Halil BERKTAY
Aylardır ilk defa, büyük bir stres yok üzerimde. Telâşsız uyanıyor, birkaç saat çalışıyor, sokaklarda geziyor, arada bir kahve molası veriyoruz. Ruhen, zihnen dinlendiğimi hissediyorum. (Fakat Türkiye ve/ya Türkiye’yle ilgili şeyler hep orada, pusuda bekliyor. Kilimanjaro’nun Karları’nda, bacağı kangren olan beyaz avcı Harry’ye, ölüm bir sırtlan kılığında gelir ve her seferinde biraz daha yaklaşır, uykuyla uyanıklık arasında. Onun gibi.)
Osmanlıya kör bir mimarlık tarihi sergisi
27 Ocak Pazar (müzelere indirimli giriş 1 Euro). Pinakothek der Moderne (Modern Sanat Galerisi): önce alt kattaki Der Architekt sergisi, tâ İlkçağ ve Mezopotamya’dan başlayıp, toplumsal konumları, imajları, teknikleri, malzemeleri, iddia ve ihtiraslarıyla mimarları gösteren. Bir salon sırf maket; bir salon sırf sesli-görüntülü yaşam öyküleri. Ortaçağ var; Palladio, Michelangelo ve Bramante var. Ama o Yüksek Rönesans’la zamandaş ve rakip Osmanlı, zayıf diyemeyeceğim, yok gibi. Tarihsel obje vitrinlerinde Sinan, tek bir TC banknotundaki tek bir cami görüntüsüne indirgenmiş. Tuhaf, çağdaş mimarlık tarihçiliğinin çok gerisinde bir sunum. Neden, bu alanın dünyadaki en önemli ismi Gülru Necipoğlu’na, olmadı bir öğrencisine vermemişler, anlamak mümkün değil.
Üst katta Picasso’lar, Matisse’ler, Leger’ler, Braque’lar, Max Beckmann’lar var, biliyoruz; ama yorulduk, kafeteryaya girelim dedik. Kalabalık; boş yer yok gibi. Hemen yanımıza orta yaşlı, şık bir Alman karı-koca geldi (orta yaşlı dediysem, bizim yaşlarımızda, yani uzayıp giden bir 50’ler – 60’lar aralığında herhalde). Kendileri kuyruğa girerken eşyalarına bakmamızı rica ettiler ve biz İngilizce cevap verince, tabii Alman olmadığımız ortaya çıktı. Gittiler, döndüler; sohbet tekrar başladı ve ilk nezaket cümlelerinin ardından, kaçınılmaz soru geldi: Peki nerelisiniz? İstanbul deyince de hemen otomatiğe bağlanmış, düşüncesiz bir karşılık: Ama İngilizceniz çok iyi, nasıl olabilir?!
Hayret, sizinki de fena değil diyecektim, zor tuttum kendimi oysa yıllar önce Floransa’da, Fiesole’deki bir konferansta hiç tutamayıp, üstelik Akdeniz gemiciliği ve korsanlığı gibi çok merak ettiğim bir alanın uzmanı olan bir profesör hanıma “Ben de sizin bir İspanyol olarak İngilizcenize ve öğreniminize şaştım doğrusu” diye karşılık vermiştim de, profesyonel ilişkimiz başlamadan son bulmuş, ben de asıl soramadığım sorularla kalakalmıştım. Bu sefer “eh işte, idare ediyoruz” gibi bir şeyler geveledikse de asıl Oryantalizm yağmurundan kurtulamadık. İzleyen dakikalarda tahmin edebileceğiniz bütün kalıpyargılar peşpeşe geldi: Neydi Erdoğan’ın neo-Osmanlıcı hayalleri? İslâmcı bir yayılma peşinde miydi? Türkiye şeriatla mı yönetiliyordu? İslâmcı bir diktatörlük mü söz konusuydu? Basın üzerinde “benzersiz” bir baskı kurulması başka ne anlama gelebilirdi?
Bir paradoks: Batı karşıtı ulusalcılığın en kötü Avrupa-merkezciliğe seslenişi
Velhasıl bir, Ergenekoncu propagandanın hemen bütün iddialarını sayıp döktüler ve iki, bu dezenformasyonun Batı kamuoyu üzerinde ne kadar etkili olduğu bir kere daha ortaya çıktı. Çünkü üç, bu sadece “merkez medya”nın başarısı değil. Onların söyledikleri, Amerika ve Avrupa’nın (bizimle konuşan çift gibi) müreffeh orta sınıf muhafazakârlarının zaten duymak istedikleri. Samuel Huntington’ın “medeniyetler çatışması” ve “bir sonraki düşman İslâmiyet” tezlerine baştan inanmış (ya da Huntington onların önyargılarını alıp tez niyetine sunmuş) gibiler. İslâmcı terör, İslâmofaşizm bunlar hiç nüanssız, yüzde yüz ve yekpare gerçek. Müslümanlar dinî-ideolojik sınırın öbür yakasında (ve öyle kalmalı). Bunun için de Türkiye’ye laiklik ve aydınlanma getirip İslâmı kamusal alan dışına iten Atatürk(çülük)le ittifak zorunlu.
Dolayısıyla dört, biz, yani Tülay ve ben, Batı’nın arzuladığı Türkiye çehresine hem benziyor hem benzemiyoruz; (benim mutad kılıksızlığıma karşın) aşikâr ki medenî olmasına medenîyiz ve hiçbir (İslâmî) dindarlık belirtisi vermiyoruz da, verdiğimiz cevaplar AKP’yi aklamasa bile tamı tamına bize düşenler değil. CHP’li (ve meselâ Birgül Ayman Güler gibi proflar) olsak, rahat edecekler.
Beş, bu kadar “din korkusu” karşısında gene dilimin ucuna geliyor ama bu tesadüfî buluşmayı uzatmamak için telâffuz edemiyorum bir türlü: Tencere dibin kara, seninki benden kara havasına girecek değilim elbet. Lâkin ben yüzde yüz laikim de, siz o kadar laik misiniz acaba? Yunanistan laik mi örneğin? Soğuk Savaş muhafazakârlığının belkemiği olan Hıristiyan Demokratlar? Bavyera’yı 1945’ten beri yöneten Hıristiyan Sosyal Birliği?
İşte bir paradoks daha. Türkiye’nin AB üyeliği için en güçlü argümanlardan biri, Batı’yı daha tam laikleştireceği ve demokratlaştıracağı olabilir mi?
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları




































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.03.2025
8.03.2025
8.03.2025
6.03.2025
10.02.2025
29.01.2025
25.01.2025
16.01.2025
24.12.2024
20.11.2024