İbrahim Karagül
Muhafazakar muhalefet” ve “muhafazakar müdahale” kavramlarını önümüzdeki dönemde çok konuşacağız. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, onun öncülük ettiği tarihi/siyasi yürüyüşe, Türkiye’nin yüz yıl sonra başlayan yeni yükseliş dönemine karşı çokuluslu müdahaleleri biliyoruz. Gezi gibi, 17/25 Aralık gibi ve 15 Temmuz saldırısı gibi. Bütün bunlar birer dış müdahale, çokuluslu operasyondu.
Türkiye Cumhuriyeti’ni Atlantik Ekseni’ne hapsetme, rehin alma saldırılarıydı. Bu süreç 28 Şubat darbesiyle başladı, hala devam ediyor. Çünkü korkuyorlardı. Türkiye yirminci yüzyıl defterini kapatırsa tarih de, coğrafya da değişecek ve onların bize ait olan bölgedeki bütün iktidar alanları yok olacaktı. Bundan korkuyorlardı. Türkiye bu süreci başlatmıştı çünkü. Bu yüzden Türkiye’nin büyük yürüyüşü durdurulmalıydı. Selçuklu, Osmanlı, Türkiye Cumhuriyeti sürekliliği yeni bir güç inşasına dönüşmemeliydi. O siyasi genetik imha edilmeliydi.
Her taşın altında BAE var: Bu ülke içeride operasyon yapıyor
15 Temmuz sadece ABD’nin, İsrail’in, bugün FETÖ mensuplarını korumaya alan Avrupa ülkelerinin projesiydi ama bölgesel destekçileri vardı. Bu konsorsiyumdan ihale alan bölge devletleri ve terör örgütleri vardı, sermaye çevreleri vardı. FETÖ, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) gibi ülkeler tarafından fonlanıyordu, onlar bu çokuluslu saldırının tam merkezindeydi. Kiralık katilleriyle, terör örgütleriyle, FETÖ ile Dubai’de yaptıkları gizli anlaşmalarla işin içindeydi.
Bu ülke hala öyle. Bugün Türkiye’ye yönelik örtülü operasyonların tamamında yer alıyor. Hatta teşvik ediyor, bunları yönetiyor. İsrail ne kadar istiyorsa, ABD ne kadar istiyorsa o da Türkiye’yi durdurmak istiyor. Çünkü talimatı onlardan alıyor. Suriye’nin kuzeyindeki terör koridorunda, Arap dünyasını Türkiye düşmanına dönüştürme projelerinde hep bu ülkenin eli var. Arap milliyetçiliğini örtü olarak kullanıp hem bölgede hem de “içeride” operasyon yürütüyor. BAE-Suud-İsrail-ABD Ekseni bu yüzden kuruldu. Türkiye’yi durdurmak için kuruldu. Afrin operasyonunu boşa çıkarmak, ülkemizi çevreleme dönük o çokuluslu projeyi başarmak için kuruldu.
‘İçeriden operasyon’ ne, kimleri fonluyor bunlar?
Ama artık dışarıdan bir şey yapamazlar. Kuşatamazlar, çevreleyemezler, tehditleri işe yaramıyor, sonuç vermiyor. Ne kadar büyük cephe kursalar da, bölgedeki bütün terör örgütlerini sahaya sürseler de olmuyor artık.
FETÖ üzerinden yaptıkları gibi senaryolar üzerinde çalışıyorlar yeniden. Kimleri içeride nasıl kullanabilir hangi siyasi dille, hangi muhalefet oluşumuyla harekete geçiririz, ona bakıyorlar.
Türkiye’de FETÖ’nün bıraktığı boşluğu kimlerin doldurduğuna, bu alana kimlerin ikame edildiğine, o boşluğu yöneten çokuluslu iradenin 15 Temmuz sonrası kimlerle iş tuttuğuna çok dikkat edilmeli. Ne kadar “yerli”lik mücadelesi versek de, 15 Temmuz sonrası, dışarıdakilerin iddialarından vazgeçtiğini zannetmek tarihi bir siyasi körlüktür.
Şimdilerde kimlerle nasıl bir ilişki yürütüyorlar, içeride nasıl bir koalisyon oluşturuluyor, hangi çevrelerle temas halindeler, bu temaslarda BAE gibi bölge ülkeleri ne tür rol oynuyor, kimleri birlerine yakınlaştırıyorlar hatta kimleri nasıl fonluyorlar, derin bir sorgulama ciddi olarak ihtiyaçtır.
Yeni bir çokuluslu müdahale planı: Muhafazakar müdahale
Çünkü bu bir iç politik mesele değil, tamamen 21. Yüzyıl Türkiye tasarımı meselesidir, “içeriden operasyon”un yeni hali de “Türkiye’yi durdurma” amacına yönelik bir çokuluslu müdahaledir.
Bu saatten sonra Türkiye’de iktidar alanını “muhafazakar” olmayan bir siyasi blokla değiştirmek mümkün olmayacaktır. Erdoğan devirmek isteyenler de bunu muhafazakar bir blokla yapmayı deneyeceklerdir. Türkiye’nin tarihi yükselişini durdurmak isteyenler, muhafazakar bir muhalefet, itiraz dili üzerinden çalışıyorlar. Başka seçenekleri olmadığını onlar da biliyor.
FETÖ üzerinden ilk muhafazakar denemeyi yaptılar. Bunun daha öncesi de var. Otuz yıldır bu bölgede “İslam” kimliğini kullanan terör örgütleri inşa ediyor, onlar üzerinden istila yürütüyorlar. İslam’ın İslam’la savaştırılıp Batı’nın bir medeniyeti dize getirme projesi bu.
Muhafazakarlık, İslamcılık, yerlilik ve masum muhalif dil
Silahlı örgütlerden sonra muhafazakar veya İslamcı yapıları sivil alanda konumlandırmaya başladılar. Bütün Müslüman ülkelerde bunu yaptılar, yapıyorlar. Bu yapıları iktidar oluşturmada kullanıyorlar şimdi. FETÖ ile silahlı olarak da kullandılar. Ama içeriden operasyonun yeni oluşumlarına dikkat edilmezse, bu ülkenin Selçuklu’dan beri devam ettirdiği siyasi genetik imha edilir. Bu yürüyüş durdurulur. Muhafazakar-İslami yapıların millilik gibi bir kriteri, yerlilik ve bu toraklara ait olmak gibi bir sorumluluğu olmalı.
Dolayısıyla bu yapılar, çevreler “masum” gibi sunulan gerekçeler. İtirazlar üzerinden büyük bir tarihi gerilemeye, çöküşe, bu ülkenin yeniden rehin alınmasına yol açabilirler. Kimse kızmasın kimseyi töhmet altında bırakmak istemiyorum. Kötü niyetli de değilim. Ama böyle bir tehlike gördüğümü açıkça ifade etme hakkına sahibim.
Son tartışmaların bir siyasi dalganın öncüsü mü?
Bir ABD- İngiliz-Suud-BAE müdahalesi hem de bu yol içinde hissedilebilir. Bölgedeki bütün oyunlar, kurgular, “içeriden müdahale” için sinyaller, işaretler veriyor. Bugünlerde BAE-Suud fonlamalarına özellikle bu yüzden dikkat çekilmeli diye düşünüyorum. BAE’nin yeni operasyon alanının muhafazakar çevreler üzerin den yürütüleceğine kesinlikle inanıyorum.
Son dönemdeki tartışmaları bir de bu gözle ele alın. Bazı dini kişi ve çevreler üzerinden yürütülen, dar bir fıkıh alanına sıkıştırılan, çoğunlukla kadın tartışmaları üzerinden karikatürize edilen tuhaf tartışma bir siyasi dalganın habercisi, bir siyasi dilin öncüsü olabilir mi?
“Müslüman öncüler” neden bir şey üretemez!
Müslüman aydınların, dini öncülerin, öne çıkan kişilerin, ezici çoğunlukla bu çağa dair güçlü bir söz üretemediğini, bir söylem geliştiremediğini, Türkiye ve bölgeye hatta dünyaya bir şeyler veremediğini, bunun yerine küçük, dar, saçma sapan konulara sığındığını maalesef söyleyebilirim.
Buhran çağındayız. Tarih değişiyor. Coğrafya yeniden kuruluyor. Dünya sistemi altüst oluyor. Çok büyük bir fırtına yaklaşıyor, biz bunlara karşı hiçbir şey söyleyemiyoruz. Batı İslam’la savaşıyor, bizimkiler buna karşı hiçbir şey üretemiyor, hiçbir perspektif sunamıyor. Günübirlik, marjinal konuların etrafında dönüp duruyorlar.
Kızmayın, bir tehlikeye dikkat çekmek istedim
Bunları yapamıyorlar ama bazıları “içeriden operasyon”un her aşamasında rol alabiliyor. Açık söyleyeyim, bugün çokuluslu müdahaleler için “operasyonel anlamda” en rahat kullanılan yapılar bu çevrelerdir. Ciddi anlamda örtülü projelerde rahatlıkla sahaya sürülüyorlar. BAE-Suud üzerinden yeni operasyon alanı budur işte. 2018’in en etkili müdahalesi bu alanda olacaktır.
Şimdilik “muhafazakar muhalefet” oluşturuyorlar. Hemen ardından “muhafazakar müdahale” başlatılacak. Başaramayacaklar ama bir süre sonra herkes, bunun bir çokuluslu operasyon olduğunu, arkasında petrol fonları, İngiliz aklı, ABD gücü, İsrail hırçınlığı olduğunu görecek.
Kızmayın, sadece dikkat çekmek istedim. Devam edeceğim..
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.09.2021
26.07.2021
28.06.2021
17.06.2021
14.06.2021
10.06.2021
4.06.2021
31.05.2021
20.05.2021
17.05.2021