Mehmet Y. Yılmaz
MHP Genel Başkanı’nın “Abdullah Öcalan gelsin TBMM’de örgütünü feshettiğini ve silah bıraktığını açıklasın” çıkışıyla başlayan süreçte bir viraj daha dönüldü.
Komisyonun görevinin ne olacağını da TBMM Başkanı’nın açıklamasından öğrendik:
“Silahın tamamen bırakılmasıyla beraber barışı kalıcılaştıracak yasal düzenlemelerin önerilmesi ve hazırlanması da bu komisyonun sorumlulukları arasındadır.”
Bu yasal düzenlemeler neler olacak, şu anda açıklık yok ancak tahmin edebilmek mümkün.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, Öcalan’ın örgütü silah bırakmaya çağırdığı açıklamasından sonra çizdiği yol haritasına sadık kalınacaksa, sırada “siyasi ve hukuki reformlarla demokrasi ve sivil siyasetin güçlendirilmesi” konusu var.
Komisyonun bu yolda çalışacağını varsayabiliriz.
Ancak iktidarın gerçek sahibinin genel tutumuna bakarsak bunu “varsaymak” dahi zor.
Söylemek zorundayım ki “demokratik sivil siyaset ve Erdoğan yönetimi” bir oksimoron gibi görünüyor.
Erdoğan’ın 2002’den bugüne izlediği çizgiyi yakından takip etmiş bir gazeteci olarak kimse kusura bakmasın ama çok ümitli olamıyorum.
TBMM Başkanı komisyonun işleyiş prensiplerini açıklarken “unsurlardan ilki şeffaflıktır” dedi ancak komisyon çalışmalarını açılıştan sonra “basına kapalı” olarak yürüttü.
“Şeffaf” sıfatından aynı şeyi anlamıyoruz gibi geldi bana ama belki de bu sadece ilk gün için geçerli bir uygulamadır.
Eğer komisyon “kapalı kapılar ardında” çalışacak ise bunun şeffaf bir çalışma yöntemi olmadığını hatırlatmış olayım.
TBMM Başkanı’nın ifadesine göre komisyonun ilkelerinden diğer ikisi “açıklık” ve çoğulculuk” olarak ortaya çıkıyor ki “açıklık” deyip görüşmeleri basına kapatmak olmaz.
Görüşmeler basına kapalı olacak ise ne şeffaflıktan ne de açıklıktan söz edebiliriz.
Sonuç olarak gazeteciler bu görüşmeleri kişisel meraklarından takip etmiyorlar.
Halkın haber alma hakkı basının serbest faaliyetinden geçiyor ki vatandaşlar Meclis çatısı altında ne olup bitiyor, kim neyi savunuyor öğrenebilsin.
Abdullah Öcalan’ın, PKK yönetimine yazdığı talimatlar dizisinde “ayrı ulus devlet” hayaliyle çıktıkları yolda uğradıkları “federasyon” ve “idari özerklik” duraklarının “aşırı milliyetçi savruluş” olduğunu vurgulaması ve PKK’nın bu nedenle “anlam yoksunluğuna düştüğünü” söylemesi herkes için çok şey ifade ediyor olmalı.
Bugün daha ortada bir şey yokken, TBMM’de bu amaçla kurulmuş komisyon bile ne yapacağını, nasıl çalışacağını bile bilmiyorken peşinen komplo teorilerine kapılmak önemli bir fırsatı kaçırmak demek.
Şurası çok açık: Türkiye’de silahlı ayrılıkçı hareket artık sonuna geldi.
Öcalan’ın bu açıklamalarından sonra o örgütün içinde kalarak ayrılıkçı tezleri silahla savunabilmek mümkün değil.
Bunun öneminin farkında olalım.
Ancak Erdoğan yönetiminin bu konudaki ikircikli tutumunu koruduğunu söyleyebilirim.
TÜGVA Yaz Okulları toplantısına kadar her yerde nutuk atmaya bayılan Cumhurbaşkanı’nın, böyle önemli bir görevle yola çıkan TBMM Komisyonu’nun ilk gününde tek kelime etmemesi manidar.
Bu da Erdoğan’ın başka planları da olduğunu düşündüren bir durum.
Yazarlar
-
Mehmet Y. YılmazErdoğan’ı tanımasam ümitli olabilirdim 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKomisyon yola çıktı 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAhlaki çöküşün dorukları: Sahte diploma sahiden skandal mı? 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUProf. Atalay tartışmasında yeni aşama: İsminin silinmesi rektörün işiymiş… 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİşin çivisi çıkmış 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİSelçuk Bayraktar'ın sosyal medyasına geçer miyim? 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanHukuk ve kurumlar yok olursa devlet sahipsiz kalır 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHayır, bu Türklük Sözleşmesi değil! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSistem çürümüş ki nasıl çürümüş 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİltica ve mülteciler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.06.2025
23.06.2025
12.05.2025
4.04.2025
2.04.2025
6.03.2025
4.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025