Pelin CENGİZ
ADANA- Küresel ekonominin son yıllarda karşılaştığı krizlerle birlikte büyüme için yeni fırsatlar aranmaya başladı. Batıdaki kentler eskisi kadar yüksek performans gösteremediği için gözler gelişmekte olan ülkelerin kentlerinde. Yakın zamana kadar ülkelerin rekabetinde ekonomilerde belirleyiciyken, bugün kentlerin rekabeti çok daha önemli bir hâle geldi. Ülkeleri pek çok farklı parametre üzerinden kıyaslayanOECD, G20, G7 gibi mekanizmalar mevcut. Ancak, artık ülkelerin kıyaslanmasından ziyade kentlerin kıyaslanması bize daha anlamlı veriler sunabiliyor.
Brookings Institution ve JP Morgan Chase’in gerçekleştirdiği 300 kentin ekonomik başarısını ortaya çıkaran araştırmada, gelişmekte olan ülkelerdeki kentlerin gelişmişliği öne çıkmıştı, listeye Türkiye ve Çin damga vurmuştu. 300 şehir arasında İzmir 2, İstanbul 3, Bursa 4, Ankara ise 9. sırada yer almıştı. Bu liste aynı zamanda yatırımcılar için de bir kılavuz niteliği taşıyordu.
McKinsey Global Institute tarafından yapılan bir araştırmaya göre, 440 gelişmekte olan şehir, 2025’e kadar beklenen küresel GSYH artışının neredeyse yarısını gerçekleştirecek. Büyümenin artık bu orta sıklet diye tanımlanan şehirlerde meydana geldiği, gelecek 10 yılda bu kentlerin küresel ekonomik büyümeye katkısının Madrid, Milano ve Zürih gibi şehirlerden daha fazla olması bekleniyor. Bunların içinde adı sanı duyulmamış ancak gelecek vaat eden şehirler var.
Demek ki, iş, kentleri sadece inşaat ve gayrimenkulle doldurup oradan gelen rant gelirini büyüme gibi göstermekle bitmiyor. Bunun sürdürülebilir olmadığı da zaten Türkiye’nin genel büyüme rakamlarından, yatırım harcamalarından, ihracatının gerilemesinden, yabancı sermaye için eskisi gibi cazip bir yer olamamasından belli.
Kaynayan kazan Ortadoğu ile pek çok açıdan doyuma ulaşmış Avrupa ve Batı kentlerinden kaçan sermayenin geçici sığınağı olmamak için fırsatları iyi değerlendirip, kalıcı ve nitelikli projeler üzerinde çalışmak gerekiyor.
Kentlerin markalaşması ülkelerin rekabet gücünü artıran bir etken. Yeter ki iddianız ve altını iyi doldurabileceğiniz bir hikâyeniz olsun.
Yukarıda kentlerle ilgili verdiğim iki çalışmadaki listelere Adana’nın girmemesi için hiçbir neden yok. Adana, yeni kurulan ATAK A.Ş. (Adana Tanıtım ve Kalkınma A.Ş.) ile büyük bir ekonomik kalkınma hamlesine hazırlanıyor. Adana Ticaret Odası, Adana Sanayi Odası, Adana Ticaret Borsası ve Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi ortaklığı ile kurulan ATAK A.Ş., yatırım ve iş geliştirme projeleri ile birlikte kendi dışından gelecek somut ve sürdürülebilir projelere de destek verecek. Adana’nın tüm iş dünyası ve yerel yönetimi işin içinde.
ATAK A.Ş. Genel Müdürü İlhami Günsel, “Avrupa ve ABD’de örnekleri çokça mevcut olan yeni akım tanıtım ve kalkınma yapılarında olduğu gibi, profesyonel şirket yapısı ile çalışacak. Bu tür şirketlerin iki temel özelliği var; bağımsız yapılarıyla çok hızlı kararlar alabilmeleri ve uygulayabilmeleri… Biz de aynı yolu izleyerek, kamu kurumları, belediyeler, meslek örgütleri, STK’lar, üniversiteler ve özel sektörle işbirliği hâlinde çalışacağız. Üç temel amacımız var. Birincisi ulusal ve uluslararası çapta tanıtım. İkincisi yerel, ulusal ve uluslararası platformlarda Adana için lobicilik yapmak, üçüncü olarak da yatırım ve girişimleri desteklemek” diyor.
Girişimcilere mentorluk yaparak yeni, farklı ve sürdürebilir projeleri desteklemeyi amaçlıyorlar. Tarım, turizm, istihdama yönelik projeleri var. Şirket kurulurken dünyadaki pek çok kentin markalaşma stratejisi incelenmiş.
Türkiye’de bugüne kadar iki kent için tanıtım şirketi kurulmuş ancak pek başarılı işler olamamış. Tanıtım ve kalkınma anlamında Adana’da kurulan ATAK A.Ş. bu anlamda Türkiye’de tek.
Belki bu çalışmanın ilk ayağı bir iki kelime ile kentlerini anlatan bir slogan ifade bulmak olacak. Cazip olanı değil, kenti en iyi anlatanı tespit etmek gerek.
Tercih sebebi olabilmek için de şehrin dinamiklerini ve konumlandırmasını iyi yapmak gerekiyor.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları










































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.03.2025
29.12.2024
14.10.2024
27.09.2024
23.08.2024
26.07.2024
21.05.2024
13.02.2023
10.02.2023
15.11.2022