Mehmet TIRAŞ
Şiddetsiz direniş ya da şiddetsiz eylemin kısacası “ pasif direnişin” fikir ve eylem babası Mahatma Gandi’dir.
Hindistan’ın Britanya’da bağımsızlığını kazanmasında öncülük etmiş olan Gandi 1869-1948 yıllarında yaşadı.
Gandi,Hindistan’da Tuz ocaklarını işleten İngiliz şirketlerinin uyguladığı yüksek tuz vergisine karşı, ilk “Şiddetsiz Pasif Direnişini” 5 Ocak 1930 tarihinde başlattı.
400 kilometrelik Tuz yürüyüşü ile ülkesinin Britanya’ya karşı başkaldırmasına öncülük etti.
Gandi’nin bu yürüyüşüne on binlerce Hindu katıldı.
Gandi Hindulardan da “Tuz tüketmemelerini”, kendi giyeceklerini de “evlerinde kendilerinin dokumaları” çağrısında bulundu.
Hindistan halkı da Gandi’nin bu çağrısına ülke genelinde destek verdi.
Hindistan’da Tuz ocaklarını çalıştıran ve dokuma sektörünü tekelinde bulunduran İngiliz şirketleri, boykot çağrısı karşısında çok büyük zarar etti, zor durumda kaldılar.
1942 yılında gelindiğinde de Gandi Britanyalılara Hindistan’ı terk etmeleri için açık çağrıda bulundu.
Ve nihayetinde 2 Haziran 1947 yılında Hindistan Britanya’dan bağımsızlığını kazandı.
Görüldüğü gibi;
Şiddetsiz pasif direniş toplum tarafından desteklenirse hiçbir güç karşısında duramıyor.
Çünkü şiddetsiz pasif direniş toplumun hiçbir kesimini rahatsız etmez, esnaf kepenk kapatmaz, aileler çocuklarını sokağa salarken endişe duymaz ve hiçbir kesim de can ve mal kaybı korkusu yaşamaz.
Yeter ki eylemler şiddete yönelmesin, her şey çığırından çıkmasın ve sokaklar savaş alanına dönmesin.
Bizim yakın tarihimizde pasif direniş eylemleri var.
Ama kimilerine süreç içerisinde şiddet karıştırıldı, amacından saptırıldı.
Bunların başında “Gezi Parkı Direnişi” anmak doğru olur.
Gezi olayları 28 Mayıs 2013 Tarihinde Taksim’de spontane gelişen “bir kent hareketi” olarak ortaya çıktı.
Gezinin sloganı da “Her Yer Taksim Her Yer Direniş ’ti.”
“Gezi direnişine” katılım büyüdü, kısa sürede ülkenin 79 iline yayıldı.
Resmi rakamlara göre 3 milyon 600 bin, resmi olmayan rakamlara göre de 7.5 milyon insan bu eylemlere destek verdi.
Gezi herhangi bir siyasi parti veya sivil toplum örgütünün mutlak kontrolünde olmayan, yol haritası da belli olmayan bir protesto hareketiydi.
Katılım yaygınlaştıkça zaman zaman şiddetsiz pasif direniş olmaktan çıktı, yönetmek ve kontrol etmek çok zorlaştı.
Polisin eylemcilere kontrolsüz güç kullanması, eyleme katılanların arasına sızan provokatörlerin olayları sabote etmesi direnişi kısmen gölgeledi.
Gezi direnişinde 8 sivil,2 güvenlik görevlisi ölürken, 9063 kişi de yaralandı, yüzlerce kişi de tutuklandı.
Gezi olayları tam kesintisiz üç ay sürdü.
Tarihe de Gezi olayları “Bir kent hareketi ve sivil itaatsizlik eylemi olarak” geçti.
20 Ağustos 2013 Tarihinde gezi olayları sona erdi.
Dört yıl sonra 24 Haziran 2017 Tarihinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu CHP Milletvekili Enis Berberoğlu’nun tutuklanmasına tepki olarak; Ankara’dan İstanbul’a “Adalet Yürüyüşü” başlattı.
Bu yürüyüş de “şiddetsiz pasif direniş hareketiydi.”
25 gün süren 420 kilometrelik adalet yürüyüşüne 18 bin kişi Kemal Kılıçdaroğlu’na eşlik etti.
Yürüyüş 9 Temmuz 2017 Tarihinde, Maltepe’de düzenlenen bir açık hava mitingi ile sona erdi. Mitinge üç milyona yakın insanın katıldığı söylendi.
Adalet yürüyüşü iç ve dış kamuoyunda ve medyada çok çok büyük destek gördü, yürüyüş zaman zaman televizyonlardan canlı yayınlandı.
Toplumdan da büyük destek görmesine rağmen,Kemal Kılıçdaroğu ve partisi bu eylemi sınırlandırdı, ülke geneline yaymadı.
Bu yürüyüş siyasal iktidarı siyaseten somut olarak pek fazla etkilemedi. Ağır yığınsal bir uyarı olarak kaldı ama hukuk açısından siyasi sonuçlar doğurmadı.
Böyle olunca…
Siyasal iktidar baskıcı ve hukuksuz tavrını değiştirmedi, yargı kararlarını uygulamadı, tanımadı ve yargıyı muhaliflerine karşı, sopa olarak kullanmaya devam etti.
Sandıkta yenemediği rakiplerinin yerlerine Kayyımlar atamaya veya seçilmiş Belediye başkanlarını,terörle iltisaklı suçlamasıyla tutuklatarak, “irade hırsızlığı yapmaya devam etti.”
Ta ki…
19 Mart 2025 Tarihine kadar…
Bu tarihte siyasal iktidar “sivil darbe” yaptı.
İstanbul Büyükşehir Beledide Başkanı Ekrem İmamoğlu ve arkadaşlarını önce gözaltına aldı sonra tutukladı.
Bunun halkta karşılığı “siyasi bir operasyon” olduğu genel kabul gördü.
CHP Genel Başkanı tüm vatandaşları İstanbul Saraçhanede buluşmaya çağırdı…
Demokrasi ve hukuktan yana olan güçler Saraçhaneye akın ettiler.
Tüm yasaklara rağmen başta üniversite gençliği olmak üzere parti ayrımı gözetmeden, on binler bu eyleme kitlesel destek verdi,eylemler ülke geneline yayıldı.
Ayrıca CHP Cumhurbaşkanı Adayı da olan İmamoğlu’na “dayanışma sandığında” 15 milyon insanın oy vermesi.
Süreç CHP öncülüğünde planlı ve programlı mitingler yurda yayılırken…
Ürün,şirket ya da yandaş kanal boykot etme gibi yöntemlerle desteklendi.
CHP bu zamana kadar şiddetsiz bir pasif direnişini çok iyi götürdü, provokasyona tuzağına düşülmedi.
Toplumsal eylemler özellikle pasif direniş Çin kamışı gibidir…
Bildiğiniz gibi,Çin kamışı, dikildikten sonra üç yıl hiç boy atmaz kök salarmış ve üç yıl sonra birden 2.5 metre boy atar.
Şiddetsiz pasif direniş etkisini uzun süre sonra gösteriyor.
CHP,artık iktidara yürüdüğüne göre yol haritasını da ivedi olarak kamuoyuna açıklamalı:
“Başta Cumhuriyeti Demokrasi ile nasıl taçlandıracak,
-Basın ve düşünce özgürlüğü,
-Kürt sorunu,
-İş cinayetlerini, Kadın katliamlarını nasıl durduracakl.
-Gelir dağılımındaki adaletsizliği,
-Üç te ikisi kayıt dışı olan ekonomiyi nasıl vergilendirecek,
-Yolsuzluğu ,yoksulluğu, hayat pahalılığını ve İşsizliği,
-TL’nin durdurulamayan kan kaybını,
-Tarım ve Hayvancılıkta olan sorunları,
-Yargıyı iktidarın arka bahçesi olmaktan nasıl çıkartacak,
-Laik bir Ülkede Diyanet İşler Başkanlığı nasıl olacak,
-Ülkenin kanayan yarası haline gelen cezaevlerinin sorunları,
-Eğitim ve üniversitelerin durumu ve çöken kalitesi,
-Türkiye’nin AB üyelik konusu, ivedi nasıl çözülecek?
Kısacası yasaksız bir Türkiye’yi refah üreten bir ekonomiyi nasıl yaratacaklar?
Yeryüzünde ertelenmesi mümkün olmayan “dünyada bir çağ dönüşümü” yaşanıyor.
“Bilgi ekonomisi, dijital teknoloji ve yapay zekâ konusunda bir çalışmaları” var mı?”
CHP’nin acil planı nedir?
Küresel ekonominin dünyada hüküm sürdüğü bu çağda, nasıl bir ekonomi ve sosyal politikalarının olduğunu, bugünden açıklamalı, Türkiye’nin aynı yerde sayma kadersizliğinin aşılacağı kitlelere inandırıcı bir şekilde vurgulanmalı…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
18.06.2025
16.06.2025
9.06.2025
2.06.2025
26.05.2025
19.05.2025
16.05.2025
12.05.2025
5.05.2025
28.04.2025