Kurtuluş TAYİZ
Cemil Bayık’ın BBC’ye yaptığı açıklamaları okurken fark ettim, politika ne tuhaf şey; düşmanı dost, dostu düşman kılabiliyor. Tabii buna olumlu tarafından da bakılabilir. Politika bir uzlaşma, ortak paydalarda buluşma sanatı aynı zamanda. Fakat gerçekleri ters-yüz etme, tarihi çarpıtma sanatı değil. Kürt hareketi Türkiye’deki ulusalcı ve ulusalcı-ulusolcu çevrelerle yakınlaşabilir, ittifak kurabilir, birlikte siyaset yapabilir. Bunun faydalarını, yararlarını belirlemek kendilerine kalmış bir şey. Ancak siyasi hayat bu kadar steril olmadığından, karşıt uçlarda görünen siyasal grupların birbirleriyle kurdukları ilişkiler o kadar saf olmaz.
AK Parti’nin iktidara geldiği ilk günleri hatırladım. Türk siyasi hayatının birbirlerine en uzak grupları “Kızıl Elma” adı altında bir araya gelmişlerdi. Türk milliyetçileriyle sosyalistlerinin 1980 öncesine uzanan düşmanlıklarının nasıl bir anda “dostluğa” dönüştüğünü görerek şaşırmıştık. Zamanla bu ittifakın kokusu çıktı elbette; bu birleşmeyi teşvik edenlerin darbeye zemin hazırlamak için bir araya geldikleri, suikastlar planlayıp gerçekleştirdikleri çıktı ortaya. Ergenekon soruşturması sırasında “Kızıl Elma”nın nasıl bir siyasal ilişki, ittifak olduğunu gayet iyi anladık.
Gezi’de Atatürk ile Öcalan posteri taşıyan gençlerin kendisine ilham verdiğini söyleyen Cemil Bayık, Ergenekon soruşturmasının da bir “aldatmaca” olduğunu vurguladı. Bayık, ulusalcıların çözüm istediğini ancak çözümü asıl istemeyen tarafın AK Parti olduğunun da altını çizdi.
Ben, ne ulusalcıların ne de Kürt hareketinin birbirine düşman olmasını arzu ederim. Kürt isyanının sonuçlanmasını ve dağa çıkanların bir şekilde siyasete dahil olup demokrasinin uzlaşmacı dilini konuşmalarını isterim. İstedikleri partiyle ilişki ve ittifak kurabilmelerinden yanayım. Ancak dediğim gibi Cemil Bayık’ın ulusalcılara göz kırpan sözleri, bana Kızıl Elma koalisyonunun yeni bir versiyonu gibi geliyor. AK Parti’ye karşı geçmişte sosyalistlerle milliyetçilerin kurduğu Kızıl Elma koalisyonuna bu kez Kürt hareketi mi dâhil edilecek?
***
Bayık’ın “ulusalcı açılımı”, siyasi tarihimizde en çok “Kızıl Elma” koalisyonuna benziyor. Ergenekon davası sanıkları için Kürt hareketi yer yüzündeki en büyük düşman güç. Kürt hareketi için de düne kadar geçerliydi bu durum. Peki, iki taraf hangi arada birbiriyle flört etmeye başladı da bugün artık açıktan açığa “ortak hareket” etme aşamasına geçiyorlar?
Kuşkusuz Cemil Bayık’ın dile getirdiği görüşler şahsi düşünceleri değil. BDP ile birlikte müzakere ederek benimsedikleri ortak bir dil. İmralı’nın da aynı görüşleri paylaştığını savunuyorlar. Bu da olabilir. Fakat Kürtlerin bunu kolay kolay hazmedebileceklerini sanıyorlarsa aldanırlar.
Kürtler kendi katilleriyle örgütün bir araya geldiğini, aynı dili konuşmaya başladığını görünce emin olun çok şaşıracaklardır. Bayık’ın BBC’ye yaptığı değerlendirmenin aynısını Kürtlere anlatmakta zorlanacağına inanıyorum. Örgütün tepesi ideolojik olarak CHP’ye, ulusalcılara yakın olabilir; ancak Kürtler CHP ve ulusalcılara değil, dindarlara ve Türkiye’nin sessiz çoğunluğuna daha yakındır.
***
Politikada pragmatist olmak önemlidir. Kazandırır. Ancak pragmatizm ilkesizlik noktasına geldiği anda kaybettirmeye başlar. Ulusalcılar, AK Parti’ye karşı şeytanla da işbirliği yapabilirler, bu konuda herhangi bir ilke ve bağlayıcı bir değerleri yok. Kürt hareketi de ulusalcılardan az değil. Ama bugün aynı hatayı tekrarlamak en fazla kendilerine zarar verir. Cemil Bayık, hükümeti sıkıştırmak amacıyla ulusalcı kozunu oynayabilir, Gezi’yi öne sürebilir, her tarafa selam çakabilir; fakat bunun örgüte yarardan çok zararı olur; örgütü güvenilmez kılar, diyalog kapılarını kapattırır.
Çözüm için ilkeli ve sağduyulu siyasete ihtiyaç var, Türk-Kürt Kızıl Elması’na değil.
Yazarlar
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları

































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019