmış olsa bile aday olamayacak.
- Aynı risk tutuklandığı soruşturmalar sonunda açılacak davalarda da geçerli. İmamoğlu, bu soruşturmalar davaya dönüştüğünde suç örgütü lideri olmak ve terör yardım suçlarından yargılanacak. Hızlı yapılacak bir yargılama sonunda hüküm giyer, ceza daha sonra hızla kesinleşirse, olası bir erken seçimde yine aday olamayacak.
- İmamoğlu, diplomasını geri kazanır, yargılandığı davalarda aklanır ya da bu davalar sürerken ve kesin bir ceza almamışken seçim söz konusu olursa partisinin adayı olarak cezaevinde olsun ya da olmasın cumhurbaşkanı adayı olarak seçime katılabilecek.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.04.2025
13.04.2025
5.04.2025
29.03.2025
28.03.2025
23.03.2025
15.03.2025
6.03.2025
28.02.2025
18.02.2025