Nabi YAĞCI-Taraf Yazıları
Necmettin Erbakan’ın vefatı sonrasında ona karşı ilgi çok öğretici. Yüz binlerce kişinin, bugün seçim olsa yüzde bir oy ancak alacak bir siyasi liderin ölümünde onu uğurlamaya koşması düşündürücü olmalı. Düşüncelerimi aktarmaya başladığım AKP konusuyla açık ki çok yakından ilgili bir durum bu. Ama önce bu muazzam törenin görünen yüzü beni ilgilendirdi.
Necmettin Erbakan için taziyelerini bildirmek üzere birbiriyle yarışan, Fatih Camii’ne birbirini ezercesine koşan kimi sembolik figürleri görünce tarih denen cilveli sakallının yeni numarası karşısında şapka çıkardım. Asıl konumun kenarında süs gibi dursa da bu görüntüye değinmeden geçemeyeceğim.
Merhumu nasıl bilirdiniz?
Cenaze namazında hoca katılan cemaate sorar, “Merhumu/merhumeyi nasıl bilirdiniz?”, onu hiç tanımamış olanlar da içinde, cemaat hep birlikte “iyi tanırdık” yanıtını verir. Bu durum bana hiç de aykırı görünmez hatta derin bir anlam bulurum. Bu dünyanın bunca kahrını çekmiştir giden, yalnızca bu, ona saygı için yeterlidir. Bu nedenle tanımayanların bile “iyi bilirdik” yanıtı hiç de sahte değildir.
Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner , “şahsı ve TSK adına” yayınladığı bildiride “Değerli bilim ve siyaset adamı olarak ülkemize yaptığı büyük hizmetleri daima hatırlanacaktır” diyor. Bu bildirinin ardından Fatih Camii’ne devlet töreni olmadığı halde –halk töreni diyelim- 28 Şubat darbecilerinden Kıvrıkoğlu’nun yeğeni 1. Ordu Komutanı Orgeneral Hayri Kıvrıkoğlu ve bir grup asker de katıldı. Yani TSK, “merhumu nasıl bilirdiniz” sorusuna “iyi bilirdik” yanıtını verdi. Süleyman Demirel, Deniz Baykal, Tansu Çiller, Mesut Yılmaz, Mehmet Ağar, CHP, TÜSİAD, 28 Şubat şakşakçısı basın, tüm bu çevreler bugün hep birlikte “merhumu iyi bilirdik” dediler. Tam da 28 Şubat darbesinin 14. sene-i devriyesinde. Şu cilveli sakallının işine bakın siz...
Kim konuşturuyor bu insanları böyle?
Tarihin aklı. Tarihin aklı zamanın ruhudur. Bu görünümü askerin normalleşmeye çekiliyor olması, siyasetin, siyasi kültürün modernleşmesi, insanileşmesi olarak elbette bir kenara not etmeliyiz. Ama bu yetmez vicdani ve ahlaki samimiyet testinden de geçmeliyiz. Böyle yapmalıyız çünkü, “ört ki ölem” kötü geleneğimizi asla ve kat’a unutmamalıyız. Bir ülke ki, başbakanını idam sehpasında sallandırır sonra adını havaalanına verir, Adnan Menderes diye bir havaalanımız olur, caddelere adını asar. Nâzım Hikmet’i “vatan haini” ilân eder, yurtdışına kaçarak canını zor kurtaran büyük şairi öldükten sonra “milli şair” olarak bağrına basar. Ahmet Kaya, Said Nursi ve diğerleri öldükten sonra gün gelir kıymete biner.
İşte ört ki ölem kültürü budur. İki yüzlü, riyakâr, samimiyetsiz. İnsanı iki kere öldüren.
Şeriat geliyor gerekçesiyle yapılmamış mıydı 28 Şubat? Erbakan başbakanlıktan bu nedenle apar topar indirilmemiş miydi, MGK muhtırasını, yani kendi idam fermanını imzalamak zorunda bırakılan kişi Erbakan değil miydi? Tarih öncesinde değil daha 14 yıl önce oldu bütün bunlar.
Hani şeriat geliyordu?
Elde bayrak Cumhuriyet mitinglerine koşanlar acaba şimdi vicdanlarının bir köşesinde ufak da olsa bir sızı duymaktalar mı, akıllarının çengeline “acaba aldatılmış mıydık” sorusu asılmıyor mu? Son on yıldır “şeriat geliyor” diye inanılmaz biçimde toplumu kutuplaştırarak bu ülkeye zaman ve güç kaybettirenler acaba kendileriyle bir iç muhasebeye girişmeyecekler mi?
“Ne şeriat ne darbe”, diyenler “Ne Refahyol-Ne hazırol” gibi parlak sloganlar keşfedenler, demokrasiyi “sollayanlar”, bu kafayı eleştirdiğimiz için o tarihlerde bizlere saldıranlar acaba şimdi sivil demokrasi üstüne yeniden düşünecekler midir?
Bu kenar süsünü bıraktıktan sonra asıl konumuza geleyim.
Necmettin Erbakan’ın vefatı üstüne gösterilen bu büyük ilginin pek çok nedeni var ve bunlar üstünde durmak gerekecek. Yukarıda değindiğim gibi zaten AKP üstüne düşüncelerimi aktaracağım yazılarımın da içinde yer alacak bu konu.
AK Parti’nin, Erbakan ya da Milli Görüş çizgisinden kopuşu İslami radikalizmden kopuş olarak yorumlanıyor ki bana göre doğru değil bu yorum. İslami radikalizmden kopuş aslında Necmettin Erbakan ile başlar. Erbakan’ı anlatmak için çok şey söylenebilir ama bana göre onun üstlendiği misyon, sistem dışında duran İslami muhalefeti sistem içine çekmesi yani siyasallaştırması veya aynı şey demek olan demokrasi mücadelesinin bileşeni haline getirmeyi başarmasıdır.
Necmettin Erbakan siyaseti sırtında taşıyan adamdı. Nur içinde yatsın.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Üzgünüm
7.05.2012 - Gerçek muhalefetin ayak sesleri
3.05.2012 - Hasan Tahsin gerçekte kimdi
30.04.2012 - Sıcağı sıcağına...
28.04.2012 - Tarihe doğru uzun yürüyüş
26.04.2012 - Umudun gücü...
23.04.2012 - Dürüstlük üstüne
21.04.2012 - Ölüm sınırına gelindi
19.04.2012 - ‘Silahsız kuvvetler darbesi’
16.04.2012 - Bir dokun bin ah işit...
14.04.2012
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
barıs elmas
heh sımdı devletın ısı gucu bıttıde ana dılde egıtım ıcın okul acsın ogretmen yetıstırsın nelerle ugrasıyoruz devletten dıl ısteyene kadar ıs as gelısım ısteyelım bence kım kıme demıskı sen turkce konusmazsan armıza gıremezsın ısteyen ıstedıgı dılı konussun resmı dıl turkce kalmalı ana dılde egıtım bolunmenın ayak seslerı olur baska hızahı yok yarında derler bolgelere bolunelım zaten dıyenler var ısın ılgıncı bolgeler varda bolgelerı bagımsızlastırmaya calısanlarda var.onlarda canakkaleyı gezsın
veyselsaka
dillerin cokluğu zenginlik sayabilmek için anadilde öğretim eğitim hakkı şarrtır ikinçisi zorunlu din dersi zorunlu olmak tan cıkartılmalıdır ifade ve inanclar üzerindeki baskı yasak kaldırılmalıdırdüşünce suc olmaktan cıkartılmalıdır tek tekci kırmızı dilciliği bırakmalıyız düzce ve sakaryada 16 farklı dil olduğu tespit edildi bu ayrıştırıcı değil kültürel zenginlik anlamında sayılmalıdır ülkemizin resmi devlet dili türkcedir bölgesel olarak isteyen ana dilinde öğretim eğitim yapabilmelidir