Gürbüz ÖZALTINLI
Her geçen gün görüyoruz ki, Türkiye’nin başına musallat olan temel mesele, ne İslamcılık, ne ataerkil zihniyet ve hatta ne de elitizmdir. Bütün bunlara damgasını vurarak olanca ağırlığıyla siyaseti kuşatan Türk milliyetçiliği açık ara öndedir.
Türk siyasetini rehin alan hastalık milliyetçiliktir. Onun otantik temsilcisi MHP’yi asla kastetmiyorum. Milliyetçi ideolojinin siyasal alana yansıması keşke MHP’nin cürmü kadar olabilseydi. Keşke, İslamcı, sol ya da otoriter modernleşmeci hareketler milliyetçi ideolojiyle aralarına net mesafeler koyabildikleri bir tarih yaratabilselerdi. Bu mümkün olamadı. Otoriter modernleşmecilik zaten bu ideolojinin ana kaynağı oldu. Türkiye’nin en “sivil ideolojisi” İslamcılık dahi devletin sistematik olarak ürettiği milliyetçi ideolojinin hegemonyasına direnemedi. Onunla açıktan çatışamadı. Sol ise bırakın milliyetçiliğe direnmeyi, “tam bağımsızlık”, “anti-emperyalizm” gibi kodlar üzerinden onu kendi mecrasında yeniden üretti, bugün de buna devam ediyor.
Laik sosyolojinin geniş kesimleri, İslamcılığı siyasetin otoriterleşmesinde biricik tehdit olarak görmeye devam ediyor. İslami değerlerden demokratik bir siyaset çıkabilmesinin imkânsızlığına inanıyor. Kendi“doğal” ideolojisi olan milliyetçiliğin ülke siyaseti üzerindeki otoriterleştirici etkisini sorgulamayı aklından geçirmiyor.
Ataerkil zihniyetin İslami değerlerden beslendiği ve demokratik kültüre uzak olduğu bir sır değil. Bu zihniyet hiyerarşiyi esas alır. Haklar ve adalet kavramlarına yabancı değildir ama onları kendisi yukarıdan tanımlar ve “koruyucu kollayıcı irade” olarak ihsan eder. Verdikleriyle yetinilmesini bekler. İtaatle adalet, haklarla hiyerarşi, onun tasavvur dünyasında çelişik kavramlar değildir. Bu tasavvurun otoriter bir zihniyete işaret ettiği açıktır. Fakat bu tasavvur kendi başına bugün yaşadığımız sorunları açıklamaya yetmez. Ataerkil zihniyetin, siyasette bütün adil çözümlere kapalı olduğunu ileri sürmek hem kestirmeci bir önyargıyı ifade eder, hem de siyasetin kendine has dinamiklerine kör kalmak anlamına gelir.
Kürt sorunu üzerinden tartışırsak ne demek istediğim daha iyi anlaşılır. Bugün iktidarın söyleminde varlığını bulduğumuz ataerkil zihniyet, Kürt sorununun çözümünde büyük zorlanmalar yaşıyor. Bunu onun adalet kavramına kapalı olmasına mı bağlayacağız? Neden ataerkil zihniyet, örneğin “anadilde eğitim” ya da “özerklik” politikalarını adil bulmasın? Onun “doğasında” bu hakların adil olmadığını kabul etmesini gerektirecek bir “öz” mü mevcut? Kaldı ki, siyasi bir aktörden bahsediyoruz ve bu hakların tanınmasıyla istikrarı tehdit eden terör arasında bir ilişki var. Yani, siyasi fayda bu hakların tanınmasını gerektiriyor. Fakat buna rağmen ataerkil zihniyet bu yönde bir “adalet” yorumu geliştiremiyor. Nedir bunun sebebi? Neden Türkler için bir hak olarak kabul edilenler Kürtler için kabul edilemiyor?
Bunun altındaki temel neden Türk milliyetçiliğidir. İslami değerlerin beslediği ataerkil zihniyetin, Müslüman Türklerle Müslüman Kürtlerin aynı haklara sahip olmasını “adil bulmamasının”açıklanabilir başka bir sebebini gösteremeyiz.
İşin özü şudur: Bugün bütün hiyerarşik tasavvurlarına, demokratik anlayıştan uzak geleneğine rağmen, ataerkil zihniyetin daha önemli zaafı milliyetçi basınçla hesaplaşmayı göze alamayışıdır.
Laik modernlerin Kürt sorunu üzerinden kendilerini temize çekmeye çalışmaları; bütün sorumluluğu muhafazakâr zihniyette aramaları en hafif deyişle körlüktür. Milliyetçilikle hesaplaşmaktan köşe bucak kaçıp, İslami otoriterizme işaret etmek aldatmacadır.
Bayramın birinci günü Silivri’ye, ikinci günü Diyarbakır’a gitmeyi sorgulamakla başlamak gerekir işe.
Neden Silivri’ye selam çakmadan gidilemiyor Diyarbakır’a?
Neden açlık grevinin üç çıplak talebi varken hiçbirisine ilişkin “evet bu hak tanınmalıdır”denemiyor?
Neden oluk oluk kan akarken bin bir mesele üzerine söz söyleniyor da “Kürt raporu” hâlâ yazılamıyor?
Ataerkil zihniyetten mi, yoksa bacakları titreten milliyetçilik heyulasından mı?
Kürtçeyi seçimlik ders yapmasını, “sesiniz duyuldu anadilde savunma hakkını yasalaştıracağız” demesini, yerel yönetimlerin yetkilerini genişletme hazırlıklarını yetersiz bulalım; tamam bütün yalpalamalarını, sertliklerini, milliyetçiliği okşayan oportünizmini eleştirelim ataerkil zihniyetin.
Peki, ya dönüp topluma “gördünüz bunlar PKK ile görüştüler, sizden gizlediler” diye şikâyet edenleri, hükümete diyalog önerip ertesi gün Zonguldak’ta Haberal mitinglerine koşanları ne yapacağız?
Evet doğru; ataerkil zihniyetin bütün tezahürleriyle mücadele etmeden, onun zaaflarına kayıtsız kalarak demokratikleşme yönünde ilerleyemeyiz.
Fakat milliyetçiliğin merkezî sorun olduğunu gözden kaçırarak da ataerkillikle baş edemeyiz.
Yazarlar
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.04.2024
14.04.2024
8.04.2024
5.04.2024
25.11.2023
16.11.2023
12.11.2023
9.05.2023
7.05.2023
2.05.2023