Mehmet ALTAN
Bir yanına Gezi Parkı’nı, diğer yanına yüz yıllık İstanbul tarihinin hülasasını alarak mesajlar veren Ekmeleddinİhsanoğlu, iktidarın tüm psikolojik savaş hamlelerine ve algı yönetimi gayretlerine rağmen Tayyip Erdoğan’ı ciddi bir şekilde panikletti galiba…
Yoksa, on bir ay haram yiyip bir ay oruç tutulan bir siyasal sefalet ortamının utanç verici ortamını yok sayarak, Allah ve Hz. Muhammed parantezinde böylesine ölçüsüz bir din istismarına sığınmaz ve bundan medet ummazdı.
Cumhurbaşkanı adaylığını açıkladığı konuşmasında “Biz siyaseti Allah için yaptık” demesi yetmezmiş gibi Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de kişisel Twitter hesabından, "Cumhurbaşkanı adayımız Sn. Erdoğan'ın logosunda Arapça ile 'Muhammed' isminin kullanıldığını biliyor musunuz?" diye sordu.
Keşke “Allah için siyaset yaptıklarını” parti programına da yazsalardı... Programlarında, “Partimiz, ideolojik platformlarda değil, çağdaş demokratik değerler platformunda siyaset yapmayı benimseyen bir partidir” diye yazmışlardı.
Dini siyasete alet etme konusunda yüzsüzlük rekorları kırıyorlar, sürekli dinden bahsediyorlar ama Hz. Muhammed’in “hırsızlık” konusundaki hadislerini hiç hatırlamıyorlar.
Xxxxxxxxxxxxxxxxxxx
Tayyip Erdoğan din istismarında ölçü ve sınır tanımayanbir süratle koşarken, başörtüsüyle duruşmaya alınmayan avukat hakkında Anayasa Mahkemesi’nin verdiği ihlâl kararıyla ilgili gerekçe Resmî Gazete’de yayınlandı.
“Laik devletin dininin olamayacağını” belirten Mahkeme, devletin “din ve inançlar karşısında eşit mesafede duran, bireylerin dini inançlarını barış içerisinde serbestçe öğrenebilecekleri ve yaşayabilecekleri bir hukukî düzeni tesis eden, din ve vicdan hürriyetini güvence altına alan devlet” olduğunu vurguladı…
"Laiklik, devletin din ve inançlar karşısında tarafsızlığını sağlayan anayasal bir ilkedir” diyen Anayasa Mahkemesi, gerekçeli kararında yaptığı laiklik tanımıyla, toplumun geniş kesimlerini mağdur eden laiklik anlayışını ortadan kaldırdı.
Ancak, “Allah için siyaset yapıyoruz , parolamız Hz. Muhammed” türü bir din sömürüsünün “laiklikle” ilgisi olmadığını da dolaylı olarak belirtmiş oldu.
xxxxxxx
Anayasa Mahkemesi’nin kararına göre “devletle dinin ayrılığı, din ve vicdan hürriyetinin bir gereği olmanın yanında, dinin siyasî müdahalelerden korunması ve bağımsızlığını sürdürmesi için de gereklidir.”
Anayasa Mahkemesi “devletle dinin ayrı olması gerektiğini”söylerkenCumhurbaşkanı adayı Başbakan,“Allah için siyaset yaptıklarını” söylemekten medet umarak anayasa suçu işliyor, demokratik laiklik kuralınıçiğniyor.
İşledikleri bu kaçıncı suç?
Ne yasa tanıyorlar, ne anayasa tanıyorlar, ne hukuk tanıyorlar.
İktidara yapışmışlar ve onu bırakmamak için devleti de, anayasayı da, hukuku da yok etmeyi göze alıyorlar.
Xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
Ne yaptıklarını da çok iyi biliyorlar, işledikleri suçun farkındalar.
Parti programlarında “Partimiz, kutsal dini değerlerin ve etnisitenin istismar edilerek siyaset malzemesi yapılmasını reddeder.
Dindar insanları rencide eden tavır ve uygulamaları ve onların, dini yaşayış ve tercihlerinden dolayı farklı muameleye tabi tutulmalarını anti-demokratik, insan hak ve özgürlüklerine aykırı bulur.
Öte yandan dini, siyasi, ekonomik veya başka çıkarlara alet etmek veya dini kullanarak farklı düşünen ve yaşayan insanlar üzerinde baskı kurmak da kabul edilemez” diye yazan kendileri çünkü.
“Kutsal dini değerlerin istismar edilerek siyaset yapılmasını reddetmekten” “Allah için siyaset yapmaya” geçerken, anayasayı çiğneyerek “dini değerleri istismar ettiklerini” herkesten daha iyi bildikleri açık.
Xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
“Allah için siyaset yapıyorlar , parolaları ise Hz. Muhammed…” ama büyük bir gayretle unutturmaya çalıştıkları Soma’da, ocak içindeki 16 güvenlik kamerası kaydının laboratuvarda incelenmesi sonucunda faciadan bir gün önce de yangın çıktığıanlaşıldı.
Uludere’nin üstünü ört, Afyon’daki patlamanın üstünü ört, Reyhanlı’nın üstünü ört, Gezi’de işlenen cinayetlerin üstünü ört, Soma’nın üstünü ört sonra da “siyaseti Allah için yaptığını” söyle.
“Allah için siyaset yapmak” insanları ölüme göndermek mi?
Cinayet ve katliamların üzerini örtüp, sonra oruç tutmak nasıl bir şey?
Dini böylesine fütursuzca sömürürken sadece anayasa suçu işlemiyorlar, inandıklarını söyledikleri dini de lekeleyip kirletiyorlar.
Kirlenmemiş tek bir değer, tek bir kavram bırakmıyorlar.
xxxxxxxxxxxxxx
Tayyip Erdoğan’ın ciddi bir şekilde paniklediği anlaşılıyor.
30 Mart seçimleri AKP oylarının düşüşe geçtiğini, siyasal iktidarın toplumdaki çoğunluğu yitirdiğini ortaya koydu… Yalova ve Ağrı’da ise seçimler yitirildi.
En büyük umutlarıcumhurbaşkanlığı seçimlerine katılımın düşmesi, o nedenle “kazandık” propagandasıyla muhaliflerin sandık başına gitmesini engellemeye uğraşıyorlar…
Bir yandan da “demokratik laiklik” kavramını alenen paspas gibi çiğneyerek “Allah için siyaset yapıyoruz, Hz. Muhammed’i parola olarak kullanıyoruz” diyerek oy devşirmeye uğraşıyorlar.
Erdoğan kapağı Çankaya’ya atıp yargıyı tam anlamıyla denetimine alacağı bir diktatörlük sistemi kurarak, işlediği suçlardan dolayı yargılanmaktan kurtulmaya çabalıyor.
Ayakkabı kutularına doldurulan milyonlarca dolar ortada dururken fütursuzca “Allah için siyaset yaptığını” söylüyor.
Bu yapılanları Allah affeder mi, bilemem.
Ama yargının affetmeyeceği kesin.
Bu suç dosyalarının içine sığabileceği bir “cumhurbaşkanlığı sarayı” yok bu dünyada.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları






















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.11.2025
25.09.2025
17.09.2025
10.09.2025
4.09.2025
28.08.2025
22.08.2025
14.08.2025
7.08.2025
1.08.2025