Mehmet Y. Yılmaz
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, PKK’nın kongresini topladığını ve “tarihî bir karar aldığını” açıklamasının ardından yaptığı ilk konuşmada, “her an müjdeleri alabilirsiniz, alacaksınız” dedi.
Cumhurbaşkanı şunu da söyledi:
“Terörsüz Türkiye hedefine giden yolda sağlam adımlarla ilerliyoruz. İstihbarat ve diğer güvenlik birimlerimiz görevlerini titizlikle yerine getiriyor. Biz de devlet ciddiyetine yakışır bir biçimde en ufak boşluk bırakmadan, çalışmaları anbean takip ediyoruz. Terörsüz Türkiye menziline varacağımıza inanıyoruz.”
PKK’nın silah bırakması elbette tarihi bir dönüm noktası.
Abdulah Öcalan’ın “aşırı milliyetçi savruluş” olarak tanımladığı “ayrı ulus devlet – federasyon – idari özerklik” taleplerinin Kürt sorununun çözümü için cevap olamayacağını söylemesi ve PKK’yı “anlam yoksunluğuna düşmek ve kendini aşırı tekrar etmek” ile eleştirmesinin ardından zaten başka türlü bir gelişme beklenemezdi.
PKK şu ya da bu şekilde silah bıraktığını açıklayacaktır.
Bahçeli’nin tanımıyla “kurucu önder” bunları kamuoyuna açık bir şekilde söylerken, örgütün eski şarkıyı söylemesi zaten mümkün olamazdı.
Bunda direnmek, o örgütün parçalanması ve Öcalan’a karşı çıkanların marjinalleşmesi sonucunu yaratırdı.
Erdoğan’ın sözlerinden de anlıyoruz ki “devlet” de “Terörsüz Türkiye” için bazı şeyler yapacak ancak politik nedenlerle bunları yaparken “siz onu yapın, biz de bunu yapalım” gibi bir pazarlık içinde olunduğunu göstermek istemiyor.
Geçtiğimiz hafta sonunda Erdoğan, partisinin 49 milletvekili ile bir kahvaltı yaptı.
Kahvaltıda bakanlar da bulunuyordu ve Erdoğan’ın şöyle konuştuğunu öğrendik:
“Silah bırakmakla süreç sonlanmıyor. Bu konuyu dikkatli götürmenizi, vatandaşa iyi anlatmanızı istiyorum. Yeri gelecek Meclis’te atacağız bu adımları!”
Milletvekillerine verilen bu talimat, önümüzdeki günlerde TBMM’ye bu konuda bazı kanun tekliflerinin geleceğinin bir işareti.
Bu kanunlar ile nasıl bir düzenleme yapılacak şimdilik bilmiyoruz.
Büyük olasılıkla silah bırakan PKK militanlarının geleceği ile ilgili sorunlara yönelik düzenlemeler olacaktır.
PKK’nın silah bırakmasının, Erdoğan ve ortağı tarafından bir zafer olarak sunulacağına ve bunun karşılığının oy olarak bekleneceğine kuşku yok.
Bu son derece normal bir beklenti.
PKK’nın silah bırakarak şiddetten vazgeçmesi tek başına bile bir başarı demek ve bunu gerçekleştiren politikacının bunu oya çevirmek istemesi normal. Demokrasilerde işler böyle yürür.
Ancak bundan yola çıkılarak Türkiye’nin de demokratikleşeceğini beklemiyorum.
Erdoğan, gerçek demokratik şartlar altında bir daha seçim kazanamayacağını biliyor.
Bir kez daha seçilebilmesi, bazılarımızın demokratik haklarının askıya alınması ile mümkün.
Erdoğan elindeki tüm olanakları, polisi, yargıyı sonuna kadar kullanacak.
Öyle görünüyor ki PKK şiddeti son erecek ama demokrasi hep olduğu gibi bir başka bahara!
Amerika’da hâkim varmış!
Rümeysa Öztürk, otokrat olmaya heves eden bir Başkan tarafından yönetilen ABD’de, yargıçlar hâlâ Anayasa ve kanunlara bağlı olmakta kararlı oldukları için serbest bırakılmış oldu. Burada otokratın emri neyse, yargıcın tutumu da o |
Rümeysa Öztürk
Amerika’da doktora yapan Rümeysa Öztürk, Filistin’de işlenen insanlık suçlarına karşı çıktığı için sınır dışı edilmek üzere gözaltına alınmıştı.
Altı hafta bolunca gözaltında tutulan Öztürk, önceki gün avukatlarının girişimiyle mahkeme tarafından serbest bırakılarak, doktora yaptığı Boston kentine geri döndü.
Havaalanında düzenlediği basın toplantısında şunu söyledi:
“Benim Amerikan yargı sistemine inancım var.”
Rümeysa Öztürk, otokrat olmaya heves eden bir Başkan tarafından yönetilen ABD’de, yargıçlar hâlâ Anayasa ve kanunlara bağlı olmakta kararlı oldukları için serbest bırakılmış oldu.
Öztürk, ABD’de doktora yaptığı için bu nedenle çok şanslı. Tavsiyem bunun tadını çıkarsın, memlekete geri dönmeyi aklından geçiriyorsa da iki kere daha düşünsün.
Çünkü burada artık yargı sistemine de yargıçlara da inancımız kalmadı, güvenmeyi aklımızdan dahi geçiremiyoruz.
Burada otokratın emri neyse, yargıcın tutumu da o.
Normal olarak zaten hâkim karşısına hiç çıkmamış olması gereken yaşıtları en üst sınırdan ceza alsalar bile kanunlarımıza göre hapiste yatmayacaklarken günlerdir tutuklu olarak cezaevindeler.
Onları oraya tıkmak isteyen savcı da savcının bu isteğini “hayhay, emrin olur” diye karşılayan hâkim de Anayasa’ya değil, Saray’a bağlı.
Doktora yapmanın ne anlama geldiğini Rümeysa Öztürk de bu işleri yapan herkes gibi biliyordur.
Rümeysa Hanım, “doktoram bitince gideyim Türkiye’de öğretim üyesi olayım” diye hayaller kuruyor mu acaba?
Aman diyeyim, gelmeyi aklından geçiriyorsa iki kere daha düşünsün.
Burada da tıpkı ABD’de olduğu gibi yöneticiler akademisyenleri pek sevmiyorlar.
Oradan farkı burada KHK ile üniversiteden atıp, başka işlerde çalışmalarını da engelleyebilmeleri.
Türkiye’de yargı sistemine olan inancımızı kaybetmiş olmamızın bir nedeni de bu Rümeysa Hanım kardeşim.
Orada yargıçlar var, mesleğine geri dönebiliyorsun.
Burada da yargıçlar var ama yargıç olduğunu, Anayasa ve kanunlardan başka hiçbir şeye bağlı olmadığını içine sindirebilmiş olanları çok az.
Oradaki gibi muktedirin emriyle tutuklanırsan, burada bir daha ne zaman dışarı çıkabilirsin sadece Allah ve otokrat bilir.
Milletvekili bile seçilsen boş!
Burada Anayasa’da açıkça “Anayasa Mahkemesi’nin kararı herkesi bağlar” yazarken, “bizi bağlamaz” diyerek Anayasa Mahkemesi üyelerini hapse attırmak için suç duyurusunda bulunanları bile var.
Gerisini artık sen düşün!
Aman iyi düşün Rümeysa Hanım kardeşim, buralar bildiğin gibi değil!
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
12.05.2025
4.04.2025
2.04.2025
6.03.2025
4.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
5.02.2025
20.11.2024