Serpil Çevikcan
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Washington ziyaretinin somut sonuçlarını uygulamada göreceğiz.
Erdoğan-Trump görüşmesinden çıkan tartışmasız sonuç, Türkiye ve ABD yönetimlerinin her türlü terörle mücadele konusundaki yakın işbirliğinin teyit edilmiş olması.
Erdoğan’ın Washington ziyareti, her şeyden önce ABD’nin Obama’dan sonraki yeni Başkan’ıyla ikili görüşme çerçevesinde bir araya gelmiş olması açısından önem taşıyordu.
Böylece bir anlamda psikolojik eşik de aşılmış oldu ve Erdoğan, Trump’la önümüzdeki hafta gerçekleşecek NATO Zirvesi öncesinde çok kritik gündem maddelerini yüz yüze masaya yatırma imkânı buldu.
Görüşmenin en sıcak maddesi, Türkiye’nin kırmızı çizgisi olan YPG’nin oluşturmaya çalıştığı Kürt koridoru ve ABD’nin PYD-YPG ile ilişkisi konularıydı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD-YPG ortaklığına duyulan tepkiyi Trump’a doğrudan söyleme imkânı buldu.
Ankara’nın bu konuda esnemeyeceği de dünyaya Washington’dan duyurulmuş oldu.
Görüşmenin üzerinden bu saate kadar geçen sürede yansıyanlar, ABD-YPG işbirliği konusunda Ankara ile Washington arasındaki fikir ayrılığının sürdüğünü ancak bu fikir ayrılığının sahada büyük kazalara yol açabilecek gelişmelere dönüşmesinin engelleneceğini gösteriyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hem Suriye bağlamındaki gelişmeler hem de FETÖ liderinin ve üyelerinin iadeleri konusunda Trump yönetimi tarafından verilen mesajların sahaya, uygulamaya nasıl yansıyacağını bekliyor.
Genel çerçeveyi böyle çizdikten sonra görüşmede gündeme gelen, Türkiye’nin ABD’den talep ettiği silahlarla ilgili konuda edindiğim bazı bilgileri paylaşmak istiyorum.
Belli ki bu başlık da önemli yer tuttu.
Öncelikler değişti
Trump, görüşmeden sonraki basın toplantısında, Türkiye’nin DAEŞ ve PKK ile mücadelesi çerçevesinde talep ettiği silahlar üzerinde söyledi.
Türkiye ile ABD arasındaki silah alışverişi her zaman inişli çıkışlı bir seyir izliyor.
Son olarak, Washington yönetiminin Türkiye’ye satışına izin vermediği silah sistemleri konusu gündemi epey meşgul etmişti.
Geçen 3-4 yıllık sürede içte ve dışta terörle mücadele bağlamında Türkiye’nin çeşitli silah sistemleri konusundaki talepleri gündeme geldi.
Ve geçen zamanda bu taleplerle ilgili olarak bazı öncelikler değişti.
Savunma sanayii ve güvenlik kaynaklarından edindiğim bilgiler çerçevesinde Türkiye’nin ABD’den talep ettiği silahlarla ilgili son tabloyu şöyle aktarabilirim:
Hassas güdümlü füzeler ve mercek sistemleri
1 - TSK’nın bazı tipteki tank mermileri, zırhlı personel taşıyıcıları ve makineli tüfek mermileri konusunda talepleri var. Zira özellikle Güneydoğu’da örgütün hendek ve barikat kalkışması sırasında bu mühimmatlara ilişkin stoklar önemli ölçüde tükenmişti. Ancak bu kalemler “küçük çaplı” olarak nitelendiriliyor. Türkiye, bunları bir yandan kendisi de üretebiliyor ve tedarik edebiliyor.
2 - İnsansız hava aracı (İHA) konusunda acil bir ihtiyaç yok. Ancak silahlı insansız hava aracı (SİHA) konusunda Ankara’nın daha önce ABD’den Predator talebi olmuştu. ABD, 2008’de ilk kez gündeme gelen Predator talebi konusunda olumlu dönüşler yapmadı. Türkiye, bu süreçte İsrail yapımı Heronları da kullandı. Ancak Heronlar da silahsız olduğundan ihtiyaç tam karşılanamadı. Kendi projelerine odaklanan Türkiye, ANKA’nın silah takılabilen modelini bu yıl test uçuşunu yaptı. Bayraktar gibi TSK’nın ihtiyacını karşılayan yerli İHA’lar da devreye sokuldu. Başarılı olan ANKA’lar yakında sisteme girecek.
3 - Türkiye, TSK’nın genel maksat helikopteri ihtiyacı için ABD’li Sikorsky firması ile Nisan 2011’de görüşmelere başladı ve Şubat 2014’te 109 helikopter alımı için sözleşme imzaladı. Sözleşmeye göre, aynı sayıda helikopter Türkiye’de de üretilecek ve satılacaktı. ABD Kongresi, uzun süre bu satışa izin vermedi. 2020’de teslimatının yapılması planlanan helikopterle ilgili görüşmeler sürerken, Türkiye, ATAK Helikopteri projesini tamamladı ve 2014’te hizmete soktu. Halen Sikorsky’den yedek parça alımı yapılıyor. ABD yönetiminin bu helikopterlerin alımı konusunda sorun yaratması beklenmiyor.
4 - Türkiye’nin Perry sınıfı fırkateyn talebi söz konusuydu. Ancak Türkiye’nin bu talebi “acil kalemler”
arasında sayılmıyor.
5 - Türkiye için en önemli başlık, hassas güdümlü füzeler, akıllı mühimmatlar. F-16 ve F-4 uçaklarında kullanılabilen bu mühimmattan özellikle El Bab’da, sivillerin zarar görmemesi için yoğun olarak yararlanıldı. İHA’nın lazerle işaretlediği noktayı tam isabetle vuran bu mühimmat, son dönem Suriye ve Irak’taki operasyonlarda yoğun olarak kullanılınca stoklarda azalma yaşandı. Mağaradaki teröristi bile nokta atışla vurabilen hassas güdümlü füzeye çok miktarda ihtiyaç var. Türkiye’nin ürettiği HGK-1 tipi güdümlü füzeleri de kullanan TSK için öncelikli talep, ABD üretimi hassas güdümlü füzeler ve akıllı mühimmat. Sığınak delici nitelikteki bombalar da talepler kapsamında.
6 - Ankara’nın bir diğer önceliği de İHA ve SİHA’larda kullanılan hassas kamera ve mercek sistemleri. Acil ihtiyaç duyulan bu sistemler hedefi bütün açıklığıyla ortaya koyuyor ve en gelişkin tipleri ABD ile Kanada tarafından üretiliyor. Kilometrelerce ötedeki hedefleri tespit eden bu sistemler her alanda kullanılabiliyor.
Talepleri yaratan tablo
Fırat Kalkanı Operasyonu’nu ve özellikle El Bab ayağında, İkiyakalar Dağları’nda geçen yıl yürütülen operasyonlarda yüksek derecede mühimmat harcayan TSK, halen El Bab’daki arama tarama faaliyetlerini sürdürüyor, bölgede güvenliği sağlıyor.
Suriye’de meydana gelebilecek muhtemel gelişmeler, Sincar’daki tablo nedeniyle sürekli bir teyakkuz durumu var.
Bu nedenle öncelikler ve talepler sahadaki bu tabloya göre belirleniyor.
İşte Erdoğan-Trump görüşmesinde bu konunun önemli bir başlık olarak açılmasının nedeni de bu tablo.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.05.2018
25.05.2018
23.05.2018
19.05.2018
16.05.2018
12.05.2018
9.02.2018
5.02.2018
2.02.2018
28.04.2018