Mehmet ALTAN
Biz “cehennemin kapılarını” kapatma peşinde koşarken, uzay çağını yaşayan dünya, yapay zekanın marifetlerini güncel bir menü haline getirdi…
Daha önceleri rahatlıkla köşe yazarlığı yapabileceği konusunda kanaat pekişirken yapay zekanın son haftada vites artırdığını gördük…
Yeni tartışma konusu edebiyat ve yazarlık oldu…
Tartışılan, “Acaba edebiyat ve yazarlık, yapay zekanın elinde sıradan bir meslek haline gelir mi” sorusuydu…
xxxxxx
Aslında bu “yapay zekâ” aniden ortaya çıkmadı…
Süreci 1997’den beri izlemeye çalışırım…
IBM Şirketi’nin yapımı Deep Blue satranç programı, 1997’de dünya satranç şampiyonu Garry Kasparov’u yenmişti.
İlk kez bir bilgisayar, dünya satranç şampiyonunu yeniyordu. Hâlbuki 1989 yılında Garry Kasparov, Deep Blue’nun “babası” ile karşılaşmış ve müsabakayı rahatça kazanmıştı.
xxxxxx
“Deep Blue”nun babasının adı “Deep Thought” idi.
Kasparov’un yendiği bu bir önceki kuşak makine, bir saniyede sadece iki milyon hamleyi gözden geçirerek oynamaktaydı.
“Deep Blue” ise üç dakika içinde 50 ila 100 milyar hamle içinden kendine “en uygun” olanını seçebiliyordu.
1997 yılında bile babadan oğula “bilgisayarlar” inanılmaz bir hızla gelişmekteydi.
Deep Blue’nun galibiyeti yapay zekânın tarihinde bir dönüm noktası oldu.
xxxxxx
9 Yıl sonra…
2016’da…
Bu kez de bir Go oyunu bilgisayar programı, üç defa Avrupa Go şampiyonu olan Fan Hui’yi 5-0 yendi.
Go programı, geçmişte basit video oyunları oynamayı öğrenen yapay zekâlardan daha farklı bir yaklaşımla geliştirilmişti.
Bu yaklaşıma ‘Derin Öğrenme’ (Deep Learning) deniyor.
Bu yaklaşımda program, oyunla ilgili kendi kavrayışını inşa ediyor, daha sonra da kazanması muhtemel hamleleri gerçekleştiriyordu.
Son gelişmelerin ilk temrinleri adeta……
***
Satranç oyunu basit oyunlardan ayrışıyor, çünkü rakiple oynanıyor ve her hamlede yaklaşık 35 geçerli tercih; her maçta yaklaşık 80 hamle var.
Go ise satrançtan da kompleks. Öğrenmesi kolay ve sadece iki kuralı olmasına rağmen her hamlede yaklaşık 250 geçerli tercih, her oyunda ise yaklaşık 150 hamle var.
Daha kestirmeden söylersek, insanoğlunun davranışına karşı alternatif geliştiren, adeta insan beyninden daha fazla adım atabilecek gibi duran, çok farklı yeni bir yapay zekâdan söz ediyoruz. Üstelik yıl 2016…
***
Vaktiyle, Kasparov ile “Deep Blue” maçını, “insan ile makinenin karşılaşması değil, insan beyninin yüceliğini sergileyen bir gösteri” diye yazmıştım.
Çünkü “Deep Blue”nun da kromozomlarında, onu programlayan insan beyni vardı… Deep Blue kendine şırınga edilen o sistemi sadece işletiyordu…
Gerçi daha o yıllarda bile insanoğlunun icat ettiği ‘bilgisayar’, insan beyninin bir uzantısı olarak, ‘satranç oyununda’ kendi efendisiyle boy ölçüşecek hale gelmişti… Ama sonuç ne olursa olsun bu, makinenin değil, insan beyninin galibiyetidir, diye düşünüyordum.
xxxxxx
Son gelişmeler, gündeme çok tartışılan bir soruyu kuvvetli bir biçimde getirdi:
“Acaba interaktif öğrenme sürecini de kapsamaya başlayan ‘yapay zekâ’ insan beynini aşıyor mu?”
xxxxxx
Yeryüzünde “yapay zekayı” yaratan beyinler var, o beyinleri bile aşacak gibi görünen yapay zekâ var, bir de bu gelişmeleri bile kavrayamayan, gündelik hayatın içine sıkışmış beyinler var.
Yapay zekayı yaratan beyinler ile ona şaşan bizler arasında beliren fark nasıl giderilecek?
Bu fark giderilemezse, bunun sosyal sonuçları ne olacak?
Üç farklı zekâ türünün ilişkileri nasıl bir sonuç verecek?
xxxxxx
Bir yanı uzayda, diğer yanı yapay zekada dolanan bu asrın süper beyinleri ile güncel yaşamın çilesinde alev alev yanan bizlerin günlük aklı arasında açılan farkı nasıl gidereceğiz?
Galiba yeni çağ bizlerden, beynimizi daha yüksek performansla kullanmamızı istiyor… Bunu becerebilecek miyiz?
İnsanoğlunun kendi arasındaki beyinsel farklar kapatılabilse bile “yapay zekâ” ile insan beyni arasındaki fark kapatılabilecek mi?
Yapay zekâ edebiyat ve yazarlık gibi bir “yaratıcılığa” bile el attıysa, onu programlayanları bile aşan bir yaratıcılık geliştirebiliyorsa… Onun bu hızlı gelişimine biz nasıl ayak uyduracağız?
xxxxx
Dünya yepyeni bir dönemin kıyısında.
Bazı toplumlar gelişimin farkında, yeni bir hayatın hazırlığını yapıyor.
Bazı toplumlar ise neler olup bittiğinden bile haberdar değil, çok sığ bir hayatın içinde günlerini geçiriyor.
İnsanoğlu gelişiyor ama tarihten öğrendiğimiz kadarıyla büyük değişimler yanısıra büyük acılar ve eşitsizlikler de getiriyor.
Bu yeni dünyada eski acıları yaşamamak için ne yapmalı, gençleri bu yeni hayata nasıl hazırlamalı?
Sanırım çok da uzak olmayan bir zamanda hayat da siyaset de bu sorunun çevresinde belirlenecek.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.11.2025
25.09.2025
17.09.2025
10.09.2025
4.09.2025
28.08.2025
22.08.2025
14.08.2025
7.08.2025
1.08.2025