Perihan MAĞDEN
Sonunda; Amerika'nın ( bilmemkaç yıl boyunca) Televizyon Babası Bill Cosby'nin, uyuşturucular verip tecavüz ettiği 35 kadın, New York Magazine'e kapak oldular.
Derginin görüştüğü onca kadının yanında bir sandalye de boş bırakılmış.
Zira bunca yıllık tecavüzcü kariyeri boyunca, tam olarak kaç kadına tecavüz ettiğini bilmenin, imkânı yok.
Tüm o bilinmeyen / bilinemeyecek kurbanlar adına boş bırakılmış o sandalye.
Bizim televizyonlarımızda da “Cosby Ailesi”yle kaç yıl boyunca, “Ne şahane aile babası yahu!” diye ağırlanan siyah aktör hani.
Los Angeles ve Las Vegas'ta savcılar yaklaşık 50 suçlama dosyasını incelemekle meşgul.
50 yıllık bir zaman dilimine yayılıyor Cosby'nin bir rezil tecavüzcü olarak geçmişi.
Adam, öylesine saygın, sevilen ve mühim biri ki, uzun yıllar boyunca “Bana kim inanır, rezil olduğumla kalırım!” diye çıtı çıkmıyor onca kadının.
Çoğu başlarına geleni tam olarak tasvir edemiyor da.
Yıllar önce vermek zorunda kaldığı bir ifadede, Cosby tecavüz etmeden önce, kurbanlarına “quaaludes” (ağır bir yatıştırıcı / gevşetici çeşidi) verdiğini itiraf etmiş.
Bu ağır ilaçlanma nedeniyle de, tam bir ifade verememe korkusunu yıllarca taşıyor Cosby'nin tecavüz kurbanları içinde.
Adamın müthiş popülaritesini, saygınlığını, zenginliğini düşünün.
Bir de tecavüz kurbanlarının satır satır herrrr şeyi anlatıp, başlarına geleni ispat etme zorunluluğunu!
Bunca yıl, bu iğrenç suç gemisini yürütmeye muvaffak oluyor Cosby işte.
Yıllar önceki (bir nevi suçunu itiraf ettiği ) ifadesi ancak ortaya çıkartılıp, konuşmayı göze alan kurbanlarının sayısı giderek arttıkça, onu savunmakta ayak direyen arkadaşları da, hata işlediklerini, besbelli yanılmış olduklarını kabul edip kamuoyundan özürler dilediler.
Dahası, Disney World'deki heykeli kaldırıldı.
Ağırlıklı olarak siyahların okuduğu Central State Üniversitesi, onun isminin verildiği binanın tabelasını söktü.
Mütevelli heyetinde olduğu Temple Üniversitesi'nden istifa etmek zorunda bırakıldı.
Güzel Yurdumuz'da suç işleyenlere asla layık görülmeyecek nice cezalandırma yöntemi, devreye sokuldu anlayacağınız.
(Hakikaten ben ülkemizde hiç kimsenin, yaptıkları ettikleri suçlar ve kabahatler akabinde ceza aldığını görmeden gitme korkusuyla yaşıyorum. Sosyal, siyasi, hukuki arenalarda yapılan her çeşit rezillik, yapanların yanına KÂR kalıyor. İsimlerinin üstüne bir çarpıcık olsun, atılmıyor.)
Tüm bu olan biten katlana katlana, dalga dalga büyürken, Bill Cosby'nin bilmemkaç yıllık eşi Camille Cosby Nuh! diyor, peygamber demiyor. İnanılır gibi değil.
Böyle adamların, böyle eşler sayesinde de (maalesef) varolduklarına / dallanıp budaklandıklarına inanmam bir yana-
İşbirlikçilik, hakikaten beni ziyadesiyle alakadar eden bir yaşam formu.

Aynı zamanda Bill Cosby'nin kariyerinin başından beri menajeri olan “değerli” eşi Camille Cosby “Kocam tecavüzcü değil, kadın severdir!” diyor.
Yeminle.
Bütün bu suçlamaları onlardan para kopartabilmek için üretilmiş komplolar silsilesi olarak tanımladığı gibi, olan biteni kendine ve kocasını star yapabilmek için emeklerine, hakaret de kabul ediyor.
Onu ben yarattım. Nelere giriştiğimin farkındaydım. Bu sorunu halledeceğiz” diyor.
Kadın-sever kocasının yanındaki haklı ve gururlu yerini alıyor yani.
Eğer işbirliğinde çok ileri gitmişseniz ve bu işbirliği sizin için hayati bir öneme sahipse, böylesi bir “tercihi körlük” devreye girebiliyor işte.
O tecavüzcü canavarın yaradılışında ciddi emekleriniz ve o kariyerin karşılığında müthiş çıkarlarınız söz konusu netice itibariyle.
(Kalbimle anlamamın imkânı yok; dört nala beynimi yardıma çağırıyorum.)
E, çamur havuzu medyasının işlevini, tercihi körlüğünü, komplo ithamlarını, acayip çarpıtmalarını, yağ gibi su üstüne çıkmalarını, bir de BU açıdan okuyun dilerseniz.
Bill Cosby'nin ve aynı zamanda menajeri olan eşinin İTİRAF YOKSUNLUĞU sizlere, memleketimize (muhtelif uyuşturucular eşliğinde ) habire tecavüz edenlerin nasıl da utanmasız ve işbirlikçilerinin nasıl da gözükara
olabileceğini de, anlatsın.
Hatırlatsın.
Memlekete bağlamadan bitirebilmek isterdim.
Ama beceremedim.
Ruhumun boğazına kadar, memleket meselelerine batmış vaziyetteyim anlaşılan.
Yine.
Yazarlar
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları












































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.10.2018
5.02.2016
28.06.2016
21.06.2016
14.06.2016
6.02.2016
31.05.2016
24.05.2016
17.05.2016
26.04.2016