Ömer F. Gergerlioğlu
Geçtiğimiz hafta gündeme düşen bir haber vicdan sahibi tüm insanlarda derin bir üzüntü ve şok etkisi oluşturdu. KHK ile ihraç ve 'FETÖ' davasından hakkında yakalama kararı çıkmış olan 2 eski öğretmen eş Yunanistan'a kaçak yollardan geçmeye çalışırken bindikleri botun batması sonucu 3 çocuklarıyla birlikte ölmüştü.
Konu her ne kadar ana akım medyada gözden ırak tutulmaya çalışılsa da hasır altı edilecek gibi değildi. Her gün farklı ülkelerden insanların Yunanistan'a geçtiği bilinmekte, ancak bunların çoğu kimsesiz durumda ve T.C. vatandaşı olmadığı için Türkiye kamuoyu tarafından sıradan hadiseler olarak takip edilmekteydi. Ancak bu sefer geçiş yaparken boğularak ölen 5 kişilik Türkiye'li bir aileydi. Ortaya çıkan aile fotoğrafları ve ailenin yaşadıkları birçok KHK ve OHAL mağdurunun kendi kişisel hikayesiyle çok benzeşiyordu. Bu hikayeler her geçen gün daha da ağırlaşıyor ve Maden ailesinin ölüm hikayesinde olduğu gibi dehşet veren bir gerçek olarak hepimizin yüzüne çarpılıyordu. Maden ailesinin geçişinin öncesinde uzun süredir devam eden OHAL'in oluşturduğu sıkıntılı bir tablo vardı. Yargının hükümetten ve devletten etkilenmesi sonucu adil kararlar oluşmayacağını düşünen insanlar çareyi yurt dışına gitmekte buluyordu. Uzun tutukluluk süreleri ve tartışmalı yargı kararları adalet endişesini artırıyordu.
Maden ailesi de uzun süredir sıkıntılı bir süreç yaşıyordu. Maden ailesini çok yakinen tanıyan ve ismini vermek istemeyen bir arkadaşından aldığım bilgilere göre Midilli adasına geçiş öncesi aile oldukça sıkıntılı bir süreç geçirmişti. Bu sıkıntılara geçmeden önce hikayenin başına dönelim. Hüseyin Maden yaklaşık 16 yıl önce gazetecilik ve ana okulu öğretmenliği bölümlerini bitiren Nur hanım'la program yaptığı Samsun'daki bir radyo vasıtasıyla tanışıyor. Evlenen çiftin İki kız çocuğundan sonra çok dua ederek istedikleri bir erkek evlatları daha oluyor.
İleriye yönelik planları olan öğretmen çift Sivas'taki ilk görev yerinden sonra Kastamonu Daday'da görevlerine devam ederken 675 sayılı KHK'yla bir şok yaşıyorlar. İhraç ediliyorlar ve bu ihraç, toplumda vebalı ilan edilmeleriyle sonuçlanıyor. Aile maddi, manevi zor günler yaşıyor. Hüseyin Maden İhraç sonrası yaşadığı küçük yerde birçok özel sektöre başvuru yapıyor ancak kimse onu işe almıyor. Hatta en son müracaat ettiği benzin pompacılığı işine de alınmayınca kayın pederinin yanına Bafra'ya taşınmaya karar veriyorlar. Bu arada terk ettiği evine polis baskını yapıldığı ve çilingirle açılan kapıdan girilerek bazı evraklarına da el konulduğunu öğreniyor. Samsun'da sigortası olmayan, ağır beden gücü gerektiren bir işyerinde aylık 1000 tl'ye çalışmaya başlıyor. Her gün Bafra'dan Samsun'a gidiş gelişi hakkında yakalama kararı çıktığı için sorunlu oluyor ve işyerindeki kanapede gecelemeye başlıyor.
Ancak zamanla eşi ve kendisi gözaltına alınıyor. Devam eden mahkeme sonucu eşi Nur hanım 7.5 yıl ceza alıyor. Yargıtay sonucu beklenmek üzere Samsun dışına çıkışı yasaklanarak tahliye ediliyor. İyice tedirgin olan aile yurt dışına çıkış kararı alıyor. 5 kişilik bir aile için Kaçak yollardan tekneyle çıkışa 10.000 euro isteniyor. Bu parayı bulamayan Hüseyin bey başka kaçakçılarla görüşerek 1000 euroya bir bot satın alıyor. Kaçakçılarla birlikte bir deneme yaparak geçiş yapmaya çalışıyorlar ancak sahil güvenlik botları görünce geri geliyorlar. Bu olaydan ürken kaçakçılar Yunanistan'daki ağır cezaları gerekçe göstererek botu kullanmaktan vazgeçiyorlar ve Hüseyin Maden'e bot kullanımını öğreterek kıyıdan onu ve ailesini gönderiyorlar. Gece 23.00 sıralarında yola çıkan Hüseyin Maden önemli bir risk alıyor. 11 km civarında uzaklığı olan Midilli adasına yaklaştığını belirten bir mesaj atan Hüseyin bey ve aileden daha sonra haber alınamıyor. 3 ihtimal olduğu söyleniyor. Ya Midilli'ye ters bir yerden çıkış yapmaya çalışan botun kayalıklara çarparak delinmesi, ya da bir tekneye çarpması. 3. İhtimal ise tüyler ürpertici... Geçiş yapan Suriyeli mültecilerden bıkmış olan Yunan polisinin ateş açarak botu batırmış olabileceği de konuşuluyor.
Geçiş sonrası mülteci kamplarında kalma dolayısıyla haber alınamayacağı düşünülen aileden günler geçmesine rağmen yine bir haber çıkmıyor. Sonunda aile yetkililere durumu bildirerek yakınlarının hayatından endişe ettiğini bildiriyor. Bunun üzerine Yunan makamları haberdar ediliyor. Yapılan inceleme sonucu hiçbir sığınma merkezinde aile fertlerinin ismine rastlanmıyor. Endişe büyüyor. Bu sırada baba, ortanca kız ve küçük oğlana ait olduğu üzerlerindeki kimliklerinden anlaşılan 3 ceset Midilli kıyılarına vuruyor. Morgda bir müddet muhafaza edilen cesetlerden küçük oğlan Feridun Maden'de önemli bir bozulma olduğu gerekçesiyle savcı kararıyla kimsesizler mezarlığına gömülüyor. Ancak bu işlem sorun içeriyor zira aile kendilerine sorulmadan toprağa verildiği yönünde şikayetle bir avukat tutarak işlem başlatıyor. Ankara'dan gönderilecek DNA örneklerinin cenazelerle eşleştirilmesi bekleniyor. Anne ve büyük kızın cenazeleri ise henüz bulunmuş değil.
Dinlediklerim hüzün vericiydi ve fakat kaçak geçişlerin devam ettiği kış aylarında buna benzer vakaların daha da artabileceğinin sinyallerini veriyordu. Siyasi nedenlerle farklı kimliklerden birçok kişinin Yunanistan'a geçiş yaptığı, Türklerin Yunanistan'dan Avrupa'ya geçiş yapamayarak çok zor durumda yaşadığı bilgisi mevcut. Ege denizi ve Meriç nehrinden çok tehlikeli geçişler yapılıyor. Alman hükümeti kişi başı 17.500 euro ödeme yaptığı Yunanistan'dan Almanya'ya geçişleri önlemek için daha çok baskı yapmaya başlayınca, Yunanistan'daki mülteciler çok sıkıntılı günler yaşamaya başlamış. Türkiye'den çıkış yaptığına pişman olan maddi ve manevi zorluklar içinde yaşayan çok kişi olduğu belirtiliyor. Önümüzdeki kış aylarında insani dramın artacağı öngörülüyor.
Adliyelerde, cezaevlerinde sıkıntılar yaşanıyor. Verilen tutukluluk ve mahkumiyet kararlarıyla cezaevleri kapasitenin üzerinde insan barındırıyor. Adaletten umudunu kesen insanlarımız Ege denizinde, Meriç nehrinde canları pahasına geçişler yapıyor. Bu trajik vakalar tesadüfen olmuş olaylar değil. Türkiye'nin insan hakları karnesi zayıflıyor ve böylesi olaylar artıyor. İleriye dönük ümitvar olmamız için de bir neden görünmüyor. Zira demokrasi ve hukuka dönüş yapmamız her geçen gün daha da zorlaşıyor. Maden ailesinin dramı OHAL'de yaşananları tarif eden somut bir facia göstergesi. En azından bu olaydan sonra daha vahim olayların olmaması için tek yapılacak, Türkiye'de adaletin, hukukun, demokrasinin hakim olmasıdır.
Yazarlar
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.08.2020
26.08.2020
9.02.2018
5.02.2018
3.02.2018
25.06.2018
23.06.2018
18.06.2018
12.06.2018
11.06.2018