Mehmet ALTAN
Dünya Ticaret Merkezi ile Pentagon’un terör tarafından hedeflenmesi, en çok silahçıların işine gelen bir çılgınlık olarak gözüküyor. Nitekim teröre karşı NATO’nun harekete geçmesi, terörün ortak düşman ilan edilmesi de bunu doğruluyor. Küreselleşmenin ivmesi arttıkça, dünyadan yükselen çığlıklar da çoğalıyor. Feodal Dönem’den Sanayi Dönemi’ne geçerken de insanlık büyük acılar yaşadı. Sanayi Devrimi’nin insanlığa kazandırdığı refah ve özgürlük kan ve gözyaşı ile büyüdü. Bugün ise muhakkak ki Sanayi Devrimi’nden çok daha derin, kalıcı ve büyük bir dönüşüm yaşanmakta. Eskinin kalıpları tuz buz oldukça, buna uyum göstermekte zorlananların da yaşam çileleri büyümekte.
Teknolojinin gelişmesi sayesinde artık kendisine ihtiyaç duyulmayan yığınların çaresizliği arttıkça, küreselleşme süreci kollektif bir cinnetin hedefi haline gelmekte.
Küreselleşmenin simgesi Amerika Birleşik Devletleri psikolojik izlerini kolayca silemeyeceği çok ağır bir tepki yumruğu yedi. Bu olayın planlayıcıları, tetikçileri ve bundan medet umanlar daha önceki olaylarda olduğu gibi anında deşifre ediliyor. Ancak, bu girişim, çağ değişiminin tüm sıkıntılarını yaşayan yeryüzünün bu değişime uygun zeminini daha sağlıklı bir hale getiremiyor. Terör ile mücadelenin daha kalıcı ve etkili olması küreselleşmenin nimetlerinin yanında külfetlerine de çok daha fazla dikkat etmeyi gerektirmekte. Galiba bundan sonra ‘umutsuzluğun kamikazeleri’, onları üreten ortam ve onların çaresizlikleri çok daha fazla gündemde olacak.
***
Aynı Sanayi Devrimi gibi, küreselleşme de ertelenemez bir insanlık süreci. İnsanlığın geniş perspektiflerinden bakınca, bu olayın da zemzem kuyusunu kirleten unutulmazlar listesinin baş sıralarında yer alacağı ama değişim, yenileşme ve özgürleşme sürecini kesemeyeceği açıkça gözükmekte.
Paranın dolaşım yollarını izlemek, olayların çözümünü nispeten kolaylaştırıyor. Amerikan ekonomisi uzun bir süredir bilgisayar sektörünün egemenliğinde yol alıyordu. Savunma sanayinin yıldızı epeydir sönmüştü. Son iki yıldaki artışı bir yana koyarsanız, silahlanma sürekli hız kaybediyor. Beyni model alan yeni teknolojilerin başarısı ‘asker değil tüccar devletlerin’ çoğalıp serpilmesine bağlı. Sistem, ülkelerin hem zenginleşmesini hem özgürleşmesini istiyor. Zenginleşmek için piyasa ekonomisini, özgürleşmek için de demokrasiyi çare buluyor. Nitelikli bireysellik için de insan haklarını gerekli görüyor.
Kaynaklarını akıllıca kullanan, toplumsal sorunlarını demokratik kanallara aktararak en maliyetsiz biçimde çözüp huzurunu sağlayan, insan haklarına saygılı davranarak bireylerin gelişimini hızlandıran bir yapılanma, dünyanın en nitelikli teknolojilerine de büyük bir talep yaratacak diye düşünülüyor. Ne var ki bu gelişme, teknolojik gelişmenin hızına uyum sağlayamayan toplumsal değişme nedeniyle sıkıntı geçiriyor. Boşluğu ise silah sektörü doldurma amacında. Bush da bu kesimlere çok daha yakın. Dünya Ticaret Merkezi ile Pentagon’un terör tarafından hedeflenmesi, soğukkanlı bir şekilde bakınca, en çok silahçıların işine gelen bir çılgınlık olarak gözüküyor.
Nitekim teröre karşı NATO’nun harekete geçmesi, terörün ortak düşman ilan edilmesi de bunu doğruluyor. Bilgisayarlaşma duramaz, ama savunmaya karşı tartışmasız üstünlüğünü bir zaman için eskisi kadar sürdüremeyebilir.”
***
“Küreselleşmeyi hazmedemeyen dünya cinnet geçiriyor” başlıklı, özetleyerek aldığım bu yazıyı on yıl önce, hemen 11 Eylül ertesi yazmışım... Usame Bin Ladin öldürülünce, acaba o dönem kim ne yazmıştı diye merak edip, bu merakı kendimden başlayarak gidermek ve tutarlılık gereği sizlerle paylaşmak istedim...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.06.2025
29.05.2025
23.05.2025
10.05.2025
25.04.2025
4.04.2025
20.03.2025
15.03.2025
6.03.2025
27.02.2025