Kurtuluş TAYİZ
İlk duyduğumda doğrusu çok şaşırmıştım, örgütün liderlerinden Murat Karayılan KCK modelini bir ütopya olarak nitelemişti. Sonradan Kürt siyasetçilerin de diline dolandı bu sözler, “KCK henüz gerçekleşmemiş bir model, hayal” diye...
Beni şaşırtan kısmı Kürtler adına yola çıkanların Kürtler için en kötü hayalleri kurmuş olmaları.Kürtler için hayal edilen toplumsal ve siyasal model bu mu olmalıydı? Bu KCK modeli bir ütopya mı? Masalsı bir coğrafyada, sınırsız büyüklükteki dağlarda yaşayan Kürtler için KCK modeli yeterince sınırlı bir hayal değil mi?
Hatta “sınırlı” bile değil, daha geri; KCK, yanı başımızdaki Saddam, Mübarek, Esed, Kaddafi ve daha nice irili ufaklı Doğu despotunun silah zoruyla korumaya çalıştıkları köhnemiş bir diktatörlük düzeninin çok ucuz bir kopyası.
KCK operasyonlarına gelince. Şehirlerdeki KCK zorbalığına son vermesi bakımından gerekliydi. Ama sivil siyaseti vurmaya başladı. Hatta bu operasyonlar “düşünceye” yöneldi.
Bunda iktidarın siyasi hesapları kadar KCK’yı anlamakta ve tanımlamakta zorlanan savcıların kafa karışıklığı da etkili oldu.
Aklı başında bir savcıya devredilen bir KCK dosyası, o savcıyı bir paranoyağa dönüştürmeye yetiyor.
Şöyle ki; PKK silahlı Kürt isyanının başını çekiyor. Ancak olay bu kadarla sınırlı değil; PKK aynı zamanda sosyal ve siyasal bir kimlik. Güneydoğu’da ve Kürtlerin önemli bir bölümüyle günlük hayatı paylaşıyor. İnsan ilişkilerine nüfuz ediyor. Onbinlerce PKK’lının öldüğünden bahsediyoruz, milyonlarca Kürt’ün köyünden zorla, evleri başlarına yıkılarak göçertildiğini söylüyoruz. Binlerce insanın da sadece bu siyasal meseleden dolayı hapiste olduğunu da unutmayalım. Yıllar içinde bölgede devlet zorbalığına karşı isyan eden bir ortak kimlik oluştu. Bir dayanışma ağı meydana geldi. Ve PKK da bu ortak kimliğin çekirdeğini oluşturuyor.
Bu KCK zorbalığına göz yumulacağı anlamına gelmiyor. Devlet otoritesi yetmiyormuş gibi bir de hiçbir hukuka bağlı olmayan ikinci bir otoriteye daha müsaade edilemez.
Fakat bu KCK operasyonları da ülkeyi başka bir çıkmaza sürüklüyor. “KCK bağlantısı” üzerinden başlatılan bir operasyon, Güneydoğu’nun yarısını hapse göndermek zorunda kalacaktır, nitekim az çok olan da budur. Çünkü KCK bir yönüyle de sosyal ağdır; yani annedir, babadır, kardeştir, hısımdır, akrabadır, arkadaş ve onun arkadaşlarıdır... Hatta Ragıp Zarakolu ve Prof. Büşra Ersanlı örneğinde olduğu gibi sadece selam verenlerdir... Savcı “KCK bağlantısı” kurmak isterse hiç zorlanmayacaktır. Hatta 50’sinden sonra sosyalleşme hevesine kapılan ev kadınlarını, “çok girişken” olmalarından şüphelenerek, örgüt üyesi diye tutuklatabilir. Kısaca bu sosyal/siyasal ağ zinciri takip edilirse BDP’nin üç milyona yakın seçmeni –çocukları da ayrı tutuyorum– hapse gönderilir.
O halde bu işte bir yanlışlık olmalı. Savcılar ellerindeki yasa kitapçığına bakıp “gereğini yapması” için gözaltına aldırdığı kişileri mahkemeye yolluyor. Hâkim, elindeki kitapçığa bakıp karşısına çıkarılanı hapse yolluyor. Ve bunun bir sonu yok... Bazı KCK şüphelileri hakkındaki suçlamalar doğrudan somut deliller yerine savcının soyutlama ve çıkarımlarına dayanıyor. Mesela tutuklu sanıklardan Avukat Gönül Erdem’e suçlama yöneltilirken yürütülen mantık bence bir felaket. İddianamenin 598. sayfasında şüphelinin evinde ele geçirilen ajanda, Kürtçe öğrenme kitabı, birtakım başka notlar sıralandıktan sonra şu sonuca ulaşılıyor:
“12-17 arası numaralandırılan el yazısı dokümanların yapılan incelemesinde;
Kürtçe şiir, Kürtçe tekil-çoğul kelimelerin zamir ve cümle içerisinde kullanılarak öğrenme amacıyla yazıldığı (...) şüphelinin mevcut durumuyla yetinmeyip örgüte daha faydalı olabilmek için Kürtçe dilini öğrenme gayreti içerisinde olduğu, yukarıdaki deliller nazara alındığında şüphelinin Kürtçe öğrenmesinin yalnızca dil öğrenme merakıyla izah edilemeyeceği anlaşılmıştır.”
Savcının burada yaptığı açıkçası delil yokluğunda aklı fazla zorlayarak tutuklama gerekçesi üretmektir.
Buna benzer daha kaç vaka var, bilmek gerçekten zor. Ama iddianameye şöyle bir göz atıldığında sayılarının hiç de az olmadığı hemen anlaşılıyor. Adalet Bakanlığı’na ve hükümete düşen bu tutuklama furyasının önüne geçecek yasal değişiklikleri hızla Meclis sevk etmektir. Yoksa Meclis’te müzakere edecek tek bir BDP’li kalmayabilir...
‘KCK Anayasası’nı PKK’nın askerleri hazırlamış
Türkiye, 32 yıl sonra nihayet 12 Eylül 1980 darbesinin hayatta kalan generallerini yargılamaya başladı. Evet, yargılama başladı ama hâlâ askerlerin yaptığı anayasa ile yönetiliyoruz. Yıllardır bu anayasa yüzünden ülkemiz açık bir hapishane gibiydi. Şimdi pek umut vermese de yeni bir anayasanın hazırlık çalışmaları yürütülüyor. Bir türlü kurtulamadığımız bu anayasal düzene Kürtler adına isyan eden PKK da generallere öykünmüş olmalı ki, anayasa niteliği taşıyan KCK sözleşmesini örgütün askerî kanadının en tepesindeki isim olan Duran Kalkan’a hazırlatmış. Bu sözleşmeye dair genel hatlarıyla bir şeyler söylemek gerekirse, tek kelimeyle Ortadoğu’daki Baasçı diktatörlüklerin bir kopyası ve 12 Eylül’ün darbeci generallerinin gerisinde bir zihniyeti temsil ediyor.
“KCK şüphelisi” Avukat İrfan Dündar’ın ifadelerinde bu konu, iddianamede şöyle yer almış: “KCK sözleşmesi bir anayasa niteliği taşır, Abdullah Öcalan’ın savunmalarından derlenen Özgürlüğün Sosyolojisi kitabından yararlanılarak Duran Kalkan’ın başında olduğu bir komisyon tarafından yazılarak örgüt içerisinde kabul edildi. Duran Kalkan tüzük yönetmelik ile ilgili yapılan çalışmaların başında yer alan şahıstır. Duran Kalkan, Halk Savunma Komitesi’nin başında kırsal alanda faaliyet yürütmektedir. Ayrıca Kürdistan’da Zorun Rolü isimli ideolojik kitabın yazarıdır.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları














































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019