Serpil Çevikcan
Afrin harekâtı birkaç cephede sürüyor.
En sıcak ve somut olan cephe, askerlerin yer aldığı, çatışmaların sürdüğü arazi.
Yağmurun, soğuğun, çamurun içinde devam eden.
Tankların, makinelilerin, uçakların, füzelerin kullanıldığı cephe.
Ancak en az onun kadar önemli bir diğer cephe var.
Oturma odalarında, televizyonda, rahat koltuklarda ve sosyal medyada süren, kamuoyunu hedef alan amansız saldırıların sürdüğü “sanal cephe”.
Amaç, fikri bölünmeyi gerçekleştirmek, zihinlere kuşku düşürmek, fay hatlarını harekete geçirerek mümkünse halkı sokağa dökmek.
Böylece askeri cephenin gerisinde büyük bir gedik açmak.
Bu sanal savaşın cephanesi kelimelerden, kavramlardan, değerlerden, bir kare fotoğraftan, anlık görüntülerden oluşuyor.
Afrin harekâtıyla birlikte, cephede gedik açmaya girişenlerin, terör koridorunu Kürt koridoruna dönüştürerek koçbaşı gibi kullanmaya çalıştıklarını görüyoruz.
Devletin de hesap ettiği bu gerçek, harekâtın sıcak olan olmayan her cephesinden Türkiye’ye karşı kullanılıyor.
Afrin harekâtı, bölgede yaşayan insanları, bir demografik yapıyı hedef almıyor.
Hedef alınan, bu insanları temsil ettiği iddiasındaki PKK’nın, DAEŞ’in metodu.
Bu yöntem şiddete dayanan, insanlara korku, acı veren, özgürlüklerini kısıtlayan, evini barkını terk etmesini stratejinin bir parçası olarak gören terörist yaklaşım.
Bu nedenle harekât, terörist yöntemlerin uygulayıcısı örgütleri hedef alıyor.
Bunu karartmak isteyenler ise harekâtın bölge halkını, Kürtleri hedef aldığını yaymaya çalışıyorlar.
Bölgeyi “Kürt koridoru” olarak tanımlıyorlar. Böylece bir taşla çok kuş vurmak istiyorlar.
- Terörist faaliyetleri karartmaya, örgüte meşruiyet sağlamaya çalışıyorlar.
- Harekât bölgesindeki masum halkı yanlarına alarak TSK’nın işini zorlaştırmaya, sivillere zarar verecek ortamlar yaratmaya uğraşıyorlar.
- Türk vatandaşı Kürtleri kışkırtarak ülkenin içini karıştırmayı umuyorlar.
- Uluslararası alanda Türkiye’yi baskı altına alacak “tepkiyi” üretmeyi hedefliyorlar.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “Operasyonlarımızı Kürtlere karşı yapılmış operasyonlar olarak ilan edip hedeften saptırma gayreti var. Şunu çok açık söylüyorum; bizim Kürt vatandaşlarımızla bir sorunumuz yoktur ve olay Kürt koridoru meselesi değildir. Olay, terör koridorunu bizim yok etmemiz meselesidir” diyor.
Devlet aklı, günümüzde böylesine karmaşık operasyonlarda bir kelimenin bir tümenden daha etkili olabildiğini biliyor, ona göre önlem almaya çalışıyor.
Aslında böyle kritik dönemeçlerde yapılması gereken, bazı yalın gerçekleri hatırlatmak.
Ne gibi?
Türkiye’de son 1 yılda 70 bin terör operasyonu yapıldığı ve bunun 40 bininin PKK operasyonları olduğu gerçeği gibi.
Afrin ve Kobani’den sızan teröristlerin 14 saldırıda 286 kişinin hayatını sona erdirdiği gerçeği gibi.
2015-2017 arasında güneydoğudaki eylemlerde 772 güvenlik görevlisinin, 299 sivilin yaşamını yitirdiği gerçeği gibi.
Sadece bu tablo, Afrin’de kesilmek istenen koridorun Türkiye açısından ne koridoru olduğunu anlatmaya yetiyor.
Anlamayana, bıkmadan, usanmadan anlatmaya devam etmek gerekiyor.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.05.2018
25.05.2018
23.05.2018
19.05.2018
16.05.2018
12.05.2018
9.02.2018
5.02.2018
2.02.2018
28.04.2018