Şahin ALPAY
Başbakan Ahmet Davutoğlu, yeni, kulak tırmalayan meydan sesiyle haykırıyordu: “Vahdet diyoruz, tevhid diyoruz, birlik diyoruz. Bizim aramıza nifak sokmak isteyenlere cevabımız açık ve nettir. Bütün nifak odaklarını kurutacak ve haddini bildireceğiz!” (13 Şubat) Ancak bu haykırışlar AKP içinde giderek serpilen “nifak” tohumlarına çare olmayabilir.
AKP’deki görüş ayrılıklarının parti zirvesinin ötesine gittiği, saflara yayıldığı görülüyor. Bunun ilk işaretini Davutoğlu’nun başdanışmanı Etyen Mahçupyan vermişti: “Yolsuzluklar palavra değil… AKP seçmeninin yarısı bundan memnun değil.” (23 Kasım 2014) Daha belirgin bir işaret, 50 dolayında AKP milletvekilinin yolsuzluk iddiaları üzerine istifa eden 4 bakanın Yüce Divan’a gönderilmesi lehine oy kullanmasıyla ortaya çıktı. (20 Ocak) Başbakan, ilgili bakanların kendiliklerinden Yüce Divan’a gitmelerini istemiş, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan buna izin vermemişti. İşaretlerin gerisi şöyle sıralandı: Erdoğan’ın “Mal bildirimini il ve ilçe başkanları düzeyine indirirseniz görev üstlenecek kişi bulamazsınız…” uyarısı üzerine Davutoğlu, çok önem verdiğini söylediği “şeffaflık” yasa tasarısını geri çekti. HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, “Sayın Davutoğlu, Cumhurbaşkanı’na sormadan bir daha bu tür açıklamalar yapmasa iyi olur.” dedi. (6 Şubat) Başkası değil AKP’nin kurucu babalarından ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın söyledikleri ağırdı: “Emanet ehlinde olmalı. Onun bunun yakınında, tarafında, şurasında, burasında kesinlikle olmaz. ANAP’ı yıkan budur, DYP’yi yıkan budur… Biz yüzde 50 oy alıyoruz. Fakat geriye kalan yüzde 50’de bir nefret söylemine dönüşüyor. Eskiden sokağa çıkardık, taraftarımız bizi çok severdi. Karşıdaki muhalifler de saygı duyardı. Şimdi bir nefretle bakış seziyorum. Kemikleşme, kamplaşma var. Bu bizim yüzde 50 oyumuza engel olmaz. Ama Türkiye, yönetilebilir bir ülke olmaktan çıkabilir.” (7 Şubat) MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın isteğine uymayarak AKP’den milletvekili olmak üzere görevinden istifa etti. (7 Şubat) Erdoğan, kendisine “vaatlerde bulunulmuş olabilir” dedi. Davutoğlu, Erdoğan’ın istediği “Türk usulü” başkanlık sistemi için sessizliğini bozdu; “Mesele özgürlükçü olmayan bir anayasal sistem içinde gücü bir kişinin elinde toplamak değil. Ne Cumhurbaşkanımız bunu ister, ne ben isterim ne de Türkiye’de aklı başında bir siyasi sadece kendi geleceği için bir şey tasavvur eder…” dedi. (5 Şubat) Ne var ki toplumda büyük çoğunluk “Cumhurbaşkanımızın… gücü bir kişinin elinde toplamak” istediği konusunda hemfikir. Başkanlık sistemine AKP’lilerin çoğunun akıllarının yatmadığı anlaşılmakta. (Taraf, 14 Şubat) Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın, Merkez Bankası’na faiz indirmesi için baskı yapan, bankanın bağımsızlığını sorgulayan Erdoğan’a yanıtı netti: “Tek yetki Merkez Bankası’ndadır. Bunun hükümet açısından günlük bir tartışma konusu olmaması gerekir…” Aksi takdirde “risk primi ve faizler yükselir”. (14 Şubat)
Belki TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in açıklamaları da AKP’den gelen bir çatırtı olarak görülebilir: “Partimizin kararı gereği bu dönem milletvekili adayı olamayacağım. Türkiye’nin belki en büyük zorluğu şurada: İleri demokrasilerde belli görevleri yapmış olanlardan azami yararlanılıyor...” (15 Şubat) Esas çatırtının ise 24 Nisan’da belli olacak aday listeleri bağlamında patlak vereceği muhakkak. Malumunuz, adayları kim belirliyorsa, partinin sahibi de odur. Erdoğan’ın Davutoğlu’na “Sana Konya’yı verelim…” dediği basına yansımıştı. (Taraf, 5 Şubat)
AKP’deki diğer “nifak” işaretlerine yer kalmadı... Hep yazıp söylüyorum: Türkiye, Erdoğan’ın sandığı kadar ilkel bir toplum değildir; tek - adam yönetimine AKP bile katlanamaz... Belki haklı çıkarım.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.06.2023
21.12.2020
6.02.2020
18.11.2020
30.09.2020
24.09.2020
20.07.2020
8.05.2020
29.04.2020
21.04.2020