Gökçer Tahincioğlu
Bu ülke kendisini seven, karşılıksız seven, beklentisiz seven evlatlarına pek iyi davranmaz.
Ülkenin suçu yok esasen…
Ülke dediğin ne ki, toprak, ağaç, deniz…
Şöyle düzeltelim cümleyi… Bu ülkeyi yöneten sağ iktidarlar, bir yandan sürekli mağduriyetlerini anımsatırken diğer yandan bu mağduriyetlerde zerre sorumluluğu olmayanları, hatta mağduriyete karşı birlikte ses çıkartanları mağdur etmekte bir sakınca görmezler.
Desen: Tan Oral
* * *
Başlıkta beş benzemez isim var.
İdeolojileri farklı, yaşam standartları farklı, meslekleri farklı beş insanın ismi…
Maalesef bu sayıyı 15’e de çıkarmak mümkün 25’e de… Başlık sınırları izin verse 50’ye, 100’e çıkarmak da mümkün.
Furkan Karabay’dan, gencecik yürekli bir gazeteciden başlayalım.
Karabay, ilk kez tutuklanmıyor. Daha önce de haberleri, sosyal medya paylaşımları konu yapılarak tutuklandı. Cezaevine girip çıkmak Furkan’ın mesleğini yapma biçimini etkilemiyor. Cesur haberlerine her koşulda devam ediyor. Hatta şimdilerde cezaevi öyküleri yazarak, içeriyi dışarıya edebi bir dille anlatıyor.
Neden tutuklandı Furkan, hedef gösterme ve Cumhurbaşkanı’na hakaret.
AİHM’nin kararlarına, AB’den gelen uyarılara rağmen “Cumhurbaşkanı’na hakaret” düzenlemesi tutuklama nedeni sayılıyor Türkiye’de.
Başlangıçta gerçekten hakaret içeren ifadeler tutuklama nedeni sayılıyordu. Sonraları artık “yorum” yoluyla bu madde uygulanmaya başlandı. Savcılar, artık anlam çıkartarak hakaret suçunu uyguluyor.
Hedef gösterme suçunun uygulaması ise bütünüyle komedi.
Medya kurumlarını ziyaret eden, açıklamalar yapan, gazetelerde fotoğrafları boy boy yayımlanan hakim ve savcılar, memleketin en büyük adliyelerinde görev yapan ve övgü aldıklarında görünmekte bir sakınca görmeyen hakim ve savcılar, eleştirel bir haberde isimleri geçtiğinde hemen bu maddeye başvuruyor.
Bir anda terör örgütlerine bu isimleri hedef göstermiş oluyorsunuz.
Terör örgütleri ne derecede bilgisiz, ne derece cahil görülüyorsa artık bir gazetenin haberi olmadan bu isimleri görmemiş, duymamış gibi bir muamele yapılıyor.
Aslında herkes hedef göstermenin söz konusu olmadığını da biliyor. Maksadın ne olduğunu da…
Bütün suçlamalar ve hatta tutuklama bile tamam desek bu kez neden neredeyse üç aydır Furkan hakkındaki iddianamenin hazırlanmadığı sorusu karşımıza geliyor.
Yakınlarının paylaşımına göre savcı izne ayrıldığı için 1 Eylül’e kadar yok. O tarihe kadar Furkan hakkındaki suçlamaları tam olarak görme olanağı da yok iddianameyle birlikte tahliye olasılığı da. Tek yol tutukluluğa itiraz kararının sonuç vermesi.
* * *
Günlerdir Beylikdüzü Belediye Başkanlığı görevinden tutuklandığı için uzaklaştırılan Murat Çalık’ın kentten kente nakledilmesini, hastane odalarında, cezaevinde yaşadıklarına tanıklık ediyoruz.
İki kez lösemi gibi ağır bir hastalığı atlatmış Çalık için mühim bilimsel raporların sonuçları bekleniyor.
Murat Çalık
Gazeteler manşetlerden “turp gibi” diye duyuruyor, AKP’li bazı isimler çağrı yapıyor ama bekleniyor.
Ama herkes için beklenmiyor elbette.
Misal eski Keskin Belediye Başkanı…
Hani deniyor ya nasıl da eşit muamele var, nasıl da ayrımsız mücadele ediliyor bu işlerle diye…
6 Ocak’ta zimmet suçundan tutuklanan Dede Yıldırım, 13 Şubat’a yeni vekâlet verdiği avukatlarının başvurusu sonrasında, başvurudan hemen bir gün sonra tahliye edildi.
Öyle lösemi tehlikesi, kanser vs. değil… Diyabet ve KOAH rahatsızlıkları gerekçesiyle.
Hasta olan bırakılsın elbette ama nasıl ve neye göre ölçü konuluyor, herkes anlasın.
Yaşlı olan, İnfaz Kanunu’na göre zaten yatarı olmayan da bırakılsın…
Ama Murat Çalık’a yapılan bu eziyetin nedeni ne?
Mahir Polat için tahliye kararı verilince soruşturmadan ne eksildi? Hangi delil karartıldı da Çalık için annesiyle göz göze gelmeyeceği hastane katları ayarlanıyor?
* * *
Milletvekili seçilmesine rağmen tahliye edilmeyen, Anayasa Mahkemesi hiçe sayılarak cezaevinde tutulan Can Atalay’ın durumunu söylemeye bile gerek yok.
Tıpkı AİHM kararlarına rağmen türlü, dolambaçlı yollar izlenerek cezaevinde tutulan Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş gibi…
Şimdi büyük büyük harflerle iktidarın bu isimlerin tahliyesi için yasal yol aradığı bile yazılabiliyor.
Daha önce açıklanan yargı reformları, insan hakları eylem planları kadar boş bir yasal düzenleme olur elbette, gerçekten bir yasa niyeti varsa.
Anayasa orada duruyor.
90. madde gayet açık. Okuma yazma bilmeyen için bile açık.
Niyet etmeye bile gerek yok. Kanun devleti gibi davranılması yeterli…
Beş isme yaşatılanlar ülkenin kısa bir özeti… Dedik ya sayıyı yükseltmek daha daha yükseltmek çok kolay…
Tıpkı adaletsizliği bir an önce gidermenin kolay olması gibi…
Ama bunları anımsattığımızda da birileri hedef gösterilmiş oluyor değil mi?
Yazarlar
-
Taha AkyolYangın ve su 30.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİyi yönetimi hak ediyor muyuz 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKSuriye’de tarihi bir uzlaşmanın imkanları: Mutabakatın özüne ve şeklinde dair 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojava, Şam ve çözüm süreci arasında optimal bir nokta bulunabilir mi? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEHey gidi hukuk 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanBakın servet transferi nasıl yapılıyor? Bir tekil örnek… 26.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEski Türkiye’den Bir Sokak ve Bir Apartman 26.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuHukuk ve Savaş 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKendiliğin kazanılması ölçüm sorunlarına yolaçıyor 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilAynı dili konuşup neden anlaşamıyoruz? 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunVazgeçmeyeceğiz! 25.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.07.2025
17.07.2025
28.06.2025
28.04.2025
24.04.2025
13.04.2025
5.04.2025
29.03.2025
28.03.2025
23.03.2025