Kurtuluş TAYİZ
Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Bingöllü. Doğu’dan gelmiş, Türkiye Cumhuriyeti’nde bakanlık koltuğuna kadar yükselmiş bir isim.
Yılmaz’ı önceki gün kahvaltıda ağırladık. Sorularımızı cevapladı. Sohbetin sonunda önümüze ilginç bir tablo çıktı:
Bu ülkede belli gruplar sürekli olarak baltayı kendi ayağına vuruyor! Hem onlar kaybediyor hem de biz, hepimiz.
Canlı bomba gibiler. Diğer canlı bombalardan tek farkları, ne yaptıklarının farkında olmadan bilinçsizce pimi çekmeleri!
Patlıyorlar, patlatılıyorlar…
* * *
Bakan Yılmaz’ın deyimi ile bunlar halk düşmanı. En çok da gençlere zarar veriyor, onların önünü kesiyorlar.
Bir yanda istismar diz boyu. En çok yaptıkları iş, sefalet edebiyatı, geri kalmışlık vurgusu ve kitleleri tahrik. Doğu ve Güneydoğu’da, PKK ve onun siyasi uzantıları sürekli olarak bu istismardan besleniyor.
Sonra da…
Şantiye basıyorlar, iş makinesi yakıyorlar, işçi kaçırıyorlar. Müteahhitleri tehdit ediyor, iş yapmasını engelliyorlar. Bölgeye bir çivi çakılmasından dahi rahatsız oluyorlar. Ellerinden gelse, var olan tesisleri de havaya uçurup yok edecekler.
Silvan Barajı, GAP’ın önemli parçalarından biri. Diyarbakır çevresini dönüştürecek ve farklı çehreye kavuşturacak bir tesis. Tamamlandığında bölge insanının hayat kalitesini yükseltecek.
Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, “defalarca saldırıya uğradı” diyor.
Peki kim kullanılıyor bu saldırılarda? O tesisler tamamlandığında hayat standartları yükselecek insanlar! İşte o yüzden onlara “canlı bomba” diyorum. Attıkları her adımda en büyük zararı kendilerine veriyorlar.
* * *
“Çözüm Süreci” çerçevesinde olumlu beklentiler artıyor, işadamlarının bölgeye bakışı değişiyor…
Tam bu noktada Kobani bahanesi ile 6-8 Ekim olayları patlak veriyor. Onlarca insan hayatını kaybediyor. 16-17 yaşındaki gençler işkence ile başları ezilerek öldürülüyor. İlginçtir, olayları çıkaranlar sözde bölge halkını temsil edenler.
Bir anda her şey tersine dönüyor.
Bakan Yılmaz, “Bu olaylar, özellikle Batman ve Diyarbakır gibi illerde negatif etkileşmeye yol açtı” diyor.
Ve onca çaba boşa gidiyor…
Her şey sil baştan yeniden başlıyor.
* * *
Bizde canlı bomba o kadar çok ki…
THK Havacılık ve Uzay Üniversitesi Rektörü Profesör Ünsal Ban’ın yaptığı hesaplamalara göre, Gezi Olayları’nın bu ülkeye maliyeti 120 milyar dolar.
17-25 Aralık’ta gerçekleyen Paralel Saldırı, Türkiye’ye 110 milyar Türk Lirası kaybettirmiş durumda.
PKK’nın ekonomik maliyeti ise 600 milyar dolar. Bu kaynağın yatırıma dönüşmesi halinde, ülkenin kazanacağı ivmenin hayal edilmesi bile güç.
İlginçtir, bu noktada da önümüze aynı tablo çıkıyor:
Ülkedeki bazı ekonomik problemlerin en fazla istismarını ise, Gezi Olayları destekçileri ile Paralel Çete’nin uzantıları yapıyor.
Oysa, sorunun kaynağı kendileri! Zarar görenler ise, onlar da dahil, Türkiye’de yaşayan özellikle ekonomik sıkıntı içinde olan insanlar!
* * *
Aslında dünden bugüne değişen hiçbir şey yok. Türkiye’de bu tablo hep yaşanıyor. Biz kendi kendimizi yerken ve geniş kitleler zarar görürken, birileri de ellerini ovuşturarak ortaya çıkan durumu seyrediyor.
Victor Hugo zamanında ne güzel söylemiş, “Paris’te bir insan öldürülürse cinayettir. Doğu’da 50 bin insan boğazlanırsa bu bir meseledir” diye!
Biz de kabul etmiş olmalıyız ki, Paris’teki saldırıya dövünüyor ama kendi içimizde sürekli olarak patlayan canlı bombaları derinliğine tartışmıyoruz. Hatta mesele ettiğimiz bile söylenemez.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019