Gökçer Tahincioğlu

Gökçer Tahincioğlu
Gökçer Tahincioğlu
Tüm Yazıları
Furkan Karabay, Murat Çalık, Kavala, Atalay, Demirtaş ve diğerleri
24.07.2025
78
Hedef gösterme ve Cumhurbaşkanı’na hakaret gerekçesiyle tutuklanan ve üç aydır hakkında iddianame hazırlanmayan gazeteci Furkan Karabay, kentten kente nakledilen ve iki kez lösemi gibi ağır bir hastalık atlatmış, Beylikdüzü Belediye Başkanlığı görevinden tutuklandığı için uzaklaştırılan Murat Çalık, Anayasa Mahkemesi hiçe sayılarak cezaevinde tutulan Can Atalay, AİHM kararlarına rağmen türlü, dolambaçlı yollar izlenerek cezaevinde tutulan Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş... Beş isme yaşatıla

Bu ülke kendisini seven, karşılıksız seven, beklentisiz seven evlatlarına pek iyi davranmaz.

Ülkenin suçu yok esasen…

Ülke dediğin ne ki, toprak, ağaç, deniz…

Şöyle düzeltelim cümleyi… Bu ülkeyi yöneten sağ iktidarlar, bir yandan sürekli mağduriyetlerini anımsatırken diğer yandan bu mağduriyetlerde zerre sorumluluğu olmayanları, hatta mağduriyete karşı birlikte ses çıkartanları mağdur etmekte bir sakınca görmezler.

Desen: Tan Oral

* * *

Başlıkta beş benzemez isim var.

İdeolojileri farklı, yaşam standartları farklı, meslekleri farklı beş insanın ismi…

Maalesef bu sayıyı 15’e de çıkarmak mümkün 25’e de… Başlık sınırları izin verse 50’ye, 100’e çıkarmak da mümkün.

Furkan Karabay’dan, gencecik yürekli bir gazeteciden başlayalım.

Karabay, ilk kez tutuklanmıyor. Daha önce de haberleri, sosyal medya paylaşımları konu yapılarak tutuklandı. Cezaevine girip çıkmak Furkan’ın mesleğini yapma biçimini etkilemiyor. Cesur haberlerine her koşulda devam ediyor. Hatta şimdilerde cezaevi öyküleri yazarak, içeriyi dışarıya edebi bir dille anlatıyor.

Neden tutuklandı Furkan, hedef gösterme ve Cumhurbaşkanı’na hakaret.

AİHM’nin kararlarına, AB’den gelen uyarılara rağmen “Cumhurbaşkanı’na hakaret” düzenlemesi tutuklama nedeni sayılıyor Türkiye’de.

Başlangıçta gerçekten hakaret içeren ifadeler tutuklama nedeni sayılıyordu. Sonraları artık “yorum” yoluyla bu madde uygulanmaya başlandı. Savcılar, artık anlam çıkartarak hakaret suçunu uyguluyor.

Hedef gösterme suçunun uygulaması ise bütünüyle komedi.

Medya kurumlarını ziyaret eden, açıklamalar yapan, gazetelerde fotoğrafları boy boy yayımlanan hakim ve savcılar, memleketin en büyük adliyelerinde görev yapan ve övgü aldıklarında görünmekte bir sakınca görmeyen hakim ve savcılar, eleştirel bir haberde isimleri geçtiğinde hemen bu maddeye başvuruyor.

Bir anda terör örgütlerine bu isimleri hedef göstermiş oluyorsunuz.

Terör örgütleri ne derecede bilgisiz, ne derece cahil görülüyorsa artık bir gazetenin haberi olmadan bu isimleri görmemiş, duymamış gibi bir muamele yapılıyor.

Aslında herkes hedef göstermenin söz konusu olmadığını da biliyor. Maksadın ne olduğunu da…

Bütün suçlamalar ve hatta tutuklama bile tamam desek bu kez neden neredeyse üç aydır Furkan hakkındaki iddianamenin hazırlanmadığı sorusu karşımıza geliyor.

Yakınlarının paylaşımına göre savcı izne ayrıldığı için 1 Eylül’e kadar yok. O tarihe kadar Furkan hakkındaki suçlamaları tam olarak görme olanağı da yok iddianameyle birlikte tahliye olasılığı da. Tek yol tutukluluğa itiraz kararının sonuç vermesi.

* * *

Günlerdir Beylikdüzü Belediye Başkanlığı görevinden tutuklandığı için uzaklaştırılan Murat Çalık’ın kentten kente nakledilmesini, hastane odalarında, cezaevinde yaşadıklarına tanıklık ediyoruz.

İki kez lösemi gibi ağır bir hastalığı atlatmış Çalık için mühim bilimsel raporların sonuçları bekleniyor.

Murat Çalık

Gazeteler manşetlerden “turp gibi” diye duyuruyor, AKP’li bazı isimler çağrı yapıyor ama bekleniyor.

Ama herkes için beklenmiyor elbette.

Misal eski Keskin Belediye Başkanı…

Hani deniyor ya nasıl da eşit muamele var, nasıl da ayrımsız mücadele ediliyor bu işlerle diye…

6 Ocak’ta zimmet suçundan tutuklanan Dede Yıldırım, 13 Şubat’a yeni vekâlet verdiği avukatlarının başvurusu sonrasında, başvurudan hemen bir gün sonra tahliye edildi.

Öyle lösemi tehlikesi, kanser vs. değil… Diyabet ve KOAH rahatsızlıkları gerekçesiyle.

Hasta olan bırakılsın elbette ama nasıl ve neye göre ölçü konuluyor, herkes anlasın.

Yaşlı olan, İnfaz Kanunu’na göre zaten yatarı olmayan da bırakılsın…

Ama Murat Çalık’a yapılan bu eziyetin nedeni ne?

Mahir Polat için tahliye kararı verilince soruşturmadan ne eksildi? Hangi delil karartıldı da Çalık için annesiyle göz göze gelmeyeceği hastane katları ayarlanıyor?

* * *

Milletvekili seçilmesine rağmen tahliye edilmeyen, Anayasa Mahkemesi hiçe sayılarak cezaevinde tutulan Can Atalay’ın durumunu söylemeye bile gerek yok.

Tıpkı AİHM kararlarına rağmen türlü, dolambaçlı yollar izlenerek cezaevinde tutulan Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş gibi…

Şimdi büyük büyük harflerle iktidarın bu isimlerin tahliyesi için yasal yol aradığı bile yazılabiliyor.

Daha önce açıklanan yargı reformları, insan hakları eylem planları kadar boş bir yasal düzenleme olur elbette, gerçekten bir yasa niyeti varsa.

Anayasa orada duruyor.

90. madde gayet açık. Okuma yazma bilmeyen için bile açık.

Niyet etmeye bile gerek yok. Kanun devleti gibi davranılması yeterli…

Beş isme yaşatılanlar ülkenin kısa bir özeti… Dedik ya sayıyı yükseltmek daha daha yükseltmek çok kolay…

Tıpkı adaletsizliği bir an önce gidermenin kolay olması gibi…

Ama bunları anımsattığımızda da birileri hedef gösterilmiş oluyor değil mi?

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar