İhsan DAĞI
Toplumun gündemi ekonomi. Yoksulluk görülmedik düzeyde kitleselleşti. Sokaktan “Açız” çığlıkları geliyor. İktidar, ekonomide kontrolünü tamamen kaybetmiş görünüyor. Ekonomik kriz dönemlerinde içerdeki sorunların üzerini örtmek için dışarıda çatışma icat etmek, otoriter rejimlerin yaptığı işlerden.
AKP iktidarının da sık kullandığı bir ‘yöntem’ bu. 2009’da Davos zirvesinde patlattıkları ‘one minute’ kriziyle öğrendiler dış politikadaki gerginlik ve çatışma ortamının iç politikada ne kadar işe yaradığını. O günden beridir de tiryakisi oldular. Dış politika artık hiçbir zaman asla sadece dış politika değil. İçerdeki hedefi vurmak için dış politika silahını kullandılar, kullanmaya da devam ediyorlar.
Şimdiki ‘hedef’ seçimler. Bu hedefi vurmak için ellerindeki tüm silahları deneyecekler elbette. Dış politika da bunlardan birisi. Dışarda sergiledikleri ‘performans’la seçimleri kendi lehine çevirebileceklerini düşündüklerinde her türlü maceraya kalkışmaktan kaçınmazlar. Suriye’ye yeni bir operasyon, olmadı Yunanistan’la gerginlik, NATO’da kriz. Daha olmadı, KKTC’nin ilhakı…
Otoriterliğin ‘el kitabı’nı yazanlar için milleti galeyana getirip, iktidarın arkasına hizaya dizecek bir sorun yaratmak işten bile değil. Hele muhalefet bile hala bu ‘iktidar oyunları’nı çözememişken…
Aslında, son zamanlarda iktidarın bir yandan Suudi Arabistan, İsrail, Birleşik Arap Emirlikleri ile yakınlaşma sinyalleri verirken, öte yandan da Suriye’ye yeni operasyon, Yunanistan’la gerginlik, NATO’da uzlaşmazlık siyaseti çelişkili görünebilir. Oysa iktidarın ‘neyin peşinde’ olduğunu hatırlamak, ortada bir çelişki olmadığını anlamak için yeterli.
‘Yakınlaşma siyaseti’ krizdeki ekonomi için ‘nakit’ arayışının bir parçası. Para da seçimi kazanabilmek için gerek. Onca ağır lafların ardından Suudi Arabistan ve BAE ziyaretlerinin amacı ‘kaynak’ bulmak, yani ‘seçim başarısı’nın finansmanıydı. İsrail ile yakınlaşma arayışının esas nedeni ise ABD ve uluslararası finans çevreleriyle AKP iktidarı arasındaki buzları Yahudi lobisinin eritebileceği beklentisi. Tabii ki bu da seçim için; ABD başkanı Biden’la ‘sıcak ilişki’ pozları verilsin, kredi muslukları biraz açılsın… Mevzuu bu.
İktidarın dış politikasının ana dinamiği, nasıl tanımlanırsa tanımlansın ‘ulusal çıkarlar’ değil. Bizzat söylüyorlar; ülke de devlet de millet de kendileri. Partileriyle, iktidarlarıyla, kendileriyle devleti özdeşleştirmiş bir anlayışa sahipler. Dolayısıyla, güttükleri hedef de ‘parti/şahıs çıkarı.’
Peki, partinin önümüzdeki bir yılda en büyük sorunu ne? Seçimi kazanmak, iktidar kalmak. O halde ülke ve devlet, devletin tüm araçları ve kaynakları ‘topyekun’ bu amacın gerçekleştirilmesi için ‘seferber’ edilebilir. Dış politika, şimdi kullanılmayacaksa ne zaman kullanılacak? Bu düşünme ve eylem tarzı ‘meşrulaştırma’ dahi gerekmez iktidarın gözünde.
Dış politika üzerinden kaynak devşirmek ‘kullanma’ yollarından birisi. Bu, kısmen sağlanıyor gibi. Bir diğeri ise gerginlik ve çatışma yoluyla ‘beka’ sorununu alevlendirmek. Böylece, yabancı kaynaklı paranın veya darphane banknotunun pompalandığı ekonomiye bir parça da ‘hamaset’ zerk edilecek. Yoksa, Suriye’nin kuzeyinde kontrol bölgeleri bir işe yaramazken yeni bir operasyonun anlamı yok. Durduk yere Yunanistan’la bu gerginliğin de bir açıklaması yok. Doğu Akdeniz’de sınır ve doğalgaz arama anlaşmazlıklarının zirve yaptığı dönemde bile böylesine tırmandırılmamıştı gerginlik. Üstelik, Ukrayna krizi sonrası Rus doğalgaz alımını durdurma kararı veren AB ülkeleri Doğu Akdeniz doğalgazı projelerine Türkiye’yi katmaya hazırlanırken bu celallenmeler pek bir anlamsız.
Neden, yakın dönemdeki birçok dış politika hamlesinde olduğu gibi iç politika, daha spesifik olarak da seçimler. Ekonomik krizin tabanını erittiğini gören, seçimlere kadar ekonomiyi düzeltemeyeceğini anlayan, bu arada kimlik siyasetinin de artık oy çelmek için pek işe yaramadığını fark eden AKP yeniden ‘beka’ söylemine dönmek niyetinde. Dış politikada sertlik, çatışma ve gerginlikler, sağı ve soluyla, dindarı ve laikiyle milliyetçiliğin esas geçer akçe olduğu bu toplumda kolayca ‘beka’ meselesine dönüştürülecek oldu-bittiler. Dış politikada çatışma ve gerginliklerin iktidarlar için bir rıza ve sadakat üretme yolu olduğunu bu toplum, hele de muhalifler öğrenmeden milletin ‘beka’ sorunu bitmez!
Sonu ‘beka’ sorununa çıkacak bir ‘macera’ seçimde yine de işe yaramayabilir. Halk, ekonomiyi batıran hükümetin bu sefer de bütün ülkeyi batırmaya yöneldiğini düşünebilir. Çatışmacı bir dış politika halka daha da ağırlaşan bir ekonomi faturası çıkaracaktır. AKP hamasetle ekonomiyi örtmeye çalışırken, her iki unsur da aleyhine dönebilir.
Özellikle muhalefet dış politikada halka savaş ve ölüm yerine barış, refah ve yaşam vadederse, gençlerin ölüme gönderilmesine, memleketin maceraya sürüklenmesine itiraz ederse, iktidarın oyununu bozabilir. İktidarın yoksulluğu, açlığı, adaletsizliği gizlemek için dışarda kavga aradığını deşifre eden bir muhalefet ‘bir seçim uğruna’ memleketin bir felakete sürüklenmesini durdurabilir.
Önümüzdeki seçimlerin ‘normal’ koşullarda yapılmasını sağlamanın yollarından birisi, iktidarın dışarda maceralara kalkışmasını engellemektir. Dış politikada maceralara heveslenen mevcut devletin toplumsal uzlaşıya dayanan rasyonel ve hukuksal bir aktör değil, bir parti aparatı olduğu, asıl işlevinin de partiye bir seçim daha kazandırmak olduğu unutulmamalı.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
13.01.2025
10.05.2024
11.04.2024
8.04.2024
3.01.2024
25.12.2023
13.12.2023
16.10.2023
9.10.2023
17.06.2023