Mehmet ALTAN
Geçen haftaki “27 MAYIS’IN ŞAŞILIKLARI” başlıklı yazıda konu ettiğimiz Tedbirler Kanunu hakkında basında yayınlanan yorum ve değerlendirmeler genellikle olumsuzdu.
Kanunun görüşmeleri sırasında bir araya gelen Gazeteciler Cemiyeti, Gazeteciler Sendikası, Türkiye Gazete Sahipleri Sendikası, Günlük Siyasi Gazete Sendikası, Türkiye Gazeteciler Sendikası Federasyonu en güç şartlarda görevini hiçbir şeyden çekinmeden yaparak 27 Mayıs devriminde emeklerinin bulunduğunu, 27 Mayıs devriminin korunması ile savunmasında inançlı ve kararlı olduklarını, eski dönemde çeşitli şekillerde baskı altına alınmaya çalışılan Türk basınının güvencesinin yeni anayasa olduğunu vurgulamışlar ve basın özgürlüğünü baltalayıcı tedbirleri tasvip etmediklerini açıklamışlardı.
***
DP tabanına yakın gazeteler, ilgili kanun ile ifade hürriyetinin zarar gördüğünü, geçmişte benzer şekilde engellemelerle karşılaşan basının haklılığının daha sonraki dönemde anlaşıldığını, II. Abdülhamid ve Menderes örnekleriyle anlatmaya çalışmıştı.
DP’nin iktidar olduğu dönemde basın hürriyetine yönelik yapılan düzenlemelere karşı çıkışıyla bilinen İnönü’nün benzer sonuçlar doğuracak Tedbirler Kanununu hazırlamasının, demokrat olmadığının bir göstergesi olduğunu ifade eden Tercüman gazetesi, İnönü’nün yeni bir Takrir-i Sükûn Kanunu ile eleştirilerden uzak bir şekilde hükümet etmek istediğini, maddelerde bulunan elastikî kelimelere dayanarak hükümet aleyhinde yapılacak en küçük bir tenkidi bile suç saymanın mümkün olacağını söylüyordu.
***
CHP’nin ve 27 Mayıs öncesinde basının maruz kaldığı engellemeler konusunda sesini yükselten isimlerin yeni dönemde Tedbirler Kanunu’na itiraz etmemesi Orhan Seyfi Orhon tarafından eleştirilmekteydi.
“Prof. Dr. Hüseyin Naili Kubalı’ya açık mektup” isimli yazısında Orhon, “Siz ki sadece bir hukuk profesörü değil, anayasa hak ve hürriyetleri kumandanısınız! Yeni tedbirler tasarısıyla bütün bu hak ve hürriyetlerin kılıçtan geçirileceği söylendiği bu sırada nerdesiniz?” diye Kubalı’yı göreve çağırıyordu.
“Hazırlanmasında katkınız olan yeni anayasanın 20.maddesinde; herkes düşünce kanaat hürriyetine sahiptir, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim ile veya başka yollarla tek başına toplu olarak açıklayabilir dendiği hâlde bu tedbirler tasarısında, DP devrini övmenin suç sayılması, fikir hürriyetimize uyuyor mu? Bundan vicdanen emin ve mutmain misiniz? Yine Anayasa’nın 22. maddesinde ‘basın hürdür, sansür edilemez, devlet basın ve haber alma hürriyetini sağlayacak tedbirler alır’ denmişken, gazetelerin Kayseri hapishanesinden haber yasağı bu hürriyeti incitmez mi?” diyerek Kubalı’nın sessizliğini eleştirmekteydi.
***
3 Mart 1962 tarihli Son Havadis gazetesinden Mehmet Ali Yalçın , ilgili kanuna imza koyan parti genel başkanlarının geçmişte basın hürriyeti konusunda yaptığı çalışmaları hatırlatmaktaydı:
“Bir İnönü, basın hürriyeti konusunda ciltler tutan tenkitler yapar, bir Bölükbaşı, görülmemiş siyasi cesaret gösterir, basın hürriyeti uğruna teypler doldurur, her fırsatta TBMM’de olsun, siyasi toplantılarda olsun basını savunur, bir Ekrem Alican ki, ispat hakkı için gürültü çıkarır ve DP’den ayrılır, bir Gümüşpala en ileri basın hürriyetini savunan programın altına imza atar ve Anadolu’nun dört bucağında hürriyet nutukları çeker ve sonra hepsi birden kalkarlar, basın hürriyetini kısıtlayıcı tedbirleri almak üzere gruplarını sıkıştırırlar ve öncülük ederler. Ne yazık ki, basın ve politikacı her devirde karşı karşıya olmaya mahkûmdur bu memlekette… Bir olay mı oldu, siyasi havada elektriklenme mi var… hemen basına tedbir…”
***
Tedbirler Kanunu’nun anayasaya aykırı olduğu iddiası gazeteciler tarafından sık sık vurgulanıyordu.
Milletvekili ve hukukçu Burhan Apaydın, Tedbirler Kanunu’nun hak ve hürriyetleri teminat altına almak gibi bir gaye taşımadığını, fikir, düşünce, söz ve yazı hürriyetine, siyasi faaliyet serbestîsine esasından zarar verdiğini, bu özelliği ile anayasaya aykırı bir hüviyet taşıdığını, zor kullanmak, engelleme yapmak suretiyle anayasanın korunmasının mümkün olmadığını, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) ilgili maddelerinin beklentileri karşılayabileceğini anlatmıştı.
Yasakların memlekette istenen huzuru sağlamayacağını düşünen Vatan gazetesi yazarları, ihtilal ortamının devam ettiğini çünkü insanların ekonomik ve sosyal sorunlarına dokunulmadığını ifade ederek, TCK’ya birkaç madde eklenmesinin yeterli olacağını düşünmekteydi.
İlhan Selçuk da Vatan gazetesinde yayınlayan yazısında, ”Türkiye’yi bugünkü buhrana götüren dertleri gidermek için bir şeyler yapmak yerine, hükümet bir taraftan iktisadi eleştirileri susturup diğer taraftan geçici birtakım tedbirlerle Türkiye’nin durumunu düzelteceğini sanıyorsa çok yanlış bir plan üzerinde yürüyor” diyordu.
Cumhuriyet gazetesinden Nadir Nadi, asıl problemin çağdaş dünyanın bir ürünü olan demokratik yönetim anlayışının Türkiye’de kurulmaması olduğunu söylüyordu.
Kanunu “Huzur Kanunu” olarak isimlendiren Ulus gazetesinin yazarlarından Yakup Kadri Karaosmanoğlu ise, Tedbirler Kanunu’nun, Başbakan İnönü’nün tecrübelerinin bir ürünü olduğunu, ona göre, bir yandan ordunun politika ile uğraşmasının, öbür yandan başıboş tartışmalara meydan verilmesinin Türkiye’ye çok şeyler kaybettirebileceğini yazmıştı.
***
Ama bu tartışmalar hiçbir sonuç vermemiş ve kanun kabul edilmişti.
Tedbirler Kanunu’nun çıkarıldığı ay içinde basında yer alan bazı yazı ve karikatürlere yönelik yaptırım uygulanmaya başlanmıştı.
Tedbirler Kanunu ile mahkemeye verilen ilk gazeteci de, Dünya gazetesinde çıkan «Açık rejim» altyazılı bir karikatüründen dolayı, Ferruh Doğan olmuştu. Rahmetli Ferruh Doğan ailece görüştüğümüz bir dostumuzdu.
13 Mart 1962 tarihinde Dünya gazetesinde yayınlanan karikatürünün kanuna aykırı görülmesi üzerine, Ferruh Doğan basın savcılığına çağırılarak ifadesi alınmıştı. Aynı gazetenin 3 Mart 1962 tarihli sayısında Tedbirler Kanunu’nun Meclis müzakereleri ile ilgili attığı manşetin, millî menfaatlere aykırı görülmesi ve 5 Mart tarihinde çıkan haberin de orduyu tahrik eder mahiyette olduğunun düşünülmesi üzerine gazetenin yazı işleri müdürü Hikmet Çağlayan da basın savcılığına davet edilmişti. Uzun bir soruşturma ve yargılamadan sonra beraatle sonuçlanmıştı bu kovuşturma.
***
Ferruh Doğan örneği üzerinden buraya “başı belaya giren karikatüristler” başlığıyla küçük bir parantez açmak isterim….
“Basın Tarihimizden” dizisi kapsamında 08 Ağustos 2018 tarihli “II. Abdülhamid’in dava açtığı karikatürist…” başlıklı yazımda, elleri zincirli Karagöz’ün, “kanun dairesinde serbestî” altyazılı karikatürünün ilk karikatür yasağını ve ilk karikatürcü hapsini getirdiğini anlatmıştım.
O yazının durumu özetleyen üç satırı şöyleydi:
“Çeşitli kaynakları tararken bir yerde Teodor Kasap hakkında bu karikatür nedeniyle ‘II. Abdülhamid’in iradesiyle dava açıldığını’ okudum.
Cümlenin hemen ardından ’Mart 1877’de üç yıl hapse mahkûm edildiği’ belirtiliyordu. Bu cümleler bir başka kaynakta Türkçe anlamını bulmuştu:
’Abdülhamid’in emriyle üç yıla hüküm giydi’.”
1877’de başlayan karikatüristlere zulüm geleneği 1962’de yeniden hortlamış, bu kez Ferruh Doğan’ı hedeflemişti.
Yakın zamanda bu kötü gelenek iyice azmanlaştı.
Bu azmanlaşmanın en ağır mağduru hâlâ mağduriyeti bitmemiş olan Musa Kart oldu.
***
Karikatür nedeniyle başı belaya girenlerin uzun bir listesi bulunuyor. Leman dergisi, karikatürist Mehmet Çağçağ, 69 yaşında bir geceliğine hapishaneye yollanan karikatürist Nuri Kurtcebe listede yer alıyor.
Bir de ODTÜ'lü öğrencilerin tutuklanmasına sebep olan 'Tayyipler Âlemi' karikatürü var.
Bu karikatür 24 Şubat 2005 tarihinde, Penguen dergisinin 127 no.lu sayısının kapağında yer almıştı.
Ankara 1. Asliye Hukuk Mahkemesi, dönemin başbakanı Erdoğan'ın Musa Kart ve Penguen dergisine açtığı 40 bin YTL'lik manevî tazminat davasını reddetmişti.
Kılıçdaroğlu, 17 Temmuz 2018 tarihinde parti grup toplantısında yaptığı konuşmada mezuniyet töreninde taşıdıkları pankart nedeniyle tutuklanan ODTÜ'lü öğrencilerin tutukluluk kararını eleştirmiş, ardından öğrencilerin tutuklanmasına sebep olan karikatürü kendi Twitter hesabında paylaşmıştı.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na, Twitter hesabından paylaştığı 'Tayyipler Âlemi' karikatüründen dolayı, 'Cumhurbaşkanına hakaret' suçlamasıyla soruşturma açıldı.
Açtığım küçük ve karanlık parantezi burada kapıyor ve 27 Mayıs sonrası Tedbirler Kanunu dönemine geri dönüyorum.
***
Tedbirler Kanunu kendinden beklenen sonuçların hiçbirini sağlayamamış ve bu kanunun varlığına rağmen hem 27 Mayıs eleştirilmiş, hem de kanunun yasakladığı DP iktidarını öven ve savunan ateşli yazılar çıkmıştı basında.
Tedbirler Kanunu havada kalmış, anlamını ve gereğini yitirmiş bir kanundu.
1969 yılında Adalet Partisi iktidarında Millet Meclisi’nde ve Cumhuriyet Senatosu’nda kaldırıldı. Ama o dönemin üzerinde bir leke olarak kaldı.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları










































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.09.2025
10.09.2025
4.09.2025
28.08.2025
22.08.2025
14.08.2025
7.08.2025
1.08.2025
23.07.2025
17.07.2025