Perihan MAĞDEN
Engin Altan Düzyatan diye bir oyuncu var: Şimdilerin “heart-throb”u (gönüldeşen) o anladığım. Geçen sene “Kadınların En Seksi Bulduğu Adam” filan seçildi yanılmıyorsam.
İki- üç kere filan, sunduğu “Ne Kadar Aptal ve Cahil de Olsanız/ Size Para Kazandırmaya Kararlıyız” yarışma programında OLAY YERİ İNCELEMESİ yapma imkânını yakaladım: Kasabasından kaçan bütün eltiler- görümceler onunla karşılaşabilmek için gelmişler yarışmaya.
Oyunculuk eğitimiyle iyice “toklaştırılmış” sesini konuşturuyor, gereken yerlerde “beyaz dişlerimi gösterir/ düşürürüm seni” düğmesine basıyor.
Amanin kızanlarımız- kadınlarımız nasıl gıt gıt gıdaklıyorlar bu genç adamın karşısında; nasıl bi gerdan kırıp hoplatıyorlar!
“Yahu kocanız/ dayınız/ bakkalınız- çakalınız yok mu; dönünce Manisa’ya/ Bandırma’ya bunca süte batırılmış etikek’leşmenin hesabını nasıl vereceksiniz ki?!” tarzı gerilim dolu izledim ben kadınlarımızın Engin Altan karşısındaki salınımlarını.
Hakkında TÜM bildiklerim bu izlenimlerden ibaret olan Genç Adam, geçenlerde bir sitenin alıntıladığı mülakat görüntüleriyle çıktı karşıma. “Küplere Binmiş! Sert Çıkmış!” zira.
“Anadolu Kartalları –Part: Orduya Hürmet/ Bombalamaya Reklam” filminde (pek tabiidir ki) başrollerden birini oynamış.
Ve fakat sahiplerinden birinin (diğerini tanımıyorum) Şirin Sever olduğu bu magazin programında bir delleniyor, bir celalleniyor filme dair edilen kelâmlar konusu açılınca! Sanırsın Halit Ergenç’in gölde bir nilüferin üstüne konuşlanmış hiddetli bir kurbağayı gide- giderek daha çok andırdığı Kanunî Sultan Süleyman!
Efendim: dile kolay TAM YÜZ ELLİ KİŞİNİN EMEĞİ varmış! Yetmemiş: ON DÖRT MİLYON lira HARCANMIŞ bu filme! Boru değil; Türk Ordusu’nun katkılarıyla/ know how’ıyla/ denetimiyle yapılmışmış. Kolay mıymış? Ulan Eleştirmen kolay mıymış?
Sıcak evlerinde kahvelerini içerek sinema eleştirmenleri (belki evleri buzz gibi/ belki oralet içiyorlar?) “Bla bla bla” yapmışlarmış. Bu ne rezillikmiş! Sorumsuzlukmuş! Alçaklıkmış! Düşüncesizlikmiş!
Engin Altan Düzyatan “Bla bla bla” deyip/ kahve içen eleştirmen taklidi yaparken harbiden “Bi daha yap! Nolur nolur bi da yap!” diye öyle bir gıdakladı ki Şirin Sever–
Dehşetler içinde kaldım korkudan.
Ve fakat o yalnızca “antreymiş”; daha salona buyur edilmemişiz! Meğer.
Şirin Sever’in adını bilmediğim program partneri bey atılıp “O eleştirmenlerin maaşından kesilmeli paralar!” Buyurdu. “Otuz yıl- kırk yıl ödesinler de akılları başlarına gelsin!”
Şimdi: filmin maliyeti olan ON DÖRT MİLYONU gariban Türk eleştirmenlerinin cümlesi, dört yüz- beş yüz yıl boyunca her gün film eleştirisi yazsalar denkleştiremezler –orası kesin.
Ben bu tarz filmleri fevkaladenin fevkinde sıkıcı/ fuzulî, ayrıca siyaseten yanlışçı telakki ettiğim için, eleştirilerini dahi okumuş değilim.
Ama densiz Türk Sinema Eleştirmenleri “Filmde çatışma yok!” filan gibi son derece rasyonel eleştirilerde bulunmakla kalmamış (burada “Tanrıların Gazebosu Part-18”de başrolü hak eden bir rol kesiverdi Düzyatan) BİR DE (evet! şimdi soluklarınızı tutun) FİLMİN SONUNU YAZMIŞLAR!!
Yurt Dışında bunun cezası: müebbetmiş, enjeksiyonla idam, gaz odasında son yemekmiş! Handiyse bu kin ve intikam tramvayına atladılar Engin Altan’ı sağırlama gayreti içinde program sahipleri. Özellikle “bey” olanı. Yahu: bir Türk filmi taş çatlasa altı haftada “kotarılıyor”. Altı haftada YÜZ ELLİ kişinin (kutsal) emeklerinin karşılığı olan para (meblağ) nedir ki: Eleştirmenler bu kutsal ineğe tükürmüş muamelesine layık görülüyorlar? İkide birde?
Oysa o on dört milyonla diyelim fiberoptik fabrikası kurulsaydı, ya da (askerî) bot imalathaneleri açılsaydı yurdun dört bir köşesinde binlerce işsize hayat boyu iş imkânı sağlanırdı. Sorun BU MUDUR YANİ?
Türk Filmlerine gidip de elleştirme cüretinde bulunan her eleştirmen/ köşeci “tüyü bitmemiş yetimin biberonunu kıran hain yılan” muamelesine müstahak görülüyor fantastik bir biçimde.
Oysa tavuk fabrikası kuran herhangi bir müteşebbis her nasıl başkalarını suçlama hakkını bulmuyorsa/ bulamazsa, paracıkları okkalamak için Fetih/ Gora/ İvedik ya da Top Gun San filmlerini yapan, bunu tercih eden yatırımcı da “Vay sen benim kutsal ineğime nasıl tükürürsün?!” havasına girmekten vazgeçmeli.
F16’larla uçmanın zevkini yudum yudum yaşamakla kalmıyor ayrıca bu oyuncular BU filmle: Aynı zamanda Türk Silahlı Kuvvetlerinin yüzüncü yılı şerefine yapılan bir- iki- üç nevi bir Türk Militarizm reklam filminin, gönüllü neferleri olarak siyasî tercih DE yapmış oluyorlar.
Bakınız: daha pek yakın zamanda Uludere’de geçimini temin etmek için sınır kaçakçılığı yaparken bombalanarak her bir parçaları bir başka kayanın ardına saçılan gencecik Kürtler’i katleden şanlı Türk Ordusunun/ muhteşem Türk Pilotlarının reklamını DA yapmış oluyorsun sen (başrolünü taçlandırdığın) Anadolu Kartalları filmiyle.
“Lear jet’ler İLK KEZ bir filmde kullanıldı. Bizim filmdeki hava çekimleri, dünyada daha yapılmadı,” diye (yarı) bilinçsizce övünürken, otuz beş yıldır bitirtilmeyen bir iç savaşın taraflarından birinin hem kutsamasını/ goygoyculuğunu/ fan’liğini yapıyorsun–
Hem de: “askerî demokrasi” modelinden (anayasasıyla/ andıçlarıyla/ şeffaflaşmayı reddiyle) BİR TÜRLÜ “normal demokrasiye” (bildiğimiz: Avrupa standartlarında bir demokrasiye) geçmemize razı olmayan–
Hakiki Demokrasiye kavuşamamamız için yaptığı ayak- el ve bomba oyunlarının sonu gelmeyen–
Gücünün devamlılığını temin edebilmek için (damarlarındaki kan kadar) muhtaç olduğu bir iç savaşı BUNCA YILDIR inatla/ sebatla/ azimle ve her türlü manipülasyonla sürdüren bir Askeriye’nin REKLAMINI YAPIYORSUN.
Farkında mısın?
Ayırdında mısın?
Amerika’da DAHİ artık (yirmi yıldır filan) Top Gun’lar/ Mun’lar yapılmıyor. Yapılamıyor.
Bunca yıldır bunca cana mal olmuş bir iç savaşın sürdüğü/ sürdürüldüğü topraklarda, sen kalkıp Türk Ordusunu, Türk Jetlerini kutsayan/ yücelten/ arzu nesneleştiren bir filmde başrol oynuyorsan–
BARİ “filmin dramatik kurgusundaki eksikler” diye bisküvi geveleyen Türk Eleştirmenlerine tahammül ediver küçük kardeşim.
“Her Türk asker (yalakası) doğar!” sözü yerden göğe doğru hakikaten.
Ve militarizm bağımlılığının/ askeriye sevdalılığının bu denli “masum”, “hoş görülür”, “sevilesi” bulunduğu Bu Topraklarda NE desek boş!
Ne yazsak nafile!
Beyhude!
Fuzuli.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.10.2018
5.02.2016
28.06.2016
21.06.2016
14.06.2016
6.02.2016
31.05.2016
24.05.2016
17.05.2016
26.04.2016