Halil BERKTAY
[6 Mart 2022] Dünya bizi kıskanıyor. (Zaten biliyorsunuz, dünya bizi hep kıskanıyor. Akılları fikirleri, büyüme ve gelişmemizi kösteklemekte.) Fakat ne çare; nankör bir toplumuz. Problem bizde, sivil toplumda. Nedense biz bu yerli ve millî düşünürlerimizin kıymetini bilmiyor; gülüyor, dalga geçiyor, hemen delik deşik etmeye kalkıyoruz.
İtiraf edeyim ki ben de zaman zaman düşüyorum bu sevgisizliğe. İçten içe sezinliyorum ki, aslında inanmak ve bağlanmak arzusundayım. Aidiyet ne müthiş bir şey! Bir cemaate, bir mahalleye sorgusuz sualsiz mensubiyet! Ne büyük bir rahatlığı var, her türlü şüphe, tereddüt ve sorgulamayla aranıza böyle paradigmatik bir duvar örebilmenin! Bilmez miyim? Bir zamanlar ben de böyleydim. Nâzım gibi: “Kurtarıp kellemi nida ve sual işaretlerinden / büyük kavgada / açık ve endişesiz / girdim safıma.” Yok, yalan bu. O nida ve sual işaretleri belki hep mevcuttu. Ama bastırıyordum. Negatif düşünce başlangıçlarını sürdürmüyor, sonuna kadar götürmüyordum. Bir kamp, bir kimlik, bir yol, bir dâvâ, bir parti. Yol = tarik = tarikat. Patika bağımlılığı. Çıkamıyor, ayrılamıyordum.
Sonunda çıktım tabii (otuz beş yıl oluyor). Şimdi ise, hüzün ve istihzayla karışık bir gıptayla bakıyorum, yeni (veya eski) dâvâlara bu kadar topyekûn bağlanabilenlere. Ama dönemiyorum, bu obsesif inanma ihtiyacına. Zehirlenmişim bir kere. Aydınlanma, rasyonalite, eleştirellik, özgürlük, materyalizm. Hepsi içime işlemiş, kemirmiş, mahvetmiş beni. Herhalde bu bir tür hastalık? İtiraz etmeden duramıyorum.
* * *
Kâinatın ve insanlığın büyük sorunları gibi, maalesef küçük ve günlük sorunları da kapsıyor bu iflâh olmaz inkârcılığım. Yeri geliyor, televizyon ekranlarının yüce otoritelerine, “bir bilen”lerine, ya da hattâ sosyalist soldan arta kalan Kutsal Aile’ye dahi dil uzatıyorum (*). En son, böyle üç takıntı peydahladım geçen haftalarda. (1) Putin’in “stratejik deha”sı. Ya da bir “stratejik deha” örneği olarak Putin. Rusya’nın saldırısının ilk iki gününde çok duyduk bunu, özellikle iktidar kanallarından. Neymiş yani bu deha, hele stratejik deha, anlayamadım gitti. Ne yaptı ki Putin, iki ay boyunca? Ukrayna’nın toplam 120,000 tahmin edilen silâhlı kuvvetlerine karşı, giderek artan bir yığınak yaptı ve sonuçta 190,000’lik bir gücü konuşlandırdı, alenen hedef aldığı ülkenin üç tarafında. Hiç de fazla maskelemedi amaçlarını. Sadece, “istilâ ve işgal amacım yok, bunlar sadece askeri tatbikat” diye kaba ve basit bir yalana sığındı. Bir gerçek payı taşıyordu belki: işin açık çatışmaya varmayacağını, buna gerek kalmayacağını umuyordu. Tehdit ve baskı yoluyla yıldırıp teslim almayı amaçladı. Batı birleşemez, Ukrayna direnemez, Zelensky de bırakıp kaçar sandı.
Bir, deha denebilecek herhangi bir incelik bunun neresinde? Tersine, hepsi kalınlık ve odunluktan ibaret. İki, devamında bütün hesapları yanlış çıktı Putin’in. Zelensky kaçmadı. Ukrayna pes etmedi. Batı giderek birleşti ve tâviz vermedi. Sonunda, kanımca siniri bozuldu. Savaşa da hiç öyle iyi düşünülmüş bir hesapla değil, geri adım atamadığından girdi. “Hitler ve Nazizm gibi bir güç, macerasının ve ideolojik vizyonunun hiçbir noktasında, savunmada duramaz, savunmayla yetinemez. Başarısı, hattâ varlığı, sürekli taarruzda olmaya bağlıdır.”
Bir zamanların büyük anti-faşist mücadelesinin bu dersi, bugün de Putin için geçerli. Çekilemiyor, çekilemez, son geldiği ve konuşlandığı politik mevzilerden. Böyle bir zaafı, tâvizi, uzlaşmayı kabul edemez. Bu da, stratejik deha şöyle dursun, aslında büyük bir katılığı, esnek manevra yapamazlığı beraberinde getiriyor. Lütfen, direkt çatışmaya giden son adımları nasıl (paldır küldür) attığına yakından bakalım. Ansızın otuz kişilik Ulusal Güvenlik Konseyi’ni topladı. Sırf tiyatroydu; bir bakın en tepedeki fotoğrafa. Diktatör herkesten ayrı ve uzakta oturmuş. Yapayalnız. Tek Adam. Etrafında, herhalde 20 metre ötesinde, yarım daire halinde dizilmiş küçükler. Oturdukları yerden konuşmuyorlar. Lider kendilerine sorduğunda, tek tek ortadaki mikrofona gidip görüşlerini orada, ayakta belirtmeleri gerekiyor.
Böyle bir neo-Stalinist mizansen. Ama neden bu müzakere ve birlik görüntüsüne ihtiyaç duyuyor? İlginç. Geçelim. Bu toplantıların ardından, Ulu Önder bir akşam Donetsk ve Luhansk’ın bağımsızlığını tanıdığını ilân ediyor. Tepkiler yükselirken, o uğultu içinde bir de Rus ordusunun söz konusu ayrılıkçı bölgelere “barışı korumak” için, bir “barış gücü” sıfatıyla girmesini emrediyor. Derken ertesi gün, bu sefer genel taarruz emri veriyor. Her birinden sonra ortada herhangi bir ültimatom yok; somut bazı talepler yok; Batı’ya ve/ya Ukrayna hükümetine bu uğurda herhangi bir süre tanıma da yok. Öyleyse bu tırmanış adımları neden böyle ayrı ayrı, kopuk kopuk? İnsana ister istemez bu eşsiz stratejik dehamızın çok da ne yapacağını bilmediğini, kararsız kaldığını, onu da yapsam mı bunu da yapsam mı diye tereddüt ettiğini düşündürüyor.
Ve tekrar hatâ, tekrar hatâ; her seferinde hatâ işlemeye devam ediyor. Ukrayna ordusu ve halkı, beklediğinden çok daha dişli çıkıyor; Batı’nın yaptırımları, beklediğinden çok daha ağır çıkıyor, Rus ekonomisini felâkete sürükleyebilir gibi gözüküyor. Bir yandan da Rusya bütün dünyadan hızla tecrit oluyor; Avrupa Konseyi üyeliği 41-2-2 oyla askıya alınır, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda 141-35-5 oyla kınanırken, etrafında bir avuç bağımlısı ve müşterisinden başka kimsenin kalmadığı gözleniyor. Nükleer caydırı gücünün “özel alarm” haline geçirilmesi gibi, tam ne anlama geldiği bile pek anlaşılmayan blöf veya şantajı da, gene hiç iyi düşünülmemişliği içinde, hepsinin üstüne tüy dikiyor.
Bu da bizi (2) NATO’nun tuzağı teorisine getiriyor. Bu faraziye, işgal denemesinin üçüncü veya dördüncü gün zuhur etti televizyon programlarında. Bir kısım, kuşkusuz çok donanımlı güvenlik uzmanlarımız ve general-amiral emeklilerimiz, stratejik deha söyleminden NATO’nun (veya Batı’nın) tuzağı söylemine pürüzsüz geçiş yapıverdi.
Fakat bu noktada da, dayanamıyorum sormadan: Nedir bu NATO tuzağı meselesi? Bir, Batı uzun vâdeli politikasıyla Rusya’yı provoke etmeye çalıştı da başarı mı kazandı; bu mudur kastedilen? Hani nerede? NATO zorla mı genişlemeye kalktı doğuya doğru? NATO’nun çeşitli ülkeleri üye olmaları için sıkıştırmak, onlara üyelik dayatmak diye bir yaklaşımı oldu mu, geçmişte veya bugün? Yok böyle bir şey. Tersine, Sovyetlerin dağılması sonucu biraz rahatlamışken kendilerini tekrar tehdit (somut durumda, Rusya’nın tehdidi) altında gören ülkelerin kendileri başvuruyor, kâh AB’ye, kâh NATO’ya girebilmek için. Başvurmasınlar mı? Sadece Rusya’nın “haklı” güvenlik kaygıları var da onların olamaz mı? Ukrayna’nın olamaz mı güvenlik kaygıları, Rusya karşısında? Slavoj Zizek çok güzel izah etmiş buradaki sakatlığı, Serbestiyet’te yayınlanan ve uzun zamandır ilk defa, başından sonuna kadar her satırına katıldığım bir yazısında (Bu, Versay Antlaşması’nı bahane ederek Hitler’i haklı çıkarmakla eşdeğer, 4 Mart 2022). Gerçekten, nedir anlamı bazı Büyük Devletlere böyle bir ayrıcalık tanımanın? Bunun, Nazilerin üstün Germen ırkı için özel bir lebensraum (yaşam alanı) arayışından ne farkı var?
İki. Batı veya NATO tuzağı fantezisinin olası ikinci dayanağı. Yani Rus ordusu Ukrayna etrafında yığınak yapmaya başladığı ve bu farkedildiği andan itibaren, Batı göz yumup sessiz kalarak ya da aşağıdan alarak önünü açar gibi mi yaptı Putin’in? Ne alâkası var? Tam tersine. 1938’de Münih’te İngiltere Başbakanı Neville Chamberlain ve Fransa Başbakanı Edouard Daladier’den çok farklı davrandı, Biden ve hemen bütün diğer Batı liderleri. Zerrece prim vermediler, 1930’ların yatıştırmacılığı gibi hayallere. Başından beri çok sert uyardılar Putin’i. Bak, yapma, çok kötü olur, sert yaptırımlar uygularız, seninle savaşmayız ama Ukrayna’ya yardım ederiz ve edeceğiz dediler. Genişleyen bir birlik ve artan bir kararlılıkla verdiler bu mesajı. Daha ne yapsınlardı? Dedikleri gibi de yaptılar sonunda. Putin görmezlikten ve duymazlıktan geldiyse, onun problemi.
Halen de Batı hem ihtiyatlı hem kararlı gitmeyi sürdürüyor. Hiçbir provokasyonuna uymuyorlar Putin’in. Nükleer blöfünü tırmandırmaya kalkmıyorlar. Doğrudan asker yollamıyorlar. Ukrayna üzerinde “uçuşa yasak bölge” ilân etmiyorlar (Zelensky’nin ısrarlı talep ve suçlamalarına rağmen). Çünkü şunu biliyorlar: Rusya tanımayacak bu yasağı. Savaş uçaklarını kasten sokacak o hava sahasına ve NATO’nun önünde ya düşürmek veya geri çekilmekten başka çare kalmayacak. İyi de, tuzak bunun neresinde?
Şimdiye kadar, Avrasyacılık ve Putin hayranlığı üzerinden gelişen apolojileri konuştuk. Madalyonun diğer yüzünde, bir de garip bir Ukrayna düşmanlığı var, yüzleşmemiz gereken. Örneğin (3) faşist Ukrayna cuntası tipi etiketlemeler. Veya, PKK yöneticilerinden Duran Kalkan’ın Ukrayna yönetimine “işbirlikçi, uşak” demesi. Bir yönüyle bunlar da Rus propagandasının papağanlığı. Ukrayna’nın güya toptan neo-Nazi olduğu karalamasının tekrarı, İkinci Dünya Savaşı kadar gerilere uzanıyor (bu konuda bkz Serbestiyet’te çıkan şu iki kapsamlı yazı: Nesi Altaras, Putin’in Nazisizleştirme bahanesi ve Ukrayna’nın Yahudi cumhurbaşkanı, 26 Şubat 2022; Abdullah Keşvelioğlu, Ukrayna neden “Küçük Rusya” olmak istemiyor, 4 Mart 2022).
Fakat o tür tarihî arkaplan bilgilerinin ötesinde, bazı basit akıl, mantık ve insaf sorunları da geliyor akla. (i) Cunta. Ukrayna cunta yönetiminde mi? Ukrayna devlet başkanlığı seçimleri, 31 Mart ve 21 Nisan 2019 tarihlerinde iki turlu olarak yapılmadı mı? 21 Nisan’daki ikinci turda, rakibi (önceki cumhurbaşkanı) Poroşenko’nun yüzde 25 oyuna karşı Zelensky neredeyse yüzde 73 oyla cumhurbaşkanı seçilmedi mi? Cunta bunun neresinde?
(ii) Milliyetçilik. Evet, Ukrayna da milliyetçi. Büyük Rus milliyetçiliği karşısında, o da milliyetçi ister istemez. İyi de, Putin’in milliyetçiliğiyle kim yarışabilir? Bakar mısınız, Ukraynalıların “gerçek bir millet olmadığı” ve “tarihte hiç gerçek bir devlet kurmadıkları” hakkında söylediklerine? Bir başka yazımda, bunun faraza Devlet Bahçeli’nin veya geçmişte Atatürkçü devletçilerin Kürtlere ilişkin aşağılamalarından farksız oılduğunun altını çizmiştim (Günümüzün karanlığı (4) Çar Vlad’ın beklenen Anschluss’u, 22 Şubat 2022). Bunu da mı görmüyor, fevkalâde enternasyonalist komünistlerimiz? Geçtim. Lenin’in, ezen – ezilen milliyetçilik ayırımını hatırlıyorlar mı? Ya da ne yapmalıydı Ukrayna, milliyetçi olmamak için? Baştan Rusya’ya teslim mi olmalıydı?
(iii) Faşizm. Faşizm mi dediniz? Önce bir Rusya’ya ve Putin’e baksak mı acaba? Suikastler. Zehirlenmeler. Hapisteki muhalifler. Adaylığı yasaklananlar. Basın üzerindeki iktidar tekeli. Şimdi, savaş koşullarında, sürekli yalan, sürekli kara propaganda. Post-truth, dünyadan habersiz bırakılmak istenen bir toplum. Bağımsız medyanın tehdit edilmesi. Dozhd’un, Novaya Gazeta’nın susturulması. En son, savaş hakkında hükümetten farklı haber vermenin resmen suç sayılması. 15 yıl hapisle cezalandırılabilir kılınması.
* * *
İşte böyle. Kafam karışık, gördüğünüz gibi. Eleştirsem mi, eleştirmesem mi? İnansam mı, inanmasam mı? Sanırım bu solcularla, emekli askerlerle, medyacılarla, Avrasyacılarla, güvenlik uzmanlarıyla, hattâ bazı akademiklerle, her türden ekran gülleriyle biraz farklı evrenlerde yaşıyoruz. Öncelikle gerçeklik, veri, kanıt, sebep-sonuç ilişkileri… ve nihayet, entellektüel dürüstlük (en basiti, yanıldığında yanılmışım diyebilme) açısından, zıt yaklaşım ve konumlardayız.
Fakat ne bileyim, belki de ben yanılıyorumdur. Belki de hayranlığımı korumalıyımdır, memleketin böyle benzersiz, bu kadar seçkin düşünür ve aydınlarına.
——————–
(*) Kutsal Aile: Marx ve Engels’in, tanışıklıklarının başlangıcında, 1844 yaz ve sonbahar aylarında birlikte yazdıkları ilk kitap. O sıralarda günün modası olan Genç Hegelciliği, daha özel olarak Bauer Kardeşleri (Bruno ve Edgar Bauer’i) hedef alıyordu. Buna, Hıristiyanlığı yenileyip canlandırma tasavvurları da dahildi. Ne acı ki, bugün Marksizmin kendi mirası (ve ona sımsıkı sarılanlar) da yeni bir Kutsal Aile oluşturmakta; onlar da aynı anti-dogmatik hiciv yaklaşımını hak ediyor.
Yazarlar
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
-
Sinan ÇİFTYÜREKTürbülanstan mayın tarlasına dalış yapan AKP! 13.05.2020 Tüm Yazıları
-
Yaşar YAKIŞTürkiye’nin iktidar partisi yardımlaşmayı da tekeline almak istiyor 25.04.2020 Tüm Yazıları
-
Orhan PamukEski salgınlar ve bugün biz 24.04.2020 Tüm Yazıları
-
Bejan MATURÖlüm hangi boşluğu doldurur? 12.04.2020 Tüm Yazıları
-
Umut ÖZKIRIMLIKorona ve milliyetçilik 8.04.2020 Tüm Yazıları
-
Raffi Hermon Araks‘ARTSAX (Dağlık Karabağ) MESELESİ, NEDİR VE NE DEĞİLDİR? 1.04.2020 Tüm Yazıları
-
Serdar KAYAİslam, Bilim, Virüs, Kumaş 24.03.2020 Tüm Yazıları
-
Markar ESAYANKarantina günlerinde yalnızlık... 20.03.2020 Tüm Yazıları
-
Eyüphan KAYACorona Virüs bir musibettir 19.03.2020 Tüm Yazıları
-
Merve Şebnem OruçSürreel bir devrim: Gezi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Metehan DemirMoskovanın samimiyet testi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Tayfun AtayGoebbels korosu söylüyor: "Her şey mükemmel efendim!" 18.02.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın AKDOĞANBirilerini suçlama yarışı 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Hüseyin GÜLERCECHP, şimdi de İlker Başbuğu alet ediyor 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Ufuk COŞKUNCemevleri için Cumhurbaşkanı’na Çağrı! 20.01.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın ERGÜNDOĞANGökdelen hançeri tam İzmir’in kalbine saplanıyordu ki… 16.12.2019 Tüm Yazıları
-
Nihat Ali ÖzcanOrtadoğu’nun karmakarışık halleri 22.10.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TenekeciDün ve bugün 11.09.2019 Tüm Yazıları
-
Haşmet BABAOĞLUİçerisini iyi anlamak için dışarıya bak! 9.09.2019 Tüm Yazıları
-
Esat KORKMAZYOLDAŞIM YAVUZ ÇANAK 29.08.2019 Tüm Yazıları
-
Ali KİREMİTCİDÜNYADA VE TÜRKİYE’DE SİYASET YENİDEN ŞEKİLLENİYOR 13.07.2019 Tüm Yazıları
-
Tayfun TURANAYILANA GAZOZ, BAYILANA LİMON. 11.07.2019 Tüm Yazıları
-
Mustafa DAĞCIÖTEKİLEŞTİRMENİN ÖTESİ= DÜŞMANLAŞTIRMAK 3.07.2019 Tüm Yazıları
-
Gürkan-Zengin23 Haziran seçimleri: Bir vak’ayi hayriyye 25.06.2019 Tüm Yazıları
-
Celal DENİZIRKÇILIĞIN TEDAVİSİ VAR MIDIR? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Serdar ESEN"Herşey Çok Güzel Olacak" mı? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet AY14 Mayıs güzellemelerinin anlamı 15.05.2019 Tüm Yazıları
-
Salih TunaZincir sesleri 23.04.2019 Tüm Yazıları
-
Beril DEDEOĞLUİflas eden tüccar, eski defterleri karıştırırmış 27.02.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TığlıBu ne iki yüzlülük!... 26.02.2019 Tüm Yazıları
-
Nermin ALPAYİNSAN VE EKONOMİK DEĞERİ 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
Ümit FıratBir mahalli seçim hatırası 15.01.2019 Tüm Yazıları
-
Murat AKSOYUnutmayalım yerel seçime gidiyoruz 11.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ekin GÜNBİR… İKİ… İZMİR MARŞIYLA KOŞ! 4.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet SeverTürkiye bu kadar tehdit ve hakaret eden bir Cumhurbaşkanı görmedi 18.12.2018 Tüm Yazıları
-
İbrahim SEDİYANİKirletme 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
Nadi ÖZTÜFEKÇİUlusal mı Ulusalcılık mı? 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
M.Şükrü HANİOĞLUDünya “biz”i parçalamak için mi savaştı? 26.11.2018 Tüm Yazıları
-
Cemil ERTEMEkonominin geleceğini simgeler anlatır! 31.10.2018 Tüm Yazıları
-
Amberin ZAMANCemal Kaşıkçı ve Türkiye’nin itibarı 10.10.2018 Tüm Yazıları
-
Mete YararCastle International 28.09.2018 Tüm Yazıları
-
Mehmet CANFilistin ulusal sorunu-II 25.09.2018 Tüm Yazıları
-
Leyla İPEKCİAile içi eğitimin maneviyatı (1) 18.09.2018 Tüm Yazıları
-
Ümit KurtTarihçi Kieser: Modern Türkiye'nin eş kurucusu Talat Paşa 17.09.2018 Tüm Yazıları
-
Güngör UrasABD’DE BORÇ KRİZİ 10.08.2018 Tüm Yazıları
-
Serpil Çevikcan24 Haziran sonrasındaki şema 30.05.2018 Tüm Yazıları
-
Hüseyin ÇAKIRVaatlerinizi sözleşme olarak imzalayın… 27.05.2018 Tüm Yazıları
-
Kürşat BUMİNLGS Türkçe: Çocuklarla dalga mı geçiyorsunuz? 7.02.2018 Tüm Yazıları
-
Aslı AydıntaşbaşYaklaşan facia 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Özgür MumcuTutuklu yargı 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Yusuf Ziya DÖGERTürkiye Seçimlerinin Kilidi Kürdler 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Güldalı COŞKUNSeçim kritiği desem de…. 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Arife KÖSEHawaii’den sonra nükleer savaş tehdidini yeniden düşünmek 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Ergün Diler23 gizli toplantı. 8.01.2018 Tüm Yazıları
-
Ceren KENARMusul sonrası DEAŞ 14.07.2017 Tüm Yazıları
-
Okay GÖNENSİNSertleşme mi normalleşme mi? 11.07.2017 Tüm Yazıları
-
İhsan ELİAÇIKDini çoğulculuk gereği kadından imam olabilir 23.06.2017 Tüm Yazıları
-
Adil GÜRHay Allah yine çenemi tutamadım! 16.04.2017 Tüm Yazıları
-
Hüseyin SARIBAŞHAYIR, YETER ARTIK! 18.02.2017 Tüm Yazıları
-
Mustafa ARMAGANÇankaya’nın karakutusu Latife Hanım mı? 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
İlhan ÇETİNFiliz 22 gündür hayata tutunmaya çalışıyor... 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
Süleyman YAŞARVatandaşın dövizini devlete dört katı faizle satıyorlar 26.07.2016 Tüm Yazıları
-
A.Turan ALKAN40 $, hem de ‘döge döge’ 15.07.2016 Tüm Yazıları
-
İhsan YILMAZÜmmetin ortak dili: İngilizce 13.07.2016 Tüm Yazıları
-
Bülent KORUCUÖzel haber bayramı 11.07.2016 Tüm Yazıları
-
Gökhan ÖZGÜNBen HDP’ye oy veriyorum… 28.06.2016 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLUYazmaya kısa bir mola veriyorum 17.04.2016 Tüm Yazıları
-
Cemil KOÇAKVe Türkiye ‘hayır’ diyor! 16.04.2016 Tüm Yazıları
-
Sema İZOLCennette de hendek var mı anne? 15.02.2016 Tüm Yazıları
-
Lale KEMALMİT-Mossad kırılganlığı, Rusya ile IŞİD gerilimi 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Birgül HAKANAli Demirsoy 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Sanem ALTANAcılar usta, bizler çırağız.. 6.02.2016 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.03.2025
8.03.2025
8.03.2025
6.03.2025
10.02.2025
29.01.2025
25.01.2025
16.01.2025
24.12.2024
20.11.2024