M.Şükrü HANİOĞLU
Uzun yıllar örgütün "marjinal" görülen bir hizbinin üyesi olarak siyaset sahnesinin arka planında kalan Jeremy Corbyn'in rakiplerine ciddî fark yaparak İşçi Partisi liderliğine gelmesi küresel ölçekte yaşanan bir değişimin çarpıcı örneklerinden birisidir.
Corbyn'in kamuoyunda şaşkınlık yaratan zaferi, SYRIZA lideri Aleksis Çipras'ın Yunanistan siyasetindeki yükselişi, Pablo Iglesias Turrion önderliğindeki Podemos'un İspanya'da kısa sürede önemli mesafe alması, ABD'de sosyalist Senatör Bernie Sanders'ın Demokrat Parti adaylık yarışında ciddî seçeneklerden birisi haline gelmesi benzeri gelişmeler ile birlikte değerlendirildiğinde küresel bir yönelimi yansıtmaktadır.
Bu yönelim "merkezdeki ikiliden solda olanının" neoliberalist ekonomik tezlere temelden karşı çıkmayarak, o zeminde uygulanacak siyasetlerle refah devleti kalıntılarını muhafaza etme ve yaratılan artı değerin bir bölümünü sosyal programlara aktarmaya çalışma yaklaşımını benimsemesine duyulan toplumsal tepkiyi ortaya koymaktadır.
Geniş bir tabandan yukarıya doğru yükseltilen bu tepki "sol neoliberalizm" olarak tanımlanabilecek ve en iyi örneğini Tony Blair başkanlığındaki İşçi Partisi'nin ana akım siyasetinde bulan yaklaşım yerine neoliberalizme yapısal eleştiriler getiren, yeni bir sosyal devlet tasavvuru geliştirilmesini talep eden, "daha solda" bir "sol" arzusunu dile getirmektedir.
Önceki söyleme dönüş
Söz konusu gelişmeler ve talepler en çarpıcı örneği Blairizm olan "neoliberal sol"un iflâsını da ortaya koymaktadır. Anlamsız olduğu kadar imkânsız bir bir bağdaştırma çabasını üstlenen "Yeni Sol," neoliberalist yaklaşımların doğurduğu toplumsal sorunları çözme alanında fazlasıyla başarısız olmuştur.
Pierre Dardot ve Christian Laval neoliberal toplum üzerine kaleme aldıkları çalışmada İngiliz İşçi, Alman Sosyal Demokrat ve Fransız Sosyalist partileri benzeri sol örgütlenmelerin süreç içinde "muhafazakâr sağ partilerden daha iyi neoliberaller haline geldikleri"ni vurgulayarak çarpıcı bir gerçeğe parmak basmaktadırlar.
Ancak "neoliberalizm"e anlamlı alternatif üretemeyen "üçüncü yol" yaklaşımının iflâsı bizzat "neoliberalizm"i doğuran başarısız yaklaşımlara yeniden kurtarıcı olarak sarınılması sakıncasını beraberinde getirmektedir, ki Corbyn'in şaşırtıcı zaferi, son tahlilde, bunu simgelemektedir.
Bu çerçeveden değerlendirildiğinde, devlet harcamaları ve kamulaştırmayı artırmayı, zarar eden kömür madenlerini yeniden açmayı, "azamî ücret" sınırlaması getirmeyi, merkez bankasını yeniden hükûmete bağımlı kılmayı savunan Corbyn, başarısızlığı kanıtlanmış siyasetlere nostaljik bir dönüşü temsil etmektedir.
Buna karşılık, Çin Komünist Partisi'ne dahi gereğinden fazla "pazar ekonomisi"ne yöneldiği gerekçesiyle eleştiriler getiren Corbyn, özgün bir alternatif ortaya koymaktan ve "postneoliberalist" bir tasavvur geliştirmekten fazlasıyla uzaktır.
1983 yılından beri Avam Kamarası üyeliği yapan Corbyn gibi o tarihte ilkokul talebesi olan ve günümüzde "neoliberal sol"a karşı yükselen hareketlerin başına geçen genç liderler de çarpıcı söylemler ve şiddetli neoliberalizm eleştirilerine karşılık Keynesyen tezlerin parlatılmasının ötesine geçen yaklaşımlar üretememişlerdir.
Neoliberalizm kendisini sürekli biçimde yenilerken ona getirilen "sol" eleştiriler refah devleti dağıtımları ile kamu harcalamalarının etkinliğinin ölçüm ve malî denetlenebilirliği konusunda çözümler önermekten bir hayli uzak kalmışlardır. Foucault'nun çarpıcı ifadesini kullanacak olursak, neoliberalizmin "ekonomik olmayan davranış biçimlerini ekonomik değerlendirme süzgecinden geçirilebilme imkânı sunması"na karşılık onu eleştiren "sol" bu nitelikten yoksun bir Keynesçiliği savunmakla yetinmiştir.
Semboller ve söylem
Neoliberalizme karşı anlamlı alternatifler geliştiremeyerek onun toplumsal dokuda meydana getirdiği tahribatı eleştirmekle yetinen ve Keynesyen tezleri yeniden kullanıma süren "daha sol" "sol" bu alandaki açığını sembol kullanımı, protesto ve hamasî söylemle kapatmaya çalışmaktadır.
Resmî törende "God Save the Queen"i söylemeyen Corbyn'in Glasgow çarşısında "Bandiera Rossa"yı coşkuyla haykırması bu sembolizmin ilginç örneklerinden birisidir. Kravat takmayan, saçlarını at kuyruğu biçiminde arkada toplayan, motosiklete binen böylece yerleşik değerlere tavır koyan "daha sol" "sol"un yeni liderlerinin "protesto" vurguları güçlü söylemleri, neoliberalist kemer sıkma siyasetlerinin mağduru kitlelerin, "iyiye giden ekonomik göstergeler"e karşılık "reel durumları kötüleşen" toplum katmanlarının duyduğu güçlü tepkileri dile getirmektedir.
Benzer şekilde "sola kayan" "sol"un uluslararası sorunlar hakkında daha eleştirel bir söylem dile getirmesi, stratejik ve ekonomik çıkarlar uğruna göz yumulan adaletsizlikleri vurgulaması da aynı amaca hizmet etmektedir.
Sorun eleştiri, protesto ve başarısızlıkları geçmiş deneylerle sınanmış siyasetlerin küresel neoliberalizmin doğurduğu tahribat ve adaletsizliklere çözüm getirmekten uzak olmasıdır. Neoliberalizmin "yoksulluk inkârcılığı" yaptığı doğrudur; ama bunu söylemek "yoksulluk"a çözüm getirmemektedir.
Bu alanda "sola kayan" "sol"un bir diğer açmazı en güzel örneği Sovyet ekonomik programları olan Keynesçiliğin ötesine geçmiş radikal deneylerin daha büyük başarısızlıkları beraberinde getirmiş olmasıdır.
Corbyn'in hayranlık duyduğunu ifade ettiği Hugo Chavez'in petrol fiyatlarının zirve yapması sonucunda elde edilen kaynaklarla yaratmaya çalıştığı "21. Yüzyıl Sosyalizmi"nin ulaşabildiği nokta da bu alanda ümitvâr olunmasını zorlaştırmaktadır. Meseleyi daha da derinleştiren, Sovyet deneyleri ile Venezuela girişiminin demokrasi dışı siyasal rejimler altında yürütülmüş olmasıdır.
Katılımcı demokrasi
Buna karşılık Corbyn kampanyasının sloganı "2020, Jez we can" ("Podemos" da kelime anlamı olarak herhangi bir tarih vermeden ve "evet" vurgusu yapmadan aynı mesajı vermektedir) tabandan yukarıya doğru, katılımcı bir demokrasi anlayışını dile getirmektedir. Bu yaklaşım şüphesiz "daha sol" olmak iddiasıyla ortaya çıkan hareketlerin en olumlu niteliğidir.
Ancak "küresel düzeyde örgütlenmiş sermaye" karşısında aşağıdan yukarıya gelişecek, örgütlenmesi son derece zor kitle hareketlerinin başarısının tutarlı ve hayata geçirilebilir bir "post-neoliberalist" tasavvur yaratmaya bağlı olduğu unutulmamalıdır.
Bu yapılmadıkça "önerdiği siyasetlerin uygulanmasının yaratacağı adaletsizliğin bunların uygulanmamasının doğuracağı adaletsizlik yanında devede kulak kalacağını" iddia eden neoliberalizmin küresel egemenliği sürecektir. "Sol"un başarısı ise getirdiği eleştirilerin şiddeti, ortaya koyduğu protestoların şekli ve kullandığı nostaljik sembollerin yoğunluğuna değil böylesi bir "tasavvur" yaratabilmesine bağlıdır...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.11.2018
12.11.2018
5.01.2018
29.10.2018
22.10.2018
15.10.2018
24.09.2018
16.09.2018