Namık ÇINAR
Makas değiştirdiği “ustalık dönemi” politikalarıyla artık Kemalist Militarizmle barış tesis etme safhasına geçmiş bulunan Başbakan Erdoğan’ın; meseleleri kökünden ele almak yerine partisinin Meclis grubuna hazırlatmış olduğu bir tasarıyla,“kurmaylık yolu”nun kendi yandaşı olarak varsaydığı “eşi türbanlı subaylar”a da açılabilmesinin, Harp Akademileri Kanunu’nda yapılacak bir değişiklikle mümkün olabileceğini ummak gibi bir gaflete kapıldığı görülüyor.
Eğer kanunun 11. madde d fıkrasındaki Akademi’ye girişe engel hâllerden olan “...eşinin tutum ve davranışlarından dolayı...” ibaresi kaldırılırsa, kurmaylığın dinibütün subaylar için de çantada keklik olacağına inanıyor.
Yâni, ele geçirmesi hâlinde bu defa artık kendisine çalışacağının hayâlini kuran ve o yüzden sistemin özüne inmekten vazgeçen Erdoğan, aslında generallere, “kurduğunuz model ve sistemde bir sorun görmüyorum. Her mihnet kabulüm, yeter ki eşi başörtülü olan bizimkilere de şans tanıyın. Canciğer kuzu sarması olmamak için bir nedenimiz kalmaz, o takdirde sizinle!” demektedir.
Bu işlerin, mevzuatlardaki kelime oyunları kadarlık meseleler olduğunu sanıyor olmalı ki; böyle yapmaktan umur bekliyor.
Öteden beri şunu söyler dururum:
Kanunda her ne kadar öyle olduğu yazılı ise de, Harp Akademileri “lisansüstü” okullardan değildirler. Keşke olsalar; lâkin akademik özgürlükleri ve bağımsızlıkları bulunmadığı için, sadece üstünden geçerek Harp Okullarının bir kez daha tekrarından ibarettirler.
Bilgi kaynakları da bire bir aynıdır. Ne ST 7-20, ne ST 7-40, ne ST 100-5, ne ST 101-5...yâni literatürde akla gelebilecek ne kadar kaynak varsa Harp Okulları’nda da Harp Akademileri’nde de birbirinin aynısıdır.
Zaten “subaylık istidatı” kazandırmak durumundaki Harp Okulu ders programlarında, öğrenilmesi akademik safhaya bırakılmış eksik askerî bilgiler olabileceğini düşünmek, subayların iyi yetişmeyip yetersizliğine işaret edecektir ki, bu hiç de akla uygun düşmemektedir.
Netice olarak kurmay subaylar, biri Harp Okulu’nda diğeri de Harp Akademisi’nde olmak üzere, âdetâ iki defa aynı eğitimi görmektedirler.
Pekiyi neden böyle yapılmaktadır?
Çünkü mevcut düzenin mantalitesi, Harp Okulu’nu bitiren her “devre”nin subayları arasından“sübjektif esaslara göre” elemek suretiyle seçilen yüzde 10 kadarını yeni baştan ele alıp işleyerek, TSK’nın “üst düzey komuta kademesi” ile onların “karargâh subayları”nı bu tarz bir metotla süzüp yetiştirmek üzerinedir. Diğerleriyle aralarına, onları kışlalarda erbaş ve erlerin başında tutan ve oldukça budanmış yetkilerle sınırlandıran katı hiyerarşiler girecektir.
Nitekim Harp Okulları Kanunu’nun 7. maddesi a bendine göre, Harp Okulları’nın görevi “...verilen görevleri yapan, emrindeki birliği eğitip yöneten muvazzaf subay yetiştirmek” iken, Harp Akademileri için aynı hedef, Silahlı Kuvvetler’e “komutanlık ve karargâh subaylığı” yapacak olanları yetiştirmek olmaktadır.
“Ne var bunda?” diye düşünenler çıkabilir. Ne ki, buradaki kritik nokta, yükselmedeki ölçütler, artık askerî liyakatlerle değil, kanunun dahi en başa yazdığı şekliyle “Atatürkçü görüşü tam olarak benimsemek” durumundaki kurmayların, birbirleriyle bile resmî ideoloji çerçevesinde yürüttükleri o vahim siyasal yarışlarla götürülmektedir.
O yüzden de ömrü kışlalarda geçmiş piyade, topçu ya da tankçı gibi muharip sınıflar dururken, ordu donatım gibi bir yardımcı sınıftan gelinerek, bölük komutanlığı dahi yapmadan önce kurmay, sonra general, ardından da ordu komutanlığına başka türlü nasıl tırmanılabilir ki?
Örneğin dün geçen bir habere göre, Polis Akademisi’ndeki notlarla oynayıp 100 üzerinden 18 alanların da sınıf geçmelerinin sağlanmasını havsalaları almayanların kavrayamadığı şey, artık polislik ya da askerlik gibi mesleklerde aranan hususiyetin, bilgi birikimi veya liyakatle yetişmişlik gibi değerler yerine, sadece ve sadece kurulu düzenin ideolojisine körü körüne itaatin yeterli görülmesidir.
O nedenledir ki, genç subayları, Harp Akademileri’ne özgürce başvurabilmeleri için sıralı sicil amirlerinin iki dudağı arasından kurtarmak lâzımdır.
Hem sonra, kendisi dahi aynı prosedürlerden geçerek kurmaylığa müstahak görülmemiş bir sicil amirinden, o konuda bir başkası için sağlıklı bir karar beklemek, nasıl bir aklın ürünü olabilir ki?
Tıpkı “akşamcı” birisinin, astının sicil hanesindeki “alkole düşkün mü” sorusuna not vermeye kalkışmasındaki garabet gibi, yâni.
Subaylığı sürmekte olan bir kişiye Harp Akademisi’ne gitmeye yaraşır olmadığını söylemek de, ayrıca“subaylık nosyonu”nu aşağılamak sayılmalıdır.
Kimin, neye lâyık olup olmadığını ancak ve yalnız “hukuk” tayin eder.
İşte bu sebeplerden dolayı, militarist vesayetçi zihniyetleri tasfiye etmek yerine biraz da kendisi nemalanmak isteyen AKP’nin bu tavrı, her alandaki reformlardan kaçınmanın bir bedeli olarak, avucunu yalamaktan öteye gitmeyecektir, sonunda.
Sosyo-politik değişimleri belki de yüzyıllık süreçler gerektiren Arap kavimlerinin binyıllık sorunlarına gündelik yaklaşımlarla balıklama dalarak, başımızı böyle Suriye’yle olduğu gibi boyuna dertlere kararsanız, demokratikleşmesini tamamlayamamış bu yurdun inanç ve her türlü özgürlüğünün, değil kurmaylarda, onbaşı eşlerinde bile yitip gittiğini görür de, öylece donakalırsınız.
Benden söylemesi.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.05.2022
24.03.2022
6.02.2016
30.05.2016
24.05.2016
13.05.2016
10.05.2016
8.02.2016
3.02.2016
29.04.2016