Mehmet ALTAN
Basın Tarihi’ni yazmaya hazırlanırken 18 yıl önceki köşe yazılarından farklı bir örnek aniden çıkageldi…
18 yıl önceki yazı şöyle başlıyor:
“Osmanlı mutfağının lezzetlerini her daim diri tutarak bizleri mutlu kılan Beyoğlu'nun girişindeki Hacıbaba Restoran'ın, yandaki kilisenin bahçesine bakan terasında Ağustos sonunun kırık dökük ışıkları altında bir arada olduğumuz dostlarımızdan biri, dünyada henüz embriyon halindeki yeni bir akımın varlığından söz etti: Pan-hümanizm...”
“Küreselleşmenin yeni ideolojisi: Pan-hümanizm” başlıklı yazı şöyle devam ediyor:
“Bizim coğrafyada ‘hümanizm’ tehlikeli sayılır...
Vaktiyle ANAP'lı Gökhan Maraş döneminde Kültür Bakanlığı'nın resmi dergisinde, o dönemin Arşivler Genel Müdürü'nün imzasını taşıyan ve ‘hümanizma Türk kültürünün düşmanıdır’ diyen bir yazı okumuştum da şaşkına dönmüştüm...
Zaten daha sonra Kültür Bakanı olan ve birlikte çalıştığımız Fikri Sağlar ile de tanışmam o yazı hakkında yazdığım eleştiriler vesilesiyle oldu.
Bizde ‘pan-Türkizm ya da pan-turanizm’ ya da ‘pan-İslamizm’ daha geçerlidir...
Hâlbuki şimdi dünya, ırkı ya da dini değil, bizatihi ‘insanı’ esas alan yeni bir anlayışa doğru yöneliyor.”
xxxxxxx
Yazı şöyle bitmiş :
“Biz sanayileşmesini tamamlayamamış bir tarım toplumuyuz. Ulus, devleti değil, askeri bir heyet devlet eliyle ‘ulusu’ oluşturmuş... Rönesans'tan geçmediğimiz için eski Yunan kompleksi bize birçok hata yaptırtmış... İnsanlığın temel değerlerini tam içselleştirmemişiz...
Üstelik bunları aşmaya yarayacak bir özeleştiriye de hiçbir zaman sıcak bakmamışız...
O nedenle ‘insana en üst değeri veren’ hümanizmayı değil, dini ve ırkı temel değer olarak almışız...
Hâlbuki şimdi insan beyinsel yaratıcılığıyla ‘birey olarak’ her türlü değerin önüne geçerek yüceliyor... Bir anlamda ikinci Rönesans...
İkinci Rönesans'ın da temel düşüncesi bu kez ‘pan-hümanizm.’
İnsan yeniden doğuyor.”
xxxxxxx
“Pan –Hümanizm” yazısı geniş bir ilgi görmüş…
İlk yazıyı yazdığım 29 Ağustos 2005 tarihinden iki hafta sonra “Küreselleşmenin yeni ideolojisi: Pan-hümanizm'e devam...” başlıklı, pan-hümanizm kavramını daha da derinleştiren ve kavramı bulan Romain-Rolland’dan uzunca söz eden ikinci bir yazı daha yazmışım…
“Daha önceleri toprak, kilise, sermaye, ulus-devlet kendi hipnozlarını yaratarak bunları propagandaya dökmeye çalışırken, şimdi ‘beyinsel yaratıcılık’ en büyük zenginliği doğurduğundan, ‘insan’ kavramı tüm eski şartlanmaların önüne geçti...
Küreselleşme, can acıtıcı eşitsizliklere, türlü zorluklara, derin krizlere rağmen ‘insan odaklı’ bir dünyaya doğru yol alıyor...
Din diye, ırk diye, mezhep diye çıldıranlara da ‘insanı, yalnızca insanı’ esas ve temel değer alan ‘pan-hümanizmi’ sunuyor...
İnsanlığın ‘insanı’ yeniden keşfettiği yeniçağa yakışan bir ideoloji pan-hümanizm."
xxxxxxx
2005 yılında yazılan köşe yazılarının 2023 yılında çıkagelmesine gelince…
Bir ağustos sonu öğleüstü sofrasında kavramı bize tanıtan kadim dostum Sabahattin Şen, geçen gün Almanya’da aşırı sağcı Almanya İçin Alternatif (AfD) partisinin oy oranının anketlerde yükselmesine dikkat çeken bir yazı gönderdi.
İspanya’da aşırı sağın ve şimdi de Nazizm peşindeki bir Alman partisinin güç kazanma tehlikesini hatırlatan mesajına cevaben “cinnet çağı” diye yazdım…
Bana bunların “daha fragman” olduğunu söyleyen kötümser bir cevap verdi, sonra da “20 yıl önce ‘ya barbarlık ya Pan-hümanizm’ demiştik” diyerek kısmen alıntıladığım iki yazıyı gönderdi…
Ben de “Pan-barbarizm oldu” yanıtı verdim.
Dünyayı ve Türkiye’yi tarassut kulesinden özen ve dikkatle tarayan dünyalı dostum Sabahattin Şen ile kısa mesajlaşmamız sona erdi…
xxxxxxx
21. Yüzyıl yerli yerine oturamadı, yoluna huzurlu devam edeceği bir evreye taşınamadı…
Zaten 18 yıl önce de “Küreselleşme, can acıtıcı eşitsizliklere, türlü zorluklara, derin krizlere rağmen ‘insan odaklı’ bir dünyaya doğru yol alıyor...” diye yazmışım…
Şimdi de aynı fikirdeyim…
Teknolojik değişim ile sosyal değişimin hızı arasında büyük fark var…
Teknoloji çok hızlı ilerliyor, sosyal değişim ise çok daha yavaş… Bu da insanları ürkütüyor, yeniçağda kendine yer bulamayacağından korkanların sayısı artıyor ve toplumsal krizler çıkıyor.
Ama insanlık her şeye rağmen ileriye doğru yol almaktan vazgeçmiyor, geçici yalpalamalara rağmen toplamda kötüye gitmiyor.
xxxxxxx
“Pan hümanizm” konusu bir başka açıdan da 2005 ve 2023 yıllarını nitelik açısından kıyaslama imkânı verdi…
Neler konuşuyormuşuz, şimdi neler konuşuyoruz?
Nereden nereye…
Neyse…
Enseyi karartmayın…
İnsanlık kötüye gitmez.
Bazen “daha ileriye sıçramak” için biraz geriler.
O “gerilemenin” acısını çekiyoruz şimdi.
Yazarlar
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.08.2025
23.07.2025
17.07.2025
11.07.2025
4.07.2025
26.06.2025
20.06.2025
15.06.2025
29.05.2025
23.05.2025