Mahmut ÖVÜR
Uzun süredir Başbakan Erdoğan, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne (BMGK) yönelik eleştiriler yapıyor.
28 Eylül 2011'de Time dergisine verdiği röportajda şöyle diyordu: "Herkesin samimi olması lazım. BM'de bu noktada reform gerekli. Güvenlik Konseyi'ndeki daimi üye meselesi nedir? Bunun kaldırılması gerekir. Bütün dünya, kelimenin tam anlamıyla bu beş daimi üyenin kararlarının kölesi oldu."
O açıklamadan bir süre sonra benim de katıldığım Güney Afrika Cumhuriyeti gezisinde bu kez Kara Afrika'nın yüreğine sesleniyordu:
"Afrika'da olup bitenleri kimse görmüyor. Afrika'nın kaderi bugün kimin elinde?
BM'nin 5 daimi üyesi var, onların elinde. (...) Daimi üyeliğin kalkması lazım. Kıtalara ve demografik yapıya göre değerlendirmeler yapılmalı." Başbakan Erdoğan, bugünlerde Suriye'deki insanlık dışı kimyasal silah saldırısı nedeniyle BM Güvenlik Konseyi'nin yapısını bir kez daha dünya gündemine taşıdı.
Aslında bu konuda dünya devletleri arasında yalnız sayılmaz. Hindistan'dan Brezilya'ya, Almanya'dan Güney Afrika'ya onlarca devlet BMGK yapısının ve işlevinin değişmesini istiyor.
Kurulduğu 2. Dünya Savaşı koşulları artık yok. O gün Türkiye'nin de aralarında bulunduğu 50 ülke tarafından kurulan BM'ye bugün 193 ülke üye. Demokrasi, küreselleşme ve insan hakları anlayışı da çok değişti.
Ülkeler temsili demokrasiden, katılımcı, çoğulcu demokrasiye geçerken, o ülkelerin ortak dünya örgütü hâlâ 5 ülkenin vesayeti altında.
Bu durum sadece Türkiye'de değil dünyanın birçok ülkesinde ve BM içinde de tartışılıyor. Özellikle müdahale konusu ve Güvenlik Konseyi'nin 5'li yapısı.
Bu eleştirilerde, ağırlıkla Soğuk Savaş dönemi sistemiyle günümüz dünyasının sorunlarının çözülmeyeceği ileri sürülüyor.
Bu yaklaşımın bir sonucu olarak 2000 yılında BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın ortaya attığı ve Kanada hükümetinin desteklediği "Responsibility to Protect" yani "koruma sorumluluğu" doktrini geliştirildi.
BM'nin yapısının da bu doktrine uygun değiştirilmesi gerekiyor.
Bu çaba bir anlamda Başbakan Erdoğan'ın çıkışının altyapısını oluşturuyor.
Belki kısa sürede hayata geçmeyebilir ama orta vadede dünyanın o noktaya geleceği çok açık.
Peki, Türkiye'de bu çıkışa nasıl bakılıyor?
İşin belki de en ilginç yanı burası... Başbakan Erdoğan uzun süredir bu iddiayı dile getiriyor ama ne meclis içi muhalefet partilerinden ne de meclis dışı muhalefetten bu çıkışa tepki yok.
Oysa ortada muhalefetin daha çok karşı çıkması gereken garip bir durum var. Dünyanın en çok silah satan 6 ülkesi, ABD, Rusya, Fransa, İngiltere, Almanya ve Çin... Almanya hariç 5'i de BMGK üyesi... Başbakan Erdoğan'ın 5'li vesayet sistemine karşı yükselttiği eleştirileri başta ana muhalefet partisi CHP olmak üzere Türkiye muhalefetinin nasıl değerlendirdiğini doğrusu merak ediyorum.
Özellikle emperyalizme karşı mücadele ettiğini söyleyen muhalefetin bu konuda hiç mi sözü yok?
Yoksa içerideki vesayet sistemi gibi dış vesayet sisteminin de değişmesi istenmiyor mu?
Ama bu durum Başbakan Erdoğan'ın sık dile getirdiği gençlere ait şu sözü değiştirmiyor: "Dünya 5'ten büyüktür."
http://www.sabah.com.tr/Yazarlar/ovur/2013/09/05/dunya-5ten-buyuktur
Yazarlar
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.08.2020
28.05.2019
6.05.2019
3.05.2019
2.05.2019
28.04.2019
21.04.2019
19.04.2019
18.04.2019
13.04.2019