Şahin ALPAY
Muhalefet partileri başkanlık sistemine geçilmesini istemiyor. AKP seçmenlerinin çoğu dahil, seçmen çoğunluğu da öyle.
Başbakan Davutoğlu yeni yeni destek vermeye başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise, neredeyse sadece kayıtsız şartsız yandaşlarının desteğiyle, “Türk biçimi” dediği başkanlık sistemine geçilmesinde ısrarlı. Bu amaçla ülke çapında arama konferansları (kimilerine göre “ikna odaları”) kurup, seçmenin ikna edilmesinden dahi söz ediyor.
Yakınlarda çıkan bir yazımda (Zaman, 9 Ocak), bu ısrarın yönetimdeki zafiyetin itirafı, ikrarı anlamına geldiği yorumunda bulundum. Parlamenter sistemin yürümez hale geldiği, “yapısal tıkanıklık doğurduğu” iddialarının, artan iç ve dış sorunlar karşısındaki yönetim zaafının bahanesi haline geldiği bir ölçüde doğru. Ama Haluk Özdalga, geçenlerde çıkan bir yorumunda ısrarın başka yerde aranması gerektiğini yazdı. (“Erdoğan başkanlık sisteminde niçin ısrar ediyor?” Haber 3, 11 Ocak.)
Özdalga'nın DSP genel başkan yardımcılığıyla başlayıp, CHP Parti Meclisi üyeliğiyle devam eden, (Erdoğan'ın daveti üzerine katıldığı) AKP'de iki dönem milletvekilliğiyle noktalanan zengin bir siyaset tecrübesi var. Mühendis olmasına rağmen herhalde siyaset üzerine en çok okumuş ve yazmış parlamenterlerden de biri. Başkanlık ısrarına getirdiği açıklama özetle şu: Erdoğan Türkiye'de particilik alanında en çok tecrübeye ve partilerin işleyişi konusunda geniş pratik bilgi sahibi olan politikacı. AKP üzerindeki belirleyici etkisi sürüyor. Ne var ki, parti içi dengelerin hiç beklenmedik bir şekilde değişebileceğini biliyor. Üyelikten uzak kaldıkça, partiyi etkileme imkânının yavaş yavaş da olsa, siyasetin doğası gereği, azalacağını görüyor.
Bu nedenlerle Erdoğan açısından esas sorun, “ne zaman ve nasıl bir kriz çıkaracağı belli olmayan iki başlılık…” Parti üzerindeki etkisini koruyacaksa, iki başlılığı önlemek için ne gerekiyorsa yapması gerektiğini düşünüyor. Başkanlık sistemi getirilebilirse, mesele kalmayacak. Ama bu olmazsa, anayasada Cumhurbaşkanı'nın partisiz, tarafsız olmasını öngören hükmün değiştirilerek, AKP üyesi olmasının önünün açılmasına da razı. Nitekim “Partili cumhurbaşkanlığı mevcut yapısal tıkanıklığı aşabilir mi?” şeklindeki bir soruya şöyle cevap veriyor: “Tabii ki aşar. Zaten bu konuyu gündeme getirmiş olmamın sebebi de, o tıkanıklığın bu yöntemle de aşılabileceğine inanmamdan kaynaklanıyor. Çift başlılığı ortadan kaldırmak lazım. Aksi takdirde, birbirinizi ne kadar sevseniz de, geçmişte ne kadar beraber olsanız da, zaman zaman sıkıntılar söz konusu olabilir.”
Erdoğan'ın bu amaçla yaz aylarında erken seçime gidebileceğini de söyleyen Özdalga'ya hak veriyorum. Erdoğan, tek – adam yönetimine esas tehlikenin muhalefet partilerinden (ya da Davutoğlu'ndan) değil, “parti içinde bir başkasının veya birkaç kişiden oluşan bir siyasi kliğin AKP yönetimini ele geçirmesi ihtimalinden” kaynaklandığını düşünüyor olabilir. Muhalefet partileri ülkenin kaderini belirleyecek halde görünmüyor. CHP dar bir seçmen kesimine mahkûm olmuş durumda. MHP, AKP'nin yedeği işlevi görüyor; yönetimi değişse bile zihniyetinin değişmesi olasılığı sıfıra yakın. Ne yazık ki AKP ile PKK arasında sıkışan HDP, yeniden barajın altına inme tehlikesiyle baş başa.
Evet, AKP'de Erdoğan'a karşı ayaklanma ihtimali şimdilik görünmüyor. Ne var ki, içte ve dışta sorunlar büyüme eğiliminde. Muhalif aydınların ve bağımsız medyanın uyarılarıyla AKP'de, hep birlikte enkaz altında kalma riskine karşı, şu veya bu şekilde bir başkaldırı olması tümüyle ihtimal dışı değil. Ve belki görünen gelecekte Türkiye için yegâne umut da bu. Erdoğan'ın muhalif aydınlara ve bağımsız medyaya artan gazabının esas sebebi de bu olmalı.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.06.2023
21.12.2020
6.02.2020
18.11.2020
30.09.2020
24.09.2020
20.07.2020
8.05.2020
29.04.2020
21.04.2020