Lale KEMAL
Kürt sorununa silahsız çözüm arayışlarının bir devlet politikası haline getirilmesi ve parlamento nezdinde meşruiyet kazanması anlamına gelen düzenleme, önceki gün MHP’nin ret, CHP’den yalnızca 6, iktidardaki AK Parti ve HDP’nin kabul oylarıyla yasama meclisinden geçti.
Paket, 2009 yılından itibaren başlatılan ve 30 yıllık terör sorununun silahsız yollarla yani müzakere yoluyla sonlandırılmasını amaçlayan girişimler içerisinde içerdiği maddeler ve parlamento onayından geçirilerek yasal zemine oturtulmuş olmasından dolayı en gerçekçi plan olarak karşımızda duruyor.
İktidarın, başbakanları Tayyip Erdoğan’ın, ağustostaki cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanmasında çok ihtiyaç duyduğu Kürt oylarını kazanmak için çözüm paketini hızla Meclis’ten geçirdiği bir gerçek.
HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş’ın ise saf bir Kürt olarak cumhurbaşkanlığına adaylığını koymuş olmasını Türkiye’nin tabularını yıkıyor olması adına önemsiyorum. Diğer yandan Demirtaş’ın adaylığının aynı zamanda Erdoğan’ın, Çankaya Köşkü’ne ilk turda çıkmasını önlemeyi amaçlayan bir taktik olduğunu da düşünüyorum. HDP, ikinci tura kalacak Erdoğan’ı, Köşk’ü garantilemek için gerekli Kürt oylarını alma karşılığında pakette yer alan kimi maddeleri yasalaştırma sözünü vermeye zorlanabilir.
Mardin Büyükşehir Belediye başkanı ve deneyimli Kürt politikacı Ahmet Türk, kendisini ziyaret eden yabancı diplomatlara, “Kürtlerin Erdoğan’a oy vereceğini” dile getiriyormuş.
Çözüm adına yapılacakların sıralandığı çerçeve niteliğindeki paketin pek çok maddesinin, 2015 genel seçimleri sonrasında ancak yasal güvenceye bağlanması için adımlar atılabileceğini tahmin ediyorum. Öcalan’ın, birkaç yıl içinde evde göz hapsine alınması beklenebilir.
Malum, terör sorununu barışçıl yollardan çözüme götürecek sürecin önemli unsurlarından biri silahların bırakılması ve bu amaçla kimi PKK unsurlarının siyasete dönüşü yolunda da çok cesur adımların atılması gerekiyor. Örgütün dağ kadrosu lideri Cemil Bayık’ın, “Silahı bırakacak kadar saf değiliz” sözleri, “Siyasi kazançlar sağlamazsak silahı bırakmayız” anlamı taşıyor.
Dünyadaki örneklerinden de gördüğümüz üzere silahsızlanma barış sürecinin finaline doğru olur ve biz daha bu sürecin henüz çok başlarındayız.
Bu vesileyle, 2013 Mart’ında yazdığım bir yazının şu bölümünü bir daha tekrarlamamda yarar var:
“İngiltere’nin, Kuzey İrlanda’nın bağımsızlığı için silahlı mücadele veren kısa adı IRA olan İrlanda Cumhuriyetçi Ordusu ile barışı sağladığı süreçte silahların bırakılması da örneğin, finale doğru gerçekleşmişti.
Silahların bırakılması ve 1996 yılında kurulan uluslararası komisyona teslimi kararı, barış için varılan tüm uzlaşı konularının onaylanmasına paralel iki yıl içinde tamamlanacaktı. Ancak iki yıllık takvime uyulmadı ve gerek IRA gerekse İngiltere ile birlik yanlıları, İngiltere ile varılan barış anlaşmasının uygulanmasına koşut olarak silahları aşamalı bıraktılar. Silahsızlanmayı denetleyen komisyon, 2010 yılında yani aradan 14 yıl geçtikten sonra örgütlerin silahlarının tümünü teslim ettiklerine dair raporunu yayımladı. …Nihai barışın tesisi anlamına da gelen silahların bırakılması için atılacak demokratik adımlar, silahların sonsuza dek susturulması sürecini öne çekmede kilit öneme sahip.”
Çözüm isteniyorsa üzerinde durulması gereken en önemli nokta ise bu süreçte barış dilinin kullanılıyor olması.
Psikolog Marshall Rosenberg, “Çatışma Ortamında Barış Dili” adlı kitabında, “Kendimizi özgürlük savaşçısı, öbür tarafı da terörist olarak gördüğümüz sürece sorunun parçası haline geliriz. Biz onlarla (terörist dediklerimizle) empatik bir bağ kurabilene kadar, her ne eylem yaparsak yapalım bunlar muhtemelen daha çok şiddet doğurabilecek bir enerjiden kaynaklanacaktır. İlk adım, onları terörist olarak algılamak yerine empati kurmamızdır.”
Devlet şiddetini kutsayanlar ancak bu önerilere kulak tıkayacaklardır diye düşünüyorum.
Dipnot: Bu yazının bir bölümü, Erdoğan’ın seçilmesi halinde bir durum üzerine kurgulanmış bulunuyor, yoksa muhalefetin çatı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu’nun seçilme şansı olmadığı anlamına gelmiyor.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.02.2016
25.06.2016
18.06.2016
11.06.2016
4.02.2016
28.05.2016
14.05.2016
7.02.2016
30.04.2016
24.04.2016