İbrahim Karagül
Fransız Le Point dergisi Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik yeni bir küstahlığa imza atmış, onu kapaktan “Diktatör” ilan etmiş..
Yazının başında söyleyeyim: Bu kapak para kokuyor. Pis bir pazarlık kokuyor. Üç kuruşa kendini satan bir derginin, kapağını bu ay bilmem kaç dolara bir ülkeye satmış olma ihtimali kokuyor. Ağırlıklı tahminim şu: Le Point bu kapak için bir ülkeden para aldı. Kimden mi?
Güçlü ihtimal Birleşik Arap Emirlikleri (BAE). Türk medyasına da el atan, fonlar dağıtan, ABD ve Avrupa medyası üzerinden Türkiye’ye karşı inanılmaz bir düşmanlık kampanyası yürüten BAE’nin, medya operasyonlarına ayırdığı dolarların bir kısmı bu ay Le Point dergisine gitmiş.
İslamofobi, Türkofobi, Erdoğan’ı devirme: Artık bir küresel proje
Başka hangi ABD ve Avrupa medyasına ihaleler verildi önümüzdeki günlerde görürüz. Seçimlere az kaldı, son haftalarda nasıl bir medya saldırısı yapılacak göreceksiniz. Bütün dünyada dergiler, gazeteler, televizyonlar üzerinden operasyonlar yapacaklar. Erdoğan’a saldıracaklar, seçimleri etkilemeye çalışacaklar, kamuoyuna asılsız, deli saçması iddialar servis edecekler.
Biz Fransız dergisini kirli pazarlığı ile, o entelektüel fahişeliği ile baş başa bırakalım ve daha esaslı konuya dönelim. Erdoğan düşmanlığı, Türkiye ve Avrupa’daki bazı çevrelerin Erdoğan’a yönelik saldırganlıkları, küresel ölçekte “Erdoğan’ı devirme” projeleri, İslamofobi ile birlikte Türkofobi hastalığı yükselen bir gücü dize getirmek, bıktırmak, ürkütmek o güce erişmeden etkisiz hale getirmek için kullanılan bir yöntemdir.
Yalancısınız, saygısızsınız, ikiyüzlüsünüz, şantajcısınız
Fransız dergilerinde bu tür kapakları genelde görürüz. Alman dergilerinde de aynı sıklıkla benzer konular işlenir, uçuk, saçma sapan, nefret dolu yayınlar yapılır kapaklar hazırlanır.
“Türkiye’nin ekseni kaydı, Türkiye NATO’dan kopuyor, Türkiye Avrupa’dan uzaklaşıyor, Türkiye İslam’a kayıyor, Türkiye Asya’ya kayıyor, Türkiye’ye müdahale edilip NATO eksenine çekilmeli” türü daha bir çok başlık, bu başlıklar ekseninde yayınlar, yalanlar, hakaretler, tehditler, şantajlar, Avrupa siyasetinin, Avrupa medyasının son yıllarda genel karakteri oldu.
Her gün bir Fransız, bir Alman, bir Belçika ya da Hollanda yayın organı Türkiye’ye saldırıyor. Erdoğan’a hakaret ediyor, Türkiye’ye saldırıyor milletimizi aşağılıyor, değerlerimize küfrediyor, hayat tarzımızı sorguluyor..
Hala anlayamıyor musunuz, biz sizi umursamıyoruz artık!
Size ne yahu, size ne! Nasıl yaşayacağımızdan, yönümüzü nereye çevireceğimizden, kimlerle dost olacağımızdan, ülkemizi nasıl yöneteceğimizden, kimi seçip kimi seçmeyeceğimizden size ne? Hollanda kim Avusturya kim, Danimarka kim, bu ülkelerin hangisine akıl sorup kendimize gömlek biçeriz? Hiç birine…
Almanya dost mu düşman mı, Fransa dost mu düşman mı, İngiltere dost mu düşman mı? İkili tavırlarınızdan, riyakarlığınızdan, düzenbazlığınızdan, kibirli hallerinizden, güvensizliğinizden, söz verip tutmamanızdan bıktık usandık artık.
Hala anlamıyor musunuz? Bu ülke size bakarak, size güvenerek, size inanarak, sizinle ortak olarak kendine yön biçmeyecek, yol yürümeyecek, kendine sizin gözlerinizle bakmayacak. Yüzlerce yıllık siyasi tecrübelerimiz, 19 ve 20. yüzyılda yaşadıklarımız, bugün coğrafyamıza yönelik saldırganlıklarınız, bugün Türkiye’ye ve onun seçtiği Erdoğan’a yönelik hakaretleriniz bize çok şey öğretti. Artık sizi umursamıyoruz, bunu hala anlamadınız mı?
Çöküyorsun Avrupa! Ancak kibirden bunu göremiyorsun
Sadece biz değil dünya sizi umursamıyor, kendinizi 19. ve 20. Yüzyıl’da zannediyorsunuz. Gerilediniz, durakladınız, çöküyorsunuz, parçalanıyorsunuz, çok yakında birbirinize gireceksiniz, hala anlamıyor musunuz. Bu yüzden, hakaretlerinizi de, akıl vermelerinizi de, tehditlerinizi de umursamıyoruz, biz umursamıyoruz dünya da umursamıyor.
Artık Yaşlı Avrupa’sınız, artık köhne Avrupa’sınız. Biraz kendinize bakın, dünya nerelere gidiyor, siz nasıl kendi şehirlerinize gömülüp gidiyorsunuz. O kibrinizle gömülüp gidiyorsunuz. Farkında bile değilsiniz.
Utanmayın, söyleyin: Bizden korkuyorsunuz!
Madem kötüyüz, madem Türkiye’yi istemiyorsunuz, niye arkamızdan ağlıyorsunuz. Niye tehditler savuruyorsunuz, niye şantajlara başvuruyorsunuz, niye Erdoğan’ı devirmeye ve Türkiye’yi durdurmaya çalışıyorsunuz. Sevmediğiniz ülke ise bırakın gitsin. Biz kendi yolumuza gidelim siz de rahat edin..
Ama o iş öyle değil. Bildiğimiz en büyük gerçek ne biliyor musunuz? Bizden korkuyorsunuz. Türkiye’den korkuyorsunuz. Erdoğan’dan korkuyorsunuz. Büyümemizden, güçlenmemizden. Tarihi tezlerimizi bugüne çağırmamızdan, coğrafyamıza dönmemizden korkuyorsunuz.
Biz büyüdükçe siz küçüleceksiniz. Bu hep böyle oldu
Size saldıracağımızdan değil, sizi geçeceğimizden korkuyorsunuz. Biz büyüdükçe siz küçüleceksiniz, biliyoruz. Tarih hep böyle olmuştur. Biz büyüdüğümüzde siz küçüldünüz, acizleştiniz. Şimdi yine büyüyoruz. Tarih döndü ve bize yeni bir yol açıldı. Biz dünyanın geri kalanı ile yıldızlaşıyor, büyük bir hızla öne çıkıyoruz. Ama siz duraklama dönemine girdiniz. Gerileme dönemine girdiniz, Çöküş dönemine girdiniz.
Her gün yeni bir oyun kuruyorsunuz, her gün o oyunlar ellerinizde patlıyor. Türkiye’yi durduramıyorsunuz. Darbe denediniz. Terör saldırıları yaptınız. İç savaş çıkarmak istediniz, güneyden saldırılar yaptınız, sivil katliamlara imza attınız ama Türkiye’yi durduramadınız. Denemediğiniz komplo, denemediğiniz kirli oyun kalmadı. Ama Türkiye daha da büyüdü, Erdoğan’ı size kurban vermedi, ona sahip çıktı. Tarihe ve coğrafyaya sahip çıktı.
Sen Avrupa! Sen kibrinle batacaksın
Sen Avrupa! Kibrinle batacaksın. Başka milletlere saygısızlığınla batacaksın. Başka ülkelere yaptığın kötülükle batacaksın.
Senin diktatör dediğini dünya seviyor, senin iyi dediğinden bütün dünya kuşku duyuyor. Senin doğru dediğinin yanlış, yanlış dediğinin doğru olduğuna inanıyor herkes.
Tarih değişti, milletler değişti. Dünya düzeni değişti, sen hala aynı kibirli, aynı ihtişam hayallerinle dünyada bir şeyleri değiştireceğini sanıyorsun.
Sen Avrupa, korkuyorsun. Bizden, milletimizden, Erdoğan’dan, Türkiye’nin seçtiği yeni yoldan, büyük hesaplara girişmesinden, büyük iddialarla öne çıkmasından korkuyorsun. Sana “Erdoğan diktatör” dedirten şey, demokrasi değil, özgürlük değil, insan hakları değil. Sen onları umursamazsın bile. Sen onları sadece satarsın. Seni bu hale getiren korku Avrupa..
Daha çok korkacaksın, asıl sen alay konusu olacaksın
Daha çok korkacaksın! Çünkü bu ülke, bir daha geri çekilmeyecek. Bir daha kaybetmeyecek. Bir daha Anadolu’da hapis hayatı yaşamayacak. Coğrafyayı ayağa kaldırmak için Anadolu’yu görülmemiş biçimde güçlendirecek. Bunu bir seferberlik ruhuyla yapacak.
Unutma Avrupa, bir daha 20. Yüzyıl olmayacak. Sen hayal dünyasında bu yüzyılı kaybederken biz büyük bir hızla, dünyanın geri kalanıyla yeni dünyayı biçimlendireceğiz. Yeni çağın yükselenlerinden olacağız. Artık senin kimseyi tehdit edecek halin yok, küçümseyecek halin yok alaya alacak halin yok Avrupa..
Anla artık. Asıl sen alay konusu oluyorsun..
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları



















































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.09.2021
26.07.2021
28.06.2021
17.06.2021
14.06.2021
10.06.2021
4.06.2021
31.05.2021
20.05.2021
17.05.2021