Mehmet ALTAN
‘Rodeo, İspanyolca bir kelimedir ve hayvanların markalanmak üzere toplanması anlamına gelir. Asıl olarak bir ticari faaliyetin parçası olan sürü çobanlığına ait bu işlem, zamanla geleneksel ve yarışma amaçlı bir karakter kazanmıştır.
Amaç, bel kısmı bir kemerle sıktırılmış ve bundan rahatsız olarak vahşileşen boğanın üzerinde 8 saniyeden daha fazla kalabilmektir.
Hayvanın üzerinde eyer yoktur.
Rodeo yarışmaları sırasında şiddetli biçimde yere düşme, vahşi hayvandan kaynaklı darbelere maruz kalabilme tehlikesi nedeniyle pek çok sakatlık yaşanır.’
Bu tuhaf spor sanki bizim hayatımızı anlatıyor.
Adeta vahşileşmiş bir boğanın üzerinde çalkalanıp duruyoruz…
Hiç bitmeyen biçimde düşüyor, darbelere maruz kalıyor, tehlikelerle karşılaşıp sakatlanıyoruz.
xxxxxxxxxxxxxx
Zaman zaman umutlansak da bu topraklarda hayat galiba hep böyle…
Çünkü akıp giden zamana ‘geçen hafta’ üzerinden de baksanız, ’yüz yıl’ öncesinden de baksanız, vahşileşmiş bir boğanın üzerinde çalkalanıp duran bir toplumu görüyorsunuz.
Geçtiğimiz hafta yaşananlar, hem günümüzü, hem de geçmiş yüz yılı çok bilinçli bir şekilde yeniden görmeye ve incelemeye imkân verdi.
24 Nisan tarihini yüz yıl öncesinden okursanız, korkunç bir hukuksuzluğun kanlı felaketiyle karşılaşırsınız.
24 Nisan 1915’te, özellikle İstanbul’daki Ermeni aydınlar, yazarlar, sanatçılar, avukatlar, doktorlar, mebuslar evlerinden alınıp götürüldüler ve çoğu bir daha geri dönmedi.
24 Nisan 1915 Cumartesi günü başlayan operasyon ile tutuklanan 250 kadar Ermeni aydınının arasında 19 doktor, 3 diş hekimi, 6 devlet memuru, 3 belediye başkanı, 2 öğrenci, 9 eczacı, 8 hukukçu, 4 mimar, 2 bilim adamı, 7 din adamı, 2 tiyatrocu, 36 öğretmen ve mesleği gazetecilik olan 10 kişi vardı.
Tutuklananların büyük çoğunluğu dönemin Ermeni ve Osmanlı gazetelerinde yazar olarak isim yapmış kimselerdi.
Tutuklananlar arasında ayrıca 5 dizgici, 4 kitapçı da yer alıyordu.
xxxxxxxxxxxxxx
Bu öldürücü hoyratlık yüz yıldır devlet ve hukuk ekseninde rahatça tartışılmadığı için Ermeni sorunu da çözülemedi… Bir ülke kendisiyle yüzleşemeyince sorunlar da aşılamıyor…
Yüz yıl sonra, 24 Nisan 1915 gecesi yaşanan devlet terörünü tartışıp arınmak yerine, siyasal iktidar yaşananları saklamaya çalıştı.
24 Nisan gününü Çanakkale için ‘anma günü’ ilan ederek, yüz yıl önce yapılanları bu manasız anma töreninin arkasına gizlemeye çalışmayı tercih etti.
Yaşananları böylesine ‘uydurulmuş’ bir törenin arkasına saklamak mümkün değildi, bütün dünya olanları acıyla hatırlarken biz sadece kendimizi kandırdık.
Yüz yıl önceki vahşeti hala sahiplenmediğimizi bu ‘kurnaz’ oyunla bir kez daha ilan etmiş olduk.
xxxxxxxxxxxxxx
Kemalist anlayış da, siyasal İslamcı anlayış da çok farklı ve zıt gibi dursa da hukuk dışı şiddet ve zorbalık noktasında ikiz kardeş gibiler…
İttihat ve Terakki, 24 Nisan 1915 gecesi kendi vatandaşlarını ölüme gönderirken, bugünkü şaibeli siyasal İslamcılar da sahte anma günü icat ederek bu vahşete destek veriyorlar.
İttihatçıların lanetli günahına böylesine iştahla sahip çıkmanın o günahı büyütüp sürdürmekten başka bir anlam taşımadığını görmemekte ısrar ediyorlar.
Yüz yıl önce işlenmiş cinayetlerin üzerinden milliyetçilik yaparak oy devşirmeye çabalıyorlar.
Yüz yıl önce dökülmüş kanları alıp bugünkü oy pusulalarının üstüne sürüyorlar.
xxxxxxxxxxxxxx
Bugünkü siyasal iktidarın geçmiş hukuksuzluklara böylesine sahip çıkmasında şaşırtıcı bir yan yok… Çünkü bu iktidar her türlü ‘hukuksuzluğu’ kutsayan bir anlayışa sahip artık.
Avrupa Birliği yolunda ilerleyen, Ermenistan’la dostluk köprüleri oluşturan bir anlayıştan, Milli Güvenlik Kurulu’na, YÖK’e, resmi devlet dinine ve bunun kurumuna sahip çıkan, öte yandan da anayasayı, hukuksal düzeni askıya alan bir döneme geldik…
Bu nedenle de hafta, yeni bir hukuk skandalıyla sonuçlandı…
xxxxxxxxxxxxxx
25 Nisan günü, İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi’nin kimi sanıklarla ilgili verdiği karar, aynen 25 Aralık’taki mahkeme kararı gibi uygulanmadı.
Mahkeme kararlarına itirazın ancak bir başka mahkemede yapılması zorunluluğu var iken zorbalık ve eşkıyalık, konuları hukuksal süreç içinde yasalara uyarak çözme yerine hukuku engellemeyi yeğledi.
‘Hukuk, devleti yönetenleri ilgilendirmez’ diyen yüz yıl önceki zorba zihniyet, bugüne mahkeme kararlarını tanımamak biçiminde yansıdı.
Kaçak Saray’da oturulan bir ülkede, mahkeme kararı uygulamamak da sıradanlaşmaya başladı…
xxxxxxxxxxxxxx
Sabahattin Ali, ‘eşkıya dünyaya hükümdar olamaz’ dese de, hükümdar olmuş bir eşkıyalık zihniyeti amansızca azmaya başlamış gözükmekte…
Yeniden azgınlaşmış bir boğa üzerinde çalkalanıp duruyoruz.
Mahkeme kararlarını bile dinlemeyecek kadar gözü kararan bir iktidar, bütün toplumu yeni bir kaosa sürüklüyor.
Türkiye’nin bir kez daha vahşi bir boğa tarafından yerlere savrulup, darbelenmeye, sakatlanmaya rıza göstermeyeceğini umuyorum.
Seçime çok az bir zaman kala bunlar son azgınlıklardır diye umut ediyorum.
Bu cüretkâr hukuksuzluk devam ederse, bunun sonunun kimse için hayırlı olmayacağını anlayacak bir aklı ve tecrübesi vardır bu ülkenin… Eğer yanılıyorsam, Türkiye kendini kurtaramazsa, bu hukuksuzlukları yapanlar da dahil olmak üzere hepimiz vahşi bir boğanın ayakları altında kan revan içinde kalacağız.
http://www.gazete360.com/Yazarlar/mehmet-altan/eskiya-hukumdar-oldu/2380
Yazarlar
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.08.2025
23.07.2025
17.07.2025
11.07.2025
4.07.2025
26.06.2025
20.06.2025
15.06.2025
29.05.2025
23.05.2025