Mehmet ALTAN
Mayıs ayı her yıl futbol için gerilimin doruğa çıktığı bir ay oluyor.
Örneğin, geçtiğimiz pazar günü Fenerbahçe’nin Beşiktaş’a 1-0 yenilerek şampiyonluk yarışından kopması taraftarlarda deprem yaşanmasına sebep oldu.
Basın Tarihi’nde de kapıyı bu noktadan açtım.
13 yıl önce şampiyonluk yarışı tüm gazetelerin ilk sayfasında kendine kocaman yerler bulmuş.
Galatasaray Beşiktaş 2-2 berabere kalıp, Fenerbahçe Trabzonspor’u 1-0 yenince Galatasaray-Fener arasındaki şampiyonluk yarışının finali bir sonraki haftaya kalmış.
Sabah Gazetesi sürmanşetten “Tur Kadıköy’e kaldı” başlığını atmış.
Cumhuriyet ise konuyu daha soğukkanlı görmüş, ilk sayfanın aşağılarına doğru iki sütuna “Şampiyonluk son maça kaldı” başlığıyla haber yapmış.
Şampiyon olması için Fenerbahçe’nin kazanması gerekirken, Galatasaray’a beraberlik yetiyormuş.
Galatasaray, Şükrü Saracoğlu Stadı’nda oynanan maçta Fenerbahçe ile 0-0 berabere kalarak şampiyon olmuş.
***
Mayıs, toplumun hafızasından asla silinmeyecek bir trajedinin de yaşandığı bir ay.
25 yaşındaki Gezmiş ve Aslan ile 23 yaşındaki İnan, 6 Mayıs 1972 tarihinde sabaha karşı idam edildi.
6 Mayıs 2012, Denizler’in idamının 40. Yıl dönümüydü.
Yığınsal bir kalabalık Karşıyaka Mezarlığı’nda anma törenine katılmıştı. Haber Sabah’ta yoktu.
Cumhuriyet ise haberi birinci sayfanın tam ortasından “Aşk olsun sana çocuk aşk olsun” başlığıyla çok geniş görmüştü.
“Aşk olsun sana çocuk aşk olsun” Can Yücel’in Deniz Gezmiş için yazdığı “Mare Nostrum” adlı şiirin son mısraı idi.
Dün de Deniz’lerin idamının 53. Yıl dönümüydü.
***
O tarihte Deniz’lerin idamının yıldönümünü görmeyen Sabah Gazetesi’nin manşetine de Cumhuriyet’in ilk sayfasında yer almayan bir haber yerleşmişti.
Sabah şimşir punto ile “Paris’te Devrim, Atina’da kaos” manşetini atmıştı.
Çünkü bir gün önce yapılan genel seçimde Fransa’da Sosyalist Parti adayı Hollande, solu 24 yıl sonra Elysee Sarayı’na taşımıştı.
Ekonomik kriz içindeki komşu ülkede yapılan seçimde ise siyasal merkez çökmüştü. Merkezin kanatlarında yer alan Yeni Demokrasi ve Pasok ağır yenilgiye uğramıştı.
Türkiye kendi tarihini olduğu gibi Yunanistan’da yaşananları çabuk unuttu.
O krizin nedenlerinden hiç ders çıkarmadı.
Yunanistan’ın yaşadıklarını ve krizden nasıl çıktığını büyüteç altına almadı.
***
Mahfi Eğilmez, Yunanistan’ın o günkü durumuna düşmesinin temel nedenlerini sıralamıştı:
“(1) Tasarrufların artırılamaması: Tasarruflarda yaşanan düşüş, yatırımlarla aradaki farkın açılması, yani cari açığın giderek büyümesi. İkiz ve üçüz açıkların (bütçe açığı, cari açık ve yatırım tasarruf açığı) ortaya çıkması.
(2) Kamu açıklarının düşürülememesi: Bütçe açıklarında başlayan artışların bütçe dengesini bozması. Maaş ve ücretlerin yüksek olmasının kamu açıklarında artmaya neden olması. AB fonları desteğinin devletin harcamalarını artırmasına yol açması. Borçlanmaya ağırlık vererek geleceği satıp gününü gün eden bir ekonomik model uygulanması.
(3) Üretim – tüketim dengesinin bozulması: Üretmeden tüketimin artırılması. Olimpiyatlara yapılan büyük harcamaların karşılıksız kalması.
(4) Yatırımların doğru yönlendirilmemiş olması: Dış borçlanmanın doğru yatırımlara yöneltilememesi. Yunanistan’ın savaş ekonomisine ağırlık vererek verimli yatırımlara girmemesi.
5) Drahmiden euro’ya geçişin yarattığı sıkıntılar: Para birimini değiştirip drahmiden euro’ya geçmiş olmaları. Euro’ya geçiş sonucu bağımsız para politikası izleme seçeneğinin yitirilmesi.”
***
Yunanistan o ağır ekonomik bunalımı 2018’de aşmayı başardı.
Tabii Yunanistan’ın 1 Ocak 1981 tarihinde AB’ye üye olmuş olması düze çıkmasında ve yeniden yola koyulmasında büyük rol oynadı.
2025 yılının sonunda Yunanistan’da Kişi Başına Düşen Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’nın 21.668 ABD Dolarına ulaşması bekleniyor.
IMF tahminlerine göre, Türkiye’de 2025 yılında kişi başına GSYH’nin ise 16.877 dolara ulaşması beklenmekte.
***
İncelediğim gazete başlıkları 7 Mayıs 2012 yılına ait.
Bugün ise 7 Mayıs 2025.
13 yıl arayla o günü ve bugünü kıyaslayınca ne görüyorsunuz?
Futbol dünyasının hali pür melalini hep birlikte izliyoruz, genel çürüme orada daha da ivme kazanmış gibi…
Artık AB sayesinde idam cezası yok ama hukuku uygulayan bir yargı da hak getire…
Ekonomik duruma bakarsak, Yunanistan’ın “yandı, bitti, mahvoldu” dediğimiz dönemindeki tüm yapısal hastalıklar şimdi bizde yaşanmakta.
Hala yapısal reformları bekliyoruz…
***
Dün Hıdrellez’di….
Birisi dilek sorsa…
Ömrünü bu ülke daha iyi olsun diye geçirmiş biri olarak, “yaşananlardan ders alan bir toplum” olmayı dilerdim.
2025 Hıdrellez’inde tuttuğunuz dileklerin kabul olmasını umarım.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.06.2025
29.05.2025
23.05.2025
10.05.2025
25.04.2025
4.04.2025
20.03.2025
15.03.2025
6.03.2025
27.02.2025