Mehmet ALTAN
Cumhuriyet’in yüzüncü yılında hemen hemen herkes aynı soruyu soruyor, “cumhuriyet başarılı mı, başarısız mı?”
Bu epeyce naif bir soru.
Başka her şeyi bir yana bırakın, yargısı çökmüş bir devletin başarılı olduğu söylenebilir mi? Yargının bir rüşvet çarkıyla döndüğü, hukuksuz kararlara imza attığı bizzat sistemin içindeki başsavcı tarafından açıklandı.
Cumhuriyet, devletin yönetim biçimi. Cumhuriyet olması için bir devlet olması gerekir. Devlet olması için de bir hukukun üstünlüğü kabul eden ve hukuka ihanet etmeyen bir yargı olması gerekir.
Yargı yoksa devlet, devlet yoksa cumhuriyet zaten olmaz. Güçlü olanın diğerlerini korkutup emirler verdiği bir insan kalabalığı olur sadece.
Cumhuriyetin başarılı olup olmadığını tartışmamız için önce bir devlet olması gerekiyor ama bizzat başsavcının açıklamalarından artık öyle bir kurum olmadığını görüyoruz.
Muhalefetin ve bugünkü iktidara kızan herkesin açıkça söylediği ya da ima ettiği şu: Bu iktidar cumhuriyetimizi çökertti.
Yargısı, ekonomisi, eğitimi çürümüş bir ülkeyi yirmi yıldan beri yönetenlerin bu işi pek beceremedikleri açık.
Ama bütün suçu onlara yüklemek de gerçeklerden kaçmak olur bence.
Bir kere bugün Türkiye’yi yönetenlerin hepsi yaşları itibariyle bu Cumhuriyetin çocukları. Bu cumhuriyetin eğitim sisteminin ürünleri. Bu kadar donanımsız insanların eğitiminden bu cumhuriyet sorumlu. Demek ki Cumhuriyet insan kalitesini düzeltememiş burada.
Bugünkü yöneticiler kadar onlara oy verenler de bu Cumhuriyetin ürünleri.
Bütün kabahati hemen bugünkü yöneticilere ve onları seçenlere yüklemeden evvel niye cumhuriyet kaliteli insan yetiştirecek bir eğitim sistemi kuramadı diye de sormalıyız.
Bugün çürüdüğü artık bizzat içindeki insanlar tarafından açıklanan yargıya gelince… Evet yargı çürüdü… Peki bugün mü çürüdü? Sağlam bir yargı olsaydı herhangi bir iktidar onu bu kadar kolay parçalayabilir miydi?
Ben bu iktidar döneminde saçma sapan suçlamalarla hapse girdim… Ağabeyim de hapse girdi… İyi de elli yıl önce de babam saçma sapan suçlamalarla hapis yattı.
Bu ülkede, bu iktidardan önce binlerce faili meçhul cinayet işlendi. Hangisinin faili yakalanıp yargılandı? Suç işlediği kanıtlanan devlet görevlilerinin mahkemelerde aklandıklarını biz sadece bu iktidar döneminde mi gördük?
Ekonomiye gelince… Bu yüzyıllık cumhuriyetin hangi döneminde bu ülke zengin oldu? Halkı refah içinde yaşadı?
Güney Kore bizden geriydi, bize fark attı. Almanya, İkinci Dünya Savaşını başlattı, parçalandı, bölündü, çöktü… Bugün bizimle kıyaslanmayacak bir refahın sahibi.
Bunları nasıl açıklayacağız?
Bugünkü iktidar, kötü olanı daha da kötü yaptı… Devlet sağlam bir temele oturmuş olsaydı bozamazdı zaten. Trump, bütün çabasına rağmen Amerikan sistemini bozamadı. Niye Amerika’da bozulmayan sistem, burada bu kadar kolay bozuluyor?
Sorunun temelini görmezsek sorunu çözme ihtimali de olmaz.
Bu Cumhuriyet ne yazık ki “demokrasiyle” bütünleşemedi. Demokrasisiz bir cumhuriyetin başarılı olma şansı yoktur.
Şunu da kabul edelim bu ülkede iktidar da muhalefet de daima gerçek demokrasiye karşı çıktı.
Benim “İkinci Cumhuriyet” önerim, cumhuriyetin demokrasi ile bütünleşmesini öngörüyordu.
İtiraf edelim ki toplumdan da henüz sağlam bir demokrasi talebi gelmiyor. Kutuplara ayrılmış olan toplum, “düşman” olduğu kesimin ezilmesini demokrasiye tercih ediyor.
Bu tercihin sonunda da adaletsiz ve aç kalıyor.
Annem sık sık “Allah açlıkla terbiye etmesin” derdi… Ama galiba biz açlıkla terbiye olacağız… Çocuğuna bir kalem pirzola alamayan milyonlar sonunda “çare nedir” diye sormak zorunda kalacak.
Çare demokrasidir… Başka da çare yoktur.
Bugüne dek demokrasi dışında her yolu denedik… Her hamaseti dinledik… Her seferinde aynı bataklığa çıktık.
Aynı yollardan gitmekte ısrar edersek…
Bugün vardığımız yerden de beterine gideriz.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.09.2025
10.09.2025
4.09.2025
28.08.2025
22.08.2025
14.08.2025
7.08.2025
1.08.2025
23.07.2025
17.07.2025