Mehmet ALTAN
Dersim İsyanı'nın akıl almaz bir vahşetle bastırılmasına imkân veren Bakanlar Kurulu'nun 4 Mayıs 1937 yılındaki gizli kararı, ‘Unutturmak Değil Yüzleşmek; Soykırım Tanınsın ve Dersim'i Yeniden İnşa Edelim' başlığıyla yedi yıldır anılıyor…
Anma toplantısı bu yıl, Belediye öncülüğünde Dersim'de yapıldı.
* * *
Dersim İsyanı'ndan ve çok kanlı bir şekilde bastırılmasından bu yana 78 yıl geçti…
Ancak bölgedeki temel sorunlar ve yaşanmakta olanlar açısından o günden bugüne çok da fazla değişen bir şey yok
Çok yoğun askeri bir denetimin, kimlik kontrollerinin ve sokağa çıkma yasağının yürürlükte olduğu sıkıntılı bir coğrafyada olduğunuz bugün de hemen hissediliyor…
* * *
Heybetli dağları, derin platoları, eşsiz vadileri, göz alıcı ovaları, coşkulu akarsuları ve duru gölleriyle Dersim, yeryüzünün ayrıcalıklı bir köşesi…
Büyüleyici güzelliğine rağmen hiç değişmeyen talihsiz bir kaderi var…
Bölgenin Osmanlı Toprak Düzeni ile uyuşmayan sosyal yapısı, hep sorun olagelmiş…
Dönemin İçişleri bakanlarından Şükrü Kaya, 1876 yılından beri bölgeye 11 askeri harekât düzenlendiğini, ancak bir çözüm sağlanamadığını belirtir…
Osmanlı da Cumhuriyet de Dersim'in sorunlarını sükûnetle çözüp, buraları yaşayanlar için cennete dönüştürememiş…
Sürekli kan akan bir cehennem yaratılmış…
İnsan sarsılıyor…
* * *
Peki, ama neden?
Aslında nedeni Dersim üzerine yazılan onlarca raporu okuyunca görüyorsunuz.
Bölgenin zenginleşmesini, dünyanın ayrılmaz bir parçası olmasını, refah içinde fazlasıyla hak ettiği huzuru yaşamasını sağlayacak hiçbir değişimci dinamiğin yaratılmasına izin verilmemiş.
Zaten raporlar da hep ‘güvenlik' açısından hayata bakan bürokratik raporlar.
Kentin, sorunlarını çözerek buraları dünyanın hırçın bir İsviçre'si yapacak bir itici gücü yok.
Dersim ekonomisi bugün de, üstelik toplumsal huzursuzluk nedeniyle çok daha zedelenmiş olarak, hala tarım ve hayvancılığa dayalı… Sanayileşme düzeyi ise çok düşük, hatta yok.
Balıkçılık ve arıcılık ilin diğer geçim kaynakları sayılsa da, toplumsal zenginlik artmadığı için kamu harcamaları ekonomisinde önemli bir yer tutmaya devam ediyor.
Ama tüm bunların ötesinde ise kenti ayakta tutan asıl ekonomik güç, Almanya'da yaşayan ve çalışan Dersimliler… Kent onlar sayesinde soluk alıp veriyor.
* * *
‘Gürül gürül akan bir çeşmenin yanı başında susuzluktan ölmeyi' anımsatan Dersim'e yılda 3-4 milyon yabancı turistin gelmesi işten bile değil.
Bu imkân gerçekleşse, geçmişteki ve bugünkü ağır mağduriyetlerin sürekli acılar içinde bunalttığı kent hiç olmazsa yeni kuşaklarını dünyalı bir sosyal iklime taşır.
Kenti katma değer üretmeye ve sosyo-ekonomik bir zenginleşmeye taşıyacak bir toplumsal tabaka olmayınca, bölge adeta hep kendi izinde yürümeye, zaman dışı bir iklime savrulmaya mecbur kalıyor.
Sadece acılar üzerinden hayat kendini üretiyor.
* * *
Dersim'den Ankara'ya, Ankara'dan Dersim'e…
Buralar niçin değişmiyor?
Çünkü Ankara ülkeyi dünyaya bağlamayı engelliyor, ayrıca bürokratik ruhu nedeniyle becerikli ve demokratik bir yönetim sergilemekten de çok uzak…
Geriye kendini tekrarlayan sorunlara karşı sürekli ‘vurma ve kırma'dan medet ummak kalıyor…
Acılar da bu yüzden hiç bitmiyor.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.09.2025
10.09.2025
4.09.2025
28.08.2025
22.08.2025
14.08.2025
7.08.2025
1.08.2025
23.07.2025
17.07.2025