Sevilay YALMAN
Adı adaylığı açıklandığı andan beridir duyuyordum bu lafları…
Gerek katıldığım iş davetlerinde, gerekse arkadaş, dost toplantılarında, “Binali Yıldırım’ın İBB adaylığını mecburen kabul ettiği o kadar belli ki… Sahada çok heyecansız ve isteksiz!” yönündeki söylentiler önüme geliyordu.
Önceki akşam yine böyle güzel bir dost yemeğinde aynı konu gündeme gelince ve içimizden biri de, “Başbakanlık statüsünü sona erdiren referandum ve 24 Haziran seçimlerinde bile daha aktifti ve heyecanlı bir görüntü sergiliyordu…” mealinde bir fikir ortaya atınca muhatabına sormak elzem oldu artık.
Aradım Binali Bey’i…
“İsteksiz misiniz İstanbul için gerçekten?” dedim.
Ve tabii Yıldırım’ın o kendine has üslubu ile beklediğim yanıtı aldım.
Sözlerine, “Ne münasebet?” diyerek başladı ve şöyle devam etti:
“Kimseye söylemedim şimdiye kadar. İlk kez sana söylüyorum bunu. O da düşünülenin tam aksine ne kadar istekli ve heyecanlı olduğumu ispat etmek için…
Alınmasınlar ama benim için bu şekil düşünenler yanılıyor fena halde.
Çünkü aksine önceki görevlerimde olmadığım kadar çok heyecanlıyım…
Böyle bir güzelliğe, dünyanın en güzeline nasıl isteksiz olur insan?
En büyük hayallerimden birisiydi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı…
Kaldı ki bu hayal sadece benim değil… İstanbul’u bilen, İstanbul’la azıcık yolu kesişen her siyasetçinin hayalidir.
İstanbul’a hizmet sunabilme şansına sahip olmak bir şereftir çünkü.
Biliyorsunuz… Nasip oldu, yıllarca Ulaştırma Bakanlığı görevinde bulundum. Türkiye Cumhuriyeti’nin Son Başbakanlığını yaptım. Ve sonra da TBMM Başkanlığı gibi çok müstesna bir sorumluluğu aldım.
Ve en büyük hayallerimden olan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı ise şimdi kısmet oldu.
Nasıl isteksiz olabilirim?
En büyük hayallerimden birine kavuşmak üzereyken nasıl heyecansız olabilirim… “
***
Aziz Yıldırım futbola gerçekten veda etti…
Futbol dünyasının gündeminde, TFF Başkanlığı’ndan istifa eden Yıldırım Demirören’in yerine kimin geleceği konuşuluyor.
Bir sürü isim var adı geçen.
Fenerbahçe’nin eski Başkanı Aziz Yıldırım da onlardan biri.
Aziz Başkan önceki gün yazılı bir açıklama yaparak; "20 yıllık Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanlığı'nın ardından sporun herhangi bir noktasında aktif olarak yer almayı düşünmüyorum" dedi…
Bu açıklamasının ardından bazılarının sosyal medyada; “Böyle der Aziz Başkan ama sonra, ‘Taraftar çok istedi. Kıramadım’ deyip adaylığını açıklar!” yazdığını gördüm.
Ben zaten biliyordum Yıldırım’ın böyle bir görevi asla kabul etmeyeceğini ama tesadüf işte… Yazılı açıklamanın yapılmasından hemen sonra bir araya geldik.
“Öyle der, böyle der Aziz Yıldırım ama sonunda TFF Başkanlığı koltuğuna oturur” şeklinde gereksiz düşünceye sahip olanlara sesleniyorum…
Asla ama asla aday olmaz Aziz Yıldırım.
Ve bence sadece TFF Başkanlığı’na değil, Ali Koç gelip dese ki; “Al Başkan n’olur geri al Fenerbahçe’nin başkanlığını!”…
Onu bile elinin tersiyle iter.
Çünkü o şu andaki hayatıyla çok mutlu.
Bir kere, yıllarca ihmal ettiği ve bu yüzden de istenilen noktaya getiremediği şirketinin başında.
Diyor ki: “Arkadaşlar… Tamam. Çok büyük onur benim için. Çok gurur duyulacak işler yaptık arkadaşlarımla birlikte Fenerbahçe Başkanlığım döneminde… Ama o 20 yıl boyunca o kadar çok aksattığım, yapamadığım, kaçırdığım şeyler olmuş ki… Resmen ıskalamışım hayatı.
Artık aynı şeyi yaşamak istemiyorum.
TFF Başkanlığı’na layık görülmek de büyük şeref elbette ama benim bundan sonra ki hayat mottom çok farklı!
Hayatımın bundan sonrasını… Yani geri kalanını ailemle, eşimle, dostlarımla beraber geçirerek doya doya yaşamak istiyorum…”
Yazarlar
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.02.2021
15.01.2021
6.01.2021
9.02.2020
15.07.2020
13.06.2020
11.06.2020
9.05.2019
29.04.2019
6.02.2019