Namık ÇINAR
Hep kötü olacak değil ya, iyi tarafları da var yaşadıklarımızın.
Okumaktan oldum olası hazzetmeyen bir toplum olduğumuza aldırmayın sakın; çünkü Başbakan, kitapların yazdığı çoğu şeyi yaptıklarıyla da öğretebiliyor bize, gözümüze soka soka.
Tarihin önemli bir safhasına tekabül eden monarkın “devlet” demek olduğunu; bunu terk etmemesi gereken toplumlar bakımından, parlamentosuyla ve hükümet etme organlarıyla, ordusu polisi savcısı ve yargıçlarıyla “mutlak özne” olan kendisine çalıştığını, soyut kitabî lâflarla değil arasan bulunmaz fiillerle koyuyor ortaya.
Ordular, onun düşmanları için vardır, bu yüzden.
Polis, onun güvenliği için...
Savcılar, onun varlığına yönelik tehditleri bertaraf edecek iddianameleri düzenlemek; hâkimler de yargılayıp böylelerini içeri atmak için...
Meclis, ihtiyaç duyduğu yasaları yapmak için...
Bakanlar kurulu, onun her söylediğini gerçekleştirecek şekilde ağzının içine bakmak için...
Haber alma teşkilâtı, adeta onun bilinçaltını temsil eder gibi, çoğu zaman legalitenin dışına çıkabilmek için...
Hazine, dağıtacağı arpalıklara kaynaklık etmek için...
Yandaş medya, utanmada sınır tanımadan, cenaze evlerini dahi düğün evi gibi göstermek için...
Her seviyenin biatçısı, tapılacak totemi kesintisiz parlak tutmak için...
Ve tabii ki din, bir tabu alanı olarak çatlak sesleri susturarak, toplumu istenen doğrultuda homojenize etmek için...
Budur var olmalarının sebebi hikmeti, hepsinin.
Eğer zenginleşme, vakti zamanında tarımsal alandan başlayıp aşağıdan yukarıya doğru aşama aşama örgütlenen ve tüm ülkeyi kapsayan pazara dönük bir sınai üretim faaliyetiyle değil de, kolonyal sömürü hareketlerine bel bağlanarak yukarıdan aşağıya doğru yapılmaktaysa, oranın yapısal hiçbir şeyi “kendiliğinden” olmadığı gibi, siyaseti de “tepeden inmeci”dir.
Ve yine, bir ülkede “artı değer” orantısız bir şekilde sadece merkez bölgelerin bir avuç ayrıcalıklısının ihtiyaçlarını karşılamaya gidiyorsa, nicelik olarak istediği kadar asma köprüleri, denizin altında da tünelleri olsun, orası nitelik bakımından dünyanın periferik toplumlarından olmaya mahkûmdur.
Nitekim, dış sermayenin olağanüstü teveccühü bile, yatırım saikıyla değil, artı değerden ancak başka yerlerin öneremeyeceği ölçüde paylar teklif etmek suretiyle sağlanabilmektedir.
Borsa’nın üçte ikisinin günübirlik küresel fonlara, kalan üçte birinin de bir avuç yerli rantiyeye ait olması boşuna değildir.
Bugün AB’ye alınma cazibesini dahi Türkiye’nin genç nüfusuna dayandırmak, parametresi sermaye olmak değil, sömürülecek genç ve zinde bir işgücü potansiyelinin varlığına işaret etmek içindir.
Oysa hiçbir gelişmiş ülke, uluslararası ilişkilerini emek sömürüsü çekiciliği üzerine kurmamıştır. Bunu yapan toplumlar, ancak karın tokluğuna bir hayat için, vücudunu satmaktan başka çaresi kalmamış seks işçilerine benzerler.
Ne ki toplumun, arsızlığı henüz telâfi edilememiş yeni zengin sınıfı, kaynakların kontrolünü elinde tutmayı sürdürebilmek için, çağın modern politik araçlarıyla boşu boşuna oyalanmak yerine, mutlakçı bir otoriteyi daha yarayışlı buluyorsa ve bunun hiç de yabana atılmayacak dine dayalı toplumsal bir desteği de varsa, o olanağı kullanacak ve son derece gerici olmasına rağmen tarihsel yatkınlığı nedeniyle kolayca nüksedebilen bu katı monarşizmi desteklemekten geri durmayacaktır.
Bu merkeziyetçi devletin hükümdarlığına bir de hazır heveslisi varsa, artık sadece bütün bunları mümbit kılacak besin değeri yüksek potasyumlu malzemeye ihtiyaç kalmıştır ki, o da öfkedir.
Aklın ve bilimin yerini alan öfke, bu coğrafyayı hızla monarklaştırır, dincileştirir, düşmanlaştırır, yalnızlaştırır ve sömürgeleştirir.
O yüzden Türkiye’nin çekmekte olduğu sancılar, demokrasi arayışının değil, çağdışılık üreten bir enfeksiyonun sonucudur.
twitter@cinarnamik
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.05.2022
24.03.2022
6.02.2016
30.05.2016
24.05.2016
13.05.2016
10.05.2016
8.02.2016
3.02.2016
29.04.2016