İlker DEMİR
Halkın Oya ablası 'Doğma Çocuk' adlı yazısında, Cumhurbaşkanı'nın siyasi sahneye çağırdığı subay elbiseli kız çocuğuna şöyle sesleniyor:
"'Şehit olursa inşallah, bayrağı da inşallah örteceğiz üzerine' diyecek. Sen korkudan ya da heyecandan ağlamaya başlayacaksın.
İnşallah demek temennidir, şehitlik de ölüm. Belki sen anlamına varamayacaksın ama oradaki büyükler, bu sahne karşısında benim gibi dehşete düşmek, donup kalmak yerine tempo tutup alkışlayacaklar. Bu ortama doğma çocuk!"
Okurken insanın gözleri doluyor, tüyleri diken diken oluyor.
Bu bir feryat ve bu ülkedeki politik ortamı özetliyor.
Ta 15'leri Karadeniz'de boğduran, İstiklal Mahkemelerinde Müslümanları, Dersim'de Alevileri, Yassıada'da Menderesleri, Deniz, Hüseyin, Sinan, üç fidanı, 12 Eylül mahkemelerinde gencecik insanları idam sehpasında öldüren devlet bunu hep yapıyor.
Devlet karar alıyor, devlet organları uyguluyor.
Hele Cumhurbaşkanı Erdoğan, apoletten başkan değil, pratiğiyle de baş, kendi rolünü kendisi oynuyor.
Subay elbisesi giymiş çocuktaki gibi, bir mesaj verilecekse, birine havale etmiyor, elini savunduğu taşın altına koyuyor, kendi veriyor.
Neden yadırganıyor, ne var bunda, burada devlet bunları yapıyor.
Bu devlet de, çorak muhalefet de insana şaşkınlık vermiyor!
Sahnedeki ölüm kutsaması, acı haberlerin devam edeceğini söylüyor.
Peki bu noktaya nasıl geliniyor?
Öyle anlaşılıyor ki, devlet Suriye ile ilk krizi müteakip Ortadoğu'daki savaşa katılma kararı alıyor ve o doğrultuda davranıyor.
Savaşa katılımı özendiriyor, çapsız muhalafet susuyor.
Asker sayısı çok da devlet ölümü göze alan insanı çoğaltmak istiyor ve bunun için 2012'de ölümü özendirme yasalarını ayrıntılandırıyor.
İşte o yasaların, Sivil Şehitlik Yasası ile ilgili düzenlemelerin yapıldığı günlerde Başbakan grup toplantısında şunları söylüyor:
"Ufku olan, vizyonu olan, bu ülkenin tarihini az çok okuyan herkes, bizim yurtdışındaki askeri varlığımızdan gurur duyar. Büyük iddialarınız olursa büyük ülke olursunuz. Ama bunlar maalesef, butik devlet olmaktan öte geçemediler."
Kostaklana kostaklana savaşın yollarını döşüyor.
Muhalefet kem küm bile edemiyor, "barışçı" CHP, şehitlikle ilgili yasayı Ak Parti'den önce getirdiğini söyleyerek ölümü teşvikte hükümetle yarışıyor.
Ve savaşta eli daha güçlü olsun diye önce Kürdleri kazanmaya çalışıyor, olmayınca ezmeye sindirmeye girişiyor.
Her zamanki olağan demokratik protesto hakları şiddetle engelleniyor, Kürdlere şiddet olağanlaştırılıyor.
Hendek, terör bahane; ana "muhalefet" destekliyor, denetlemiyor nasılsa, kanıta gerek bile duyulmuyor.
Bütün bunlar demokratik muhalafetin şiddetin her türüne amasız bir biçimde karşı çıkmasına rağmen yapılıyor.
Olmuyor, sayın devlet ve muhalefet; olmuyor!
Bu çapsızlığınızla ülkede demokrasi bir arpa boyu yol alamıyor, yaşamda huzur ve güven kalmıyor.
Devlet kararını devlet partileri uyguluyor.
HDP mücadelede yalnız kalıyor.
CHP ile çitişen solun "suni denge"yi artık bozması gerekiyor.
CHP'ye burjuva demokrasisi, Ak Parti'ye anti statüko diye oy verenler neden hala susuyor?
Hele Müslümanların inançları gereği gidişata acilen dur demesi gerekiyor.
Çünkü hiçbir din, devletin öl ve öldür emrini, dinin siyasete alet edilmesini onaylamıyor.
Ama devlet savaş kararı aldığı anlaşılan yıldan beri dinen ölümü kutsuyor.
Daha geçen 2016'da Diyanet'in çocuklara yönelik süreli yayınlarından Çocuk Dergisi'nin Nisan sayısında 'şehitlik' kavramı yüceltiliyor, "Şehit olan cennette o kadar mutlu olur ki on defa şehit olmak ister", "Keşke ben de şehit olabilsem" gibi ifadelerle ölümü özendiriyor.
O günlerde Profesör Dr Serdar Değirmencioğlu şöyle eleştiriyor:
"'Şehitler acı çekmez', 'Günahları bağışlanır' deniyor. Yani acısız bir ölüm ve cennet vaadi. Çocukları ölüme teşvik ederken peygamber sözleri diyorlar ki, kimse şehitliğe özendirme siyasetini sorgulayamasın. Bu, dini siyasete araç etmenin korkunç bir örneği."
Halkın Oya ablası, 'Doğma çocuk, ortam kötü" diyor.
Çocuklar doğmasa da doğa doğuruyor; doğanın canları da ölüyor.
Başka yolu yok, barış içinde onurlu yaşam için sevgiyle büyüyecek çocukların doğması gerekiyor.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları






















































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.10.2025
17.09.2025
28.08.2025
10.08.2025
28.07.2025
17.07.2025
6.07.2025
23.06.2025
6.06.2025
16.05.2025