Mehmet ALTAN
Dün Pazar’dı, gazeteleri daha dikkatlice, dipli köşeli okudum.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın bile tepkisini çeken, ‘evlerin içine karışmak’ arzusu tartışması devam ediyordu.
Örneğin, şu satırlar dünkü gazetelerden birinden:
“Eğer bir evde nikâhsız bir çift yaşıyorsa veya kızlı erkekli öğrenciler birlikte kalıyorlarsa yahut da bir evde ülke için tehlikeli olan bazı faaliyetlerin yapıldığı konusunda ciddi şüpheler varsa İslam'a göre devlet bu evi denetler, basar, gayr-i meşru olan fiilleri engeller, failleri cezalandırır.
… Liberal demokratik sistem 18 yaşını doldurmuş bay ve bayanın bir mekânda birlikte yaşamalarını, cinsel ilişkide bulunmalarını, hatta çocuk sahibi olmalarını yasaklamıyor. Bu sistemde günah kavramı yoktur, ayıp kavramı da görecelidir, fludur, ne idüğü belirsizdir. Ahlak nerede ise bireysel hale gelmiştir; tartışmalarda ‘kimin ahlakı, o senin ahlakın, bana kendi ahlakını dayatamazsın’ gibi sözler sıkça kullanılmaktadır.
… İşte böyle bir siyasi ve sosyal sistemi alır da bin yıl, iyi kötü İslam’ı yaşamış bir topluma zorla uygulamaya kalkışırsanız karşınıza binlerce problem, aksaklık, bozukluk çıkacaktır.
İşi yıkmak olandan yapmayı beklemek abestir.”
xxxxxxxxxxxxxx
Ayşe Hür de gene dün ‘bin yıldır iyi kötü İslam’ı yaşamış’ toplum ahlakı için Cemil Meriç’in daha farklı ve çarpıcı tespitlerini aktarıyordu:
“… Jurnal adlı günlüğüne ‘tarih, galiplerin propagandasıdır’ diye yazan, sahici muhafazakâr-demokrat düşünür Cemil Meriç bağlasın: ‘Düşünmek, insan üzerine düşünmek mutlaka yasak bölgelerden birkaçına dalıp çıkmakla olur. Zaten demokrasi ve liberalizm yasak bölgeleri kaldırmak manasına gelir. O halde din vaktiyle en basit jestlere kadar bütün insan hayatını düzenlemeye kalkışmıştır: İçki içmeyeceksin, domuz yemeyeceksin, zina yapmayacaksın. Osmanlı bunların hepsini yaptı. Ama gözlenerek, korkarak ve şuuru yaralandıkça yaralandı. Hayır uyuzlaştı. İkiyüzlü bir hayvan oldu Osmanlı. Tanrı’yı ve kulu aldatan bir panayır gözbağcısı. Elinde tespih, evinde oğlan, dudağında dua…”
xxxxxxxxxxxxxxx
Başbakan Erdoğan’ın ‘evlere karışma’ isteğini destekleyen kimilerinin peçelerini atarak açıkça siyasal İslam’a geri dönmesinde, ‘demokrasi’yi battal ilan ederek ‘İslam’ı tek ölçü olarak kabul etme gayretlerinde, ‘insan’ın çeşitliliği yerine sadece siyasal İslamcı ‘Müslüman’lardan ibaret bir toplum oluşturma çabalarında ibretlik bir hal var.
İbretlik bir hal var çünkü daha önce de vurguladığım gibi Erdoğan ‘2011 AK Parti Seçim Bildirgesi’nde bizlere çok farklı bir Türkiye vaat ediyordu.
Dışlayıcı değil, kapsayıcı; ötekileştirici değil, kucaklayıcı; ayrıştırıcı değil, bütünleştirici; baskıcı değil, özgürleştirici bir Türkiye…
Bireyi ve onun haklarını esas alan; toplumsal çeşitliliği bir zenginlik olarak kabul eden; tek sesliliği değil çoğulculuğu öne çıkaran ve demokratik hukuk devletinin tüm unsurlarını içeren bir Türkiye.
Ama şimdi fiilen ve açıkça ‘siyasal İslam’a’ geri dönme gayretleri görülüyor. ‘Kızlı erkekli evlerin’, ‘nikâhsız çiftlerin’ devlet tarafından basılmasını, ‘gayrimeşru fiillerin faillerinin’ cezalandırılmasını istiyorlar.
Bizim yasalarımıza göre ‘gayrimeşru’ olmayan bu fiilleri hangi yasalara göre cezalandıracaklar? Açıkça söyledikleri gibi İslam yasalarına göre.
İşin en çarpıcı yanı sadece ‘cinsellik’ konusunda ‘İslam yasalarını’ hatırlamaları…
Uludere’de 34 kişinin öldürülmesiyle sonuçlanan cinayet umurlarında değil, yolsuzluklardan yakınmıyorlar, şike kanunu ‘İslam vicdanını’ rahatsız etmiyor, Hrant Dink’in katillerinin bulunmaması şikâyet konusu olmuyor.
Cinayete, yolsuzluğa, hırsızlığa aldırmayan garip bir ‘İslam’ anlayışı var karşımızda; kendine benzemeyeni sindirmeğe uğraşan, ‘cinsellik’ üzerinden yürüyen bir baskıcılıkla karşı karşıyayız.
‘Yaşama özgürlüğünü’ tek günah gibi gösterip kendi ‘günahlarını’ İslam kalkanının arkasına saklıyorlar.
Cinselliği tek günah gibi göstermeleri sadece kendi takıntılarından kaynaklanmıyor, işledikleri suçları ve günahları da cinsellik konusunda yarattıkları gürültüyle perdeliyorlar.
xxxxxxxxx
Tabii siyasal İslamcıların neden sabah akşam demokrasiyi ve liberalizmi hedef aldıkları da kendiliğinden ortaya çıkıyor.
Demokrasiye karşılar çünkü demokrasi, vatandaşların devlet politikasını şekillendirmede eşit hakka sahip olduğu bir yönetim biçimi… Hâlbuki onlar, ‘siyasal İslamcıların’ tüm topluma kendi hayat tarzlarını zorla kabul ettirmesini ve iktidarda yaptıklarının asla sorgulanmamasını istiyor.
Sürekli liberalizmle uğraşıyorlar çünkü liberal demokrasi, iktidarı halkın belirlediği ve bu iktidarın bireysel özgürlüklerle sınırlandığı bir siyasal sistem… İktidarların halka hesap verdiği bir sistem…
Onlarsa tüm topluma kendi anlayışlarını dayatma ve halka asla hesap vermeme peşinde.
xxxxxxxxx
Başbakan, ‘Müslüman-demokrat’ kavramından hızla uzaklaşarak iktidarların sorgusuzca suç ve günah işleyebildikleri, vatandaşların ise baskı altına alındığı bir ‘siyasal İslam’a doğru yol alıyor.
Hep söylüyoruz, başkalarına kendi inancını dayatmak, diğerinin ‘günah işleme hakkını’ elinden almaya kalkmak, devletin yapıklarını sorgulamayı yasaklamak ancak totaliter ve otoriter bir rejim getirir.
Elinde güç olan, diğer kesimlerdeki ‘otoriter ve totaliter rejim’ eğilimlerini de kışkırtır.
Umarım Bülent Arınç’ın çıkışı siyasal iktidar çevrelerinde sağduyuyu harekete geçirir, yoksa cinselliği kalkan yapan bir siyasal İslamcılığın doğrudan demokrasiyi tehdit etmeye başladığı bu gidişin sonu hayra alamet değil…
http://www.gazete360.com/Yazarlar/mehmet-altan/siyasal-islam-liberal-demokrasiye-karsi/1600
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.06.2025
29.05.2025
23.05.2025
10.05.2025
25.04.2025
4.04.2025
20.03.2025
15.03.2025
6.03.2025
27.02.2025