Mahmut ÖVÜR
Dünyanın birçok ülkesinde küresel güçler zaman zaman iktidarları değiştiren operasyonlar yaptılar ama hiçbirinde ihanet derecesi bu kadar yüksek olmadı. Fethullahçı Terör Örgütü'nün bu ülkeye yaşattığı sömürge ülkelerde bile olmadı. Haşhaşiler bile bu kadarını yapmamıştı.
Küresel sistemin yetiştirmesi yeni bir iç ihanet şebekesiyle karşı karşıyayız. Küresel emperyalist sistem, İslam ülkeleri başta olmak üzere azgelişmiş ve gelişmekte olan bütün ülkelerde eğitim ve istihbarat üzerinden yeni bir işbirlikçi sınıf oluşturuyor. FETÖ bu bürokratik sınıfın örgütü olarak, Türkiye'den Brezilya'ya, Kırgızistan'dan Güney Afrika'ya her yerde var.
Bu nedenle sadece bizi değil birçok ülkeyi tehdit eden, "Derin Amerika"nın 21'inci yüzyıl projesidir. Bu karanlık projenin temeli de büyük olasılıkla 70'lerde Türkiye'de atıldı. Oradan dünyaya yayıldı.
Şimdi de ilk büyük hesaplaşma yine burada, Türkiye'de oluyor. Türkiye'nin bu iç işgalci kuvvetine karşı başarısı diğer ülkeleri de etkileyecek. Aslında birkaç yıl önce Türkiye bu mücadeleye başladı. Ama doğru dürüst mücadele edemediğini 15 Temmuz'daki kanlısaldırıyla gördük.
O saldırıyla ilk kez genç veya yaşlı, orgeneral veya teğmen fark etmiyor, o yapıda yer alanların bir anda nasıl katile dönüştüklerine de tanık olduk. Oysa topluma onlar "altınnesil" olarak sunulmuştu. O neslin öncüleri ise "Abiler veya Ablalar"dı. Evlerde, okullarda, yurtlarda genç çocuklara ilk zehri şırınga eden onlardı.
Onların rahle-i tedrisinden geçen ve sonra karşımıza savcı, yargıç ve polis olarak çıkanların neler yaptığını, özel hayatlara nasıl girdiklerini, sahte belgelerle nasıl kumpas kurduklarını, suçsuz insanları nasıl içeri attıklarını daha önce gördük. Şimdi de onların asker kıyafeti içinde apoletli teröristlere dönüştüğüne tanık olduk. Ve bunların hepsi de ağırlıkla "Abiler" ve "İmamlar"dı.
Peki, devletin kılcal damarlarına kadar sızan, parlamentoyu bombalayan ve halka kurşun sıkanların "Ablaları" yani "İmameleri" nerede? Yapıyı iyi bilenlerin söylediğine göre örgütün genişlemesinde ve kurumlarda kök salmasında sayısı erkeklerden az olmayan "kadınların" rolü çok büyük.
Evliliklerin de örgüt içi yapıldığı düşünülürse kadınların bu yapıdaki yeri hiç küçümsenemez.
Eski bir FETÖ üyesi şöyle diyor: "Cemaatte kadının rolü çok önemlidir. Yurtlarda başlar bu. Anadolu'dan gelen genç kızların büyük çoğunluğu FETÖ yurtlarında kalır. Örgütün genişlemesini kadınlar sağlıyor. Kurumlara bakın karı koca aynı yerde çalışırlar. Şu çok önemli, yapıda bir kaymakam kesinlikle kendi başına evlenemez. Bir katalog sistemi var. Evlenme zamanı gelen erkek, o kataloğu görür ve seçim yapar. Bir nevi görücü usulü.Tabii bir de gizlenmek için kripto evlilikler var." Eski FETÖ üyesi kadınlarla ilgili şu tespiti de yapıyor: "Her kurumun, her ülkenin bir abisi bir imamı varsa bir de ablası var. Onların dokunulmazlığı olmadığına göre neden onların inlerine girilmiyor? Daha vahim bir sorun yaşanmaması için güvenlik güçlerinin bu konuyu dikkate almasında yarar var."
Kadınların bu kirli yapının kilit unsuru olduğu biliniyor... Peki, 15 Temmuz'daki terörist saldırı da dahil "Ablalar"ın hiç ortalarda görünmemesi ilginç değil mi? Ortaya çıkan tutuklamalarda tek bir pilot kadın dışında kimsecikler yok.
Peki, bu Ablalar nerede?
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları





































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.08.2020
28.05.2019
6.05.2019
3.05.2019
2.05.2019
28.04.2019
21.04.2019
19.04.2019
18.04.2019
13.04.2019