Mehmet ALTAN
Bugün 9 Ocak 2022…
Geriye doğru 25 yıl sayın…
Hangi yıla vardınız?
1997 yılına değil mi?
Önce orada durup, sonra yavaşça ilerleyelim…
***
11 Ocak 1997 günü Başbakan Erbakan, tarikat liderlerine Başbakanlık konutunda bir iftar yemeği verir.
Yemeğin yankısı büyük olur.
***
30 Ocak 1997 tarihinde Sincan Belediyesi “Kudüs Gecesi” adı altında bir gece düzenler.
İran büyükelçisinin konuk olduğu gecede sahneye konan “Cihad Oyunu” basında büyük tepki oluşturur.
Star televizyonu muhabiri Işın Gürel, “Kudüs Gecesi”yle ilgili haber yapmaya gittiğinde fizikî saldırıya uğrar.
Bu olayın ardından gerilim iyice yükselir.
***
4 Şubat’ta ordu Sincan’da tankları yürütür.
Bu hareket başlangıçta tatbikat filan diye açıklansa da sonradan “balans ayarı” olduğu itiraf edilir.
***
5 Şubat’ta Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Başbakan Erbakan’ı bir mektupla uyarır.
21 Şubat 1997’de “Kudüs Gecesi” sebebiyle Türkiye ve İran, büyükelçilerini karşılıklı olarak çeker.
Dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı Çevik Bir, İran’ın “terörist devlet ilan edilmesini” ister. Çevik Bir, 1998’in Ağustos’unda da 1. Ordu Komutanlığı’na atanır.
***
25 yıl öncesine döndüm, Sincan’da yürütülen tanklar ertesinde, 5 Şubat tarihli gazete manşetlerine baktım…
‘Sincan’da tankların yürümesi Cumhuriyet’e protesto şeklinde yansır:
“Sincan’da Tanklı Protesto”.
Milliyet ise manevra tanımlamasını ve “Sincan Manevrası İktidarı Sarstı” şeklinde bir başlığı uygun görür.
Manşetin altında “Kudüs Gecesi” ile şimşekleri üzerine çeken ilçe dün palet sesleriyle uyandı, Refahyol dağılıyor mu tartışması başladı” cümlesi vardır.
Hürriyet ise “Tank Sesleri” manşetiyle çıkar.
Medya ‘Tank yürütme’ eylemini, demokrasi açısından sorgulamaktan çok uzaktır. Askeriyeyi, demokrasi içinde ‘protesto’ hakkını kullanan bir kurum gibi sunma çabasındadır.
Bu açıdan bakıldığında, 2022 yılına ulaşmış olmamıza rağmen Türkiye “Ne askeri ne de sivil vesayet - Demokratik Cumhuriyet” ilkesinden hala çok uzaktır…
***
25 yıl önce geriye dönünce kendi yazdığımı da merak ettim…
Olayın hemen ertesinde, 6 Şubat’ta Sabah Gazetesi’nde “Din Devleti Özlemi ve Laik Tanklar” yazıma rastladım…
25 yıl önceki bu yazıyı nerede durduğumuzun belgelenmesi açısından ilginç buldum, paylaşmak istedim :
“Refah Partisi yönetimi, ‘din devleti’ özlemi çeken ve prototipini İnter Star muhabiri Işın Gürel'e alçakça saldıran Sincan Belediyesi militanının simgelediği fanatik yanı ile devleti demokratikleştirerek ‘inanç özgürlüğüne’ imkân kılınmasını isteyen nispeten demokrat tarafı arasında yaptığı samba dansında ölçüyü kaçırmışa benziyor...
Devletin "ideolojisi" olmaması gerektiği görüşüne sahip çıkmak, demokratik bir devletin sınırlarını belirlemek, bireyin haklarını evrensel kriterlere göre saptamak aslında bugünkü tartışmaların büyük bir bölümünü ortadan kaldırır.
Ama bunun için ‘fanatiklere’ göz kırpmaktan vazgeçmiş, Taksim'e ve Çankaya'ya cami gibi pratik hiçbir yararı olmayan, simgesel inatlaşmalardan kaçınan, gerçekten ‘demokrasi ile Müslümanlığı’ evlendirecek demokratik bir partiye gerek var...
Anlaşılıyor ki Refah Partisi'nin mevcut yönetimi bu demokratik akılcılıktan yoksun...
Kendi içindeki ‘din devleti’ isteyen fanatiklerini dışlamak niyetinde değil...
O halde marjinalleşme ile yığınsallaşma arasında da tercihini küçülmeden yana koyuyor demektir.
* * *
Diğer yandan ‘demokratikleşme’ yerine ‘laiklik’ kavramına çok daha fazla vurgu yapan ve ülkeyi 1930'lardaki Türkiye şartlarında dondurmak isteyen diğer bir kesim var...
Onların da güvencesi ve simgesi, sıkışınca ortaya çıkan ‘laik tanklar’...
* * *
Ama ‘laik tanklar’, Ankara'nın bir ilçesinde ‘din devleti’ arzulayan birinin nasıl olup da seçimi kazanarak belediye başkanı olabildiğinin ‘sosyo-ekonomik’ nedenini tartışmıyor...
70 yıllık Cumhuriyette neden hâlâ aktif nüfusun yarısının köylerde yaşadığı da ‘laik tankların’ gündeminde değil...
‘Laik tanklar’ yargı kavramına da pek güvenmemekte...
Zaten ‘yargıyı’ doğru dürüst işletsek, Sincan Belediye Başkanı da hesabını adliyeye verir, Işın Gürel'e hayasızca saldıran insan bozması gözü dönmüş fanatik de aynı gece yakalanarak adliyeye sevk edilir... Bunun hesabını başkasının sormasına gerek kalmaz.
Ama biz yargının neden herkesin güveneceği bir işlerlik kazanamadığını da araştırmıyoruz...
Refah'ın fanatik tabanı gencecik kız muhabirlere saldırınca ortaya ‘yargı’ değil, ‘laik tankların’ yaptırımı çıkıyor...
Burada ‘demokrasi’ arayanlar, bir fanatiğin yumruğu ile ‘laik tankların’ korku salması arasında sıkışıp kalıyor.
* * *
‘Şeriat mı, ordu mu’ ikilemi arasında neden sıkışıp kalmışız?
Bunun cevabını, önceki gün Susurluk Komisyonu'na ifade veren Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkan Yardımcısı Hanefi Avcı'nın anlattıklarında bulabiliyoruz:
‘Çetenin siyasi kolu ve başında bulunan kişi Mehmet Ağar, polis içindeki ayağı İbrahim Şahin'dir. MİT'teki bağlantısı Mehmet Eymür ve Duran Fırat olan çetede Korkut Eken de bu ekibin sivil ayağını oluşturur.
Askerî kanat içindeki sorumlusu da Jandarma Tuğgeneral Veli Küçük’tür.'
Emniyet Genel Müdürlüğü'ndeki üst düzey bir bürokratın açıkladığı gerçekler, toplumun neden ‘ciddi bir devlet örgütlenmesinden’ mahrum kalarak ‘şeriat ya da darbe’ ikileminde debelendiğini anlatıyor.
‘Çeteleşme’ eğiliminin devlete böylesine hâkim olduğu bir ülkede, tabii ki çalışan nüfusun yarısı tarımdan paçasını kurtaramaz, tabii ki kişi başına gelir üç bin dolara bile ulaşamaz, tabii ki bir yaşına gelmeden ölen bebeklerin sayısında dünyada başa güreşiriz...
Bu tablodan da ya Refah'ın şeriatçısı çıkar ya da askerin ‘laik tankı’...
Ama gönenç çıkmaz, demokrasi çıkmaz, çağdaşlık çıkmaz...
* * *
Son günlerdeki karabasanı anımsatan tabloya rağmen umudu yitirmemek lazım.
Türkiye'nin kurtuluşunun ‘din devleti’ özlemlerinin karanlığında olmadığı tartışılmayacak kadar açık...
Ama çare ‘laik tanklar’ da değil... Çare olsalar Türkiye bugün çok başka yerlerde olur, laikliğin koruyuculuğunu tanklar üstlenmez, Sincan Belediyesi'ni de Refah Partisi kazanamazdı...
* * *
Türkiye bu kabustan devletini demokratikleştirerek, üretimini ‘bilgi çağının gereksinmelerine’ uyarlayarak kurtulur...
Ama bunun için önce ‘çeteleşme’ eğiliminin tasallutundan kurtulmuş ‘gerçek bir devlete’ ihtiyaç var...
Ne ki kimse onun peşinde değil...
O nedenle, Sincan Belediyesi'nin yobazı ile laik tank arasında sıkıştık zaten.”
***
Çeyrek asır önceki bu yazıyı okuyunca da…
İnsan hüzünleniyor…
Türkiye sürekli çalkalanıp duruyor…
AB standartlarında bir demokratik Cumhuriyet özlemiise hep büyüyerek devam ediyor….
Olmuyor…
Ama neden olmuyor?
Bir umut söz konusu olacak ise, 1997 yılından bugüne son 25 yılda yaşananları teşrih masasına yatırarak bir doktor titizliğiyle çok derinlemesine incelemekle olacak…
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları






















































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.11.2025
25.09.2025
17.09.2025
10.09.2025
4.09.2025
28.08.2025
22.08.2025
14.08.2025
7.08.2025
1.08.2025