Hasan Bülent KAHRAMAN
İkili bir yazı yazayım. Ama yazının özü Binali Yıldırım olsun. Dünkü kongrede beklendiği gibi Genel Başkanlığa seçildi. Yeni bir dönem başlıyor Akparti için. Hiçbir yeni yanı yok bu gelişmenin. Bekleniyordu, oldu. Bundan sonrasına bakmak gerek.
Nelerin olabileceğini cuma günkü yazımda yazmıştım. İlk konuşmasında bence o yazıdakiöngörülerimi doğrulayacak konulara değindi. Az konuşup çok iş yapacak, Erdoğan'la aralarında hiçbir konuda görüş ayrılığı olamayacaktır Yıldırım'ın. Bununla birlikte bir 'konsolidasyon' dönemini başlatacağını da belirteyim. Nitekim konuşmasında doğrudan Akparti'nin geçmişine dönük vurguları bunun bir göstergesi.
Buradaki ilginç soru şu: Erdoğan, 'Yıldırım modelini' neden daha önce denemedi, kendisinden sonraki ilk Başbakanlığa Davutoğlu'nu getirdi? Bu sorunun cevabı şimdilik meçhul. Fakat bunun kendi 'Başkanlık pratiğiyle' doğrudan bir ilişkisi olduğunu düşünmek gerekir ki, o yaklaşım zaten bundan sonrasını da tayin edecektir. Artık kendi içinde büsbütün bütünleşmiş bir Akparti var.
Şimdi gelelim, Yıldırım konusunda daha önce söylediklerimin yankısına. Yukarıda Yıldırım'ın bir konsolidasyon dönemi başlatacağını belirttim. Yönetim şimdi daha fazlaErdoğan'da olacaktır. Bu kesin. Nitekim gerek Ömer Çelik'in parti ile Erdoğan arasında bir milimetre uzaklık olmadığını söylemesi gerekse Yıldırım'ın Erdoğan konusunda ilk konuşmasında ortaya koyduğu tavır bunu gösteriyor. Bununla birlikte dış politika veekonomi konusunda bir 'restorasyon' dönemine gidileceğini de belirttim cuma günü. Bu da böyle olacaktır.
Ertuğrul Özkök bu yazımı okumuş. Alıntılamış bazı bölümlerini köşesine. 'Keşke öyle olsa' diyor. Bunu benim bir 'kehanetim' olarak değerlendiriyor.
Beni tanıyanlar kehanetlerle hiçbir ilgim olmadığını bilir. Elimdeki veriye bakıp bildiğimleyorumlayıp bir değerlendirme yapmaya çalışırım. Yazdıklarım gene öyle yorumdur.
Fakat Ertuğrul'un iki saptaması var ki, irkiltici. Birincisi, 'bu yazı Cumhurbaşkanı ve AKP'nin yeni görüşü ise' diyor. Onu ben bilmem, hiç bilmem. Bunlar benim görüşlerim. Haklı da çıkarım, yanılırım da. Ben yorumumu yazdım. Olayları serinkanlılıkla ve belli bir kapasiteyle değerlendirirseniz bunları söylersiniz.
Hayatımda bir gün ve tek bir defa herhangi bir Cumhurbaşkanı'nın veya herhangi partinin görüşünü yazmadım. Diyelim bunu Cumhurbaşkanı- Albayrak- Sabah ilişkisi için söylüyor. Peki, Ertuğrul Özkök yazılarını Aydın Doğan Bey'in görüşü olarak mı yazıyor?
Keşke yazmadan önce bazı kişilerle konuşsam, onu da hayatımda bir defa bile yapmadım, belki yanlış ama yapmadım. Bunu, bir dostumdan her duyduğumda gülümsediğim ifadeyle söyleyeyim, 'kayıtlara geçsin' diye yazıyorum.
İki, gazete yazarları arasında Berat Albayrak da var diyor. (Vardı. Bıraktı.) Ona ve Sabah'a 'kefil misiniz' diye soruyor. İnsanın deli olması gerek. Gazete benim yazdıklarıma niye kefil olsun? Hürriyet gazetesi Ertuğrul Özkök'ün her yazdığına kefil midir? Berat Albayrakne diye yazdıklarıma kefil olacakmış, onu da anlamadım. Hayatımda sadece bir kere, çok yıllar önce, yemek yediğim kişidir Albayrak, o kadar. Onun dışında, ben görüşümüyazarım. Bugüne kadar da tek bir sözcüğüne önceden de sonradan da müdahale edilmeksizin yazdım. (Radikal'de yazarken bir kere bir telefon gelmişti, yazım çıktıktan sonra. Neyse...) Şimdi neden bana kefil olacakmış? Yazdıklarımın tam tersini de düşünebilir, ne kefaleti?
Hiç polemiğe ve sansasyona girmeye gerek yok. Şimdiki hadise Binali Yıldırım'ın Genel Başkan seçilmesi ve yeni bir dönemin başlamasıdır. Onu yorumlamaya devam edeceğiz.
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları







































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.08.2025
18.08.2025
17.07.2025
20.06.2025
13.05.2025
5.05.2025
6.03.2025
26.02.2025
13.02.2025
6.01.2025