Mehmet ALTAN
Yargının 25 Aralıkta başlattığı ‘yolsuzluk ve rüşvet’ soruşturması siyasal iktidarın kimyasını bozuverdi.
Önce 2005 yılında AB standartlarına uygun olarak kendi çıkardığı Adli Kolluk Yönetmeliği’ni boğdu.
Yetmedi, ardından ikinci operasyonu başlatan 25 Aralık’taki mahkeme kararına karşı ‘yargı darbesi’ yaptı, polisin mahkeme kararına uymasını engelledi.
Bununla da yetinmedi.
Hırsızlık, yolsuzluk ve rüşveti soruşturabilecek potansiyel polis ve yargı mensuplarını keyfi bir şekilde hallaç pamuğu gibi dağıttı.
AB standartlarına uygun olarak çıkardığı HSYK’yı yok etmeye kalkıştı.
Ardı ardına gelen bu hamlelerle korkunç bir karanlığa doğru hızla yol alırken, kendi baskı ve yasak rekorunda yeni bir zirve yaptı. Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB), Sabah Gazetesi ile ATV’nin satışı için başbakan tarafından ‘havuz kurulduğu’ iddiaları hakkında CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran’ın parlamentoda verdiği soru önergesinin internette duyurulmasını yasakladı.
Oran’ın kişisel web sitesine ve başta T24 olmak üzere bu haberi koyan internet sitelerine müdahale etti.
Oran, “Türkiye’de ilk kez mahkeme, yasamaya sansür koymaya çalıştı” tepkisini gösterdi. Bu tepkiyi göstermekte de haklıydı çünkü yasaklanmaya çalışılan haber, ‘milli iradenin’ seçtiği parlamentoda verilmiş bir soru önergesiyle ilgiliydi.
İktidar, başbakan hakkında parlamentoda verilen bir soru önergesini ve bu önergede dile getirilen iddiaları ‘halkın’ duymasını istemiyordu. Parlamentoda olanları halktan saklamaya uğraşıyordu.
Belli ki iktidar, AKP’li olmayan milletvekillerini ‘milli iradenin’ temsilcileri, onları seçen vatandaşlarını da ‘milli iradenin’ parçası olarak görmüyordu. Onların haklarını yok sayıyor, parlamentoyu sansürlemeye kalkışıyordu.
İyice şirazesinden çıkan iktidar anlaşılan yalnızca kendi seçmenlerini ‘millet’ olarak görüyor, sadece kendi milletvekillerini ‘milli iradenin’ temsilcileri olarak kabul ediyordu. Muhalefet partilerinin milletvekilleri ‘milli iradenin’ temsilcileri değildi ve parlamentoda yaşananlar o parlamentonun gerçek sahibi olan halktan saklanabilirdi bu anlayışa göre.
Bu sansürle, yalnızca hukuka, demokrasiye değil ‘milli iradeye’ de darbe vuruluyordu.
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı, bu eşine rastlanmamış sansürüne İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin tam metnini kimsenin bilmediği 23 Ocak 2014 tarih ve 2014/55 sayılı kararını gerekçe gösteriyor.
Sabah Gazetesi ile ATV’nin satışı için Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından havuz kurulduğu iddialarına ilişkin soru önergesinin web sitelerinde yayınlanmasına yasak getiren mahkeme, son zamanlarda çok meşhur olan ‘paralel devletin’ mahkemesi mi, ‘gerçek’ devletin mahkemesi mi?
Ya da AKP, kendi yolsuzluklarının duyulmasını engellemek için kendine ‘başka bir paralel devlet’ mi kurdu?
Bir yandan iktidarın hırsızlıklarının yargı tarafından soruşturulması yasaklanırken, diğer yandan da yolsuzlukları soran ‘milli irade’ye yasak getiriliyorsa bir ‘AKP paralel devleti’ söz konusu demektir.
‘Gerçek’ bir devlette, ne bir mahkeme, ne de TİB gibi bir ‘kamu kuruluşu’ parlamentoyu sansürleyemez çünkü.
Parlamento, milli iradenin temsilcilerinin özgürce konuşabildiği, hükümete her soruyu sorabildiği, ‘dokunulmazlığı’ olan bir kurumdur ve ‘gizli oturumları’ dışındaki bütün oturumları ile kararları halka açıktır.
Nasıl yargıya müdahale edilemezse, Parlamentoya da müdahale edilemez. Nasıl yargı kararları sansür edilemezse, parlamento kararları, görüşmeleri, önergeleri de sansür edilemez.
Müdahale etmeye kalkmak, sansürlemeye çalışmak suçtur.
Eğer bir ülkede suçlar bu kadar rahat işleniyorsa, mahkeme kararları parlamentoyu sansürlemek için kullanılıyorsa, ‘kamu kuruluşları’ parlamentoda verilen soru önergelerinin yayınını yasaklayabiliyorsa, o ülkede ‘gerçek devlet’ yok olmuş, çeşit çeşit ‘paralel devletler’ ortaya çıkmıştır.
O zaman burada yaşanan savaş, devletle ‘paralel devlet’ arasında değil, devleti yok farz eden, hukuku çiğneyen iki ‘paralel devlet’ arasında yaşanmaktadır. İkisinin de yargılanması gerekir.
İşin daha tuhaf olan yanı ise siyasi iktidarın suçladığı ‘paralel devletin’ suç işlediğine dair kanıtların henüz ortaya konmamasına karşılık, siyasal iktidarın ‘devletin hukukunu’ yok sayarak ‘paralel devletleştiğine’ dair kanıtların bolca bulunmasıdır.
Şimdilik kanıtlı belgeli bir şekilde ‘paralelleşen’ tek güç bizzat siyasi iktidarın kendisidir. Hukuka, demokrasiye, ‘milli iradeye’ kast eden AKP’nin kendi ‘paralel’ devletidir.
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
Biliyorsunuz, başbakan ‘yolsuzluk ve rüşvet operasyonu’ ortaya çıkınca, 12 yıldır yönettiği devletin içinde bir çete keşfetti.
Yargının ve polisin bu çetenin eline geçtiğini iddia etti.
Ve sokak sokak dolaşarak, sabah akşam televizyonlarda görünerek ‘paralel devlet’ten yakınmaya başladı.
Beğenmediği yargı kararlarını ‘paralel yargının kararı’ olarak etiketleyip uymayı reddediyor, o uymayınca gücü yeten başkaları da ‘ben de dinlemiyorum yargı kararını’ diye ortaya çıkıyor.
Başbakan ve onun destekledikleri yargı kararlarını dinlememekte kendilerini özgür hissederken, muhalifler ‘tam metni bile bilinmeyen’ mahkeme kararları bahanesiyle susturulabiliyor.
Bir bizim gibi insanların ‘yasalarına, yargısına’ uymak mecburiyetinde olduğu bir devlet var, bir de siyasal iktidarın ve taraftarlarının asla uymak zorunda olmadıklarına inandıkları bir başka ‘paralel devlet’ var.
Kendi paralel devletlerinde AKP yöneticileri her suçu işlemekte, bu suçu yakalamaya kalkanları sürgüne göndermekte ve her türlü yöntemle muhaliflerini susturmakta özgür.
AKP’lilerin hukuksuz ‘paralel devleti’ iktidar üyeleri ve yakınları için bir cennet, halk içinse bir cehennem.
En hoş yanı ise ‘kendi cennetlerinde’ keyiflerince soygunlar yapıp, sansürler uygulayan AKP yöneticilerinin ‘biz mağduruz’ diye ağlamaları.
Bu ne güzel mağdurluk.
Biraz daha mağdur olsalar iktidar partisinin merkez yürütme kurulu üyelerine, istedikleri her eve girip istedikleri eşyayı alıp gitmek de serbest olacak.
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
AKP’nin ‘paralel’ devletinde ‘yolsuzluk ve rüşvet’ nedeniyle koltuğunu kaybeden bakanlar hakkında Adalet Bakanlığı’na gönderilen fezlekeler bir türlü Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne gönderilmiyor.
Adalet Bakanı ve müsteşarı, İzmir Başsavcısına yasa dışı talimatlar veriyor.
Polisler, AKP iktidarının beğenmediği mahkeme kararlarına uymuyor.
İktidarın hırsızlıklarını soruşturan bütün savcılar görevlerinden alınıyor, iktidarın yolsuzluklarının soruşturulması fiilen yasaklanıyor.
‘Gerçek’ devletin yasaları ‘AKP’nin paralel devletinde’ iktidar için geçerli olmuyor.
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
‘Milli iradeyi’ temsil ettiğini söyleyen siyasi iktidar, ‘gerçek’ devleti bütün kurumlarıyla çökerterek kendi ‘paralel devletini’ kurmuş bulunuyor.
Yazılı yasalar onlar için geçerli değil, ‘yazılı olmayan’ ve ‘AKP’lilere her şey serbesttir’ diyen ‘gizli’ yasalar uygulanıyor onlar için.
Muhalefet ise her türlü yasa çiğnenerek, ‘milli irade’ yok sayılarak sansürleniyor.
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
‘Paralel devlet’ kurmak suçtur.
Kim böyle bir girişimde bulunduysa bir gün kaçınılmaz olarak yargılanacak.
Hiç bir güç bu suçu işleyenleri yargılanmaktan kurtaramaz.
İktidarda olmanın sarhoşluğuna kapılanlar ‘yok’ sansalar da hukuk diye bir şey hala var ve varlığını er geç gösterecek.
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.08.2025
23.07.2025
17.07.2025
11.07.2025
4.07.2025
26.06.2025
20.06.2025
15.06.2025
29.05.2025
23.05.2025