Şeyhmus DİKEN
Aklımın köşesinden geçirmezdim en az onbeş yıl evvel Van Gölü seyahatinde Ahlat’tan anama armağan olarak aldığım ceviz ağacından yapılma sedef işlemeli Ahlat Bastonunun bir gün bana lazım olacağını.
Evet, siz bu satırları okuduğunuzda o bastondan destek alarak alçılı kırık ayağımla dolaşmamın üzerinden tam dört hafta geçmiş olacak. Birkaç gün içinde kontrol röntgenini çekip bakacağız sol ayak başparmağının eklem yerinden üç parçalı kırık eğer kaynamışsa alçı sökülecek.
Şimdi size kırık ayağın hikâyesini yazacağım. 12 Haziran 2014 Perşembe akşamı Avrupa Komisyonu Türkiye Büyükelçisinin Diyarbakır Suriçindeki Balıkçılarbaşı semtinde Gren Park Otel’de (Eski Klas Oteli) akşam yemeğine davetliydim. Akşam sekizde başlayan kentin sivil toplum örgütlerinin yöneticilerinin ve belediye başkanlarının da katıldığı yemek saat on sularında bitti. Oğlum arabayla beni almaya gelmişti. Beklediği yeri söyledi çıktım. Kapının önünde aracı görmeyince tekrar telefon açıp sordum. Otelin kapısında protokol araçları olduğundan biraz ileriye Balıkçılarbaşına yakın bir noktaya park etmiş, yürüdüm. Balıkçılarbaşı ile Gren Park Otelin arasındaki eski Muş Oteli’nin sokağının başını birkaç adım geçmiştim ki, arkamdan şiddetle peşpeşe kafama üç yumruk indirildi. Üçüncü yumrukta yere yüzükoyun kapaklandım. Gözlüğüm gözümden fırladı. Telefon elimden iki parçaya ayrılarak fırladı. Bağırarak yerden kalktığımda sokağın başında birkaç kişi vardı. Ve beni darp eden sokağa kaçıp kaybolmuştu. Tuhaf olan telefon iki parça halinde yerdeydi, alınmamıştı. Hemen oradakilere yönelip sordum, kimdi neden vurdu filan diye. Abi boşver delinin biri çek git zaten birazdan polis de gelir dediler. Yapacak bir şey yoktu. Biraz ilerde mobese kamerası vardı. Olanı biteni gün boyu çekiyordu. Ayrıca otelin kapısında hem otel güvenliği, hem de polisler duruyordu. Hiçbir hareket göstermemişlerdi.
Sakin olmalıydım ve düşünüp karar vermeliydim. Eve vardığımda saat onbir sularıydı. Dirseğimde dizimde sıyrıklar vardı. Sol ayağımın başparmağından eklem yerine kadar ağrı ve şiş vardı. Burkulduğunu düşünerek geçer dedim. Geçerdi, iyileşirdi de! Yapılan neydi. Bir şey alınmamıştı. Tuhaftı, yapılan şiddet doğrudan şahsıma mı yönelikti, yoksa sıradan bir darp ve gerçekleşmemiş bir gasp vakası mıydı?
Ertesi sabah Çanakkale’ye bir ay öncesinden verdiğim söz gereği söyleşiye gitmem gerekiyordu. Sabah dokuzda şehirden ayrıldım. Gün içinde Çanakkale’ye varınca dostları aradım. Hele bir soruşturun bu iş neyin nesidir, doğrudan şahsıma yönelik ise gereğini yapalım, diye. Çanakkale’de ayağımın aksadığını soran dostlara ise burkuldu geçer diye geçiştirdim. Bir gün sonra haber geldi. Doğrudan bana yönelik değilmiş, tesadüfmüş. O bölgede sıkça benzer telefon ve çanta hırsızlığı oluyormuş. Bu da onlardan biriymiş. Ve zaten yapanlar da beni tanımıyorlarmış. Telefonu almak istemişler(miş), yere düşüp iki parçaya ayrılınca artık hayır gelmez diye vazgeçmişler. İki değişik kaynağın soruşturmasından çıkan sonuç buydu.
Kısmen rahatlamıştım, yoksa uğraşacaktık! İyi de hırsız beni tanımıyor. Ama çok iyi biliyorum ki, devlet beni çok iyi tanır. Polis de öyle. Katıldığım bütün etkinliklerde, toplantılarda kameraya çekerler. İçlerinde hemen her etkinlikte yüzyüze görüştüğümüz kimileri ile artık kendi polisimiz gibi neredeyse “akraba” olduğumuz yüz aşinalığından merhabalaştıklarımız bile var. Yani devletteki sicilimiz hayli kabarık. Polis neden mobeseden izleyip de merak edip sormadı!
Neyse bu da ayrı bir merak ya! Öyle kalsın.
Çanakkale programı dönüşünden bir gün sonra kardeşim Doktor İlhan’ın vefatı nedeniyle ayağımın ağrısını sızısını unuttum. Yine aksayarak yürüyorum ama dert etmiyorum. Akşamları buz koyuyorum biraz rahatlıyor. Taziyenin üçüncü günü kayınbiraderim Doktor Baran’ın ısrarıyla hastaneye gidip röntgen çekince kırık ortaya çıktı ve alçıya alındı.
Şimdi buradan orta yere şunu sormak istiyorum. Sadece anılan noktada enaz beş arkadaşım dostum değişik zamanlarda darp edildi. Davut Ökütçü, Mıgırdiç Margosyan, Abdurrahman Aslan ve diğerleri. Üstelik çantalarını, telefonlarını kapmak için yerlerde sürüklediler insanları hırsızlar gaspçılar. Kentin sadece suriçinde değil başka noktalarında da benzer kapkaç, hırsızlık ve gasp olayları yapıldı, yapılıyor yani hırsızlık sanki vakayı adiyeden…
12 Haziran gecesi saat 22.15 sularında Gren Park otelinin Balıkçılarbaşına doğru eski Muş Otelinin sokağının başındaki darp edilme anının kayıtları silinmemişse mobesede kayıtlıdır. Belki ondan sonra muhtemel hırsızlıklar da kayıtlıdır. Yirmi santim sola devrilseydim kafam asfaltla buluşan kaldırım taşına çarpacak belki beyin kanaması geçirecektim.
Buradan sesleniyorum. Bu bir aylık zaman dilimi içinde çokça konuşup paylaştım. Neden bunların önü alınmaz. Sorum, sorgulamam orta yere! Hani valilikte turizm toplantıları filan yaparlar ya! Boşuna sayın vali benden söylemesi. Önce yüzünüzü sokağa dönün. Getirmeğe çalıştığınız turist sokakta yürür, salonda değil.
Kimse bana hırsızlığın, gaspın, darp etmenin hatta cana kast etmenin; mağduriyetin sonuçları üzerinden bir savunma ve okumasını yapmasın. Bunu onlara ders verecek kadar iyi bilen ve defalarca yazan biriyim. İşte, evlerinden köylerinden sürülüp kentlere gelen yoksul insanların ikinci kuşak çocukları çaresiz kaldılar falan filan diyecekler, doğrudur bunlar. Peki, sormazlar mı adama dünyada bu işi bölgesel ve iç savaşlar sonucu büyük travmalarla geçiren ve çözümler üreterek atlatan ülkeler var. Onlar çözüm buluyor da biz niye bulamıyoruz. Devlet çözüm üretmek zorunda. Bu tür darp, gasp eylemleri belki yoksulluğun öfkesinin dışavurumu olarak başlar ama bir süre sonra mafyatik çete örgütlenmelerine döner, dönüşür. Diyarbakır’daki hali pür melal budur. Şu an kentte devletin de kent kamuoyunun da lakaplarını dahi bildiği duyduğu sokak çeteleri var. Üstelik ben sadece hırsızlığı, gaspı ve darpı yazdım. Uyuşturucu ve ötesini ise…
Demokratik etkinliklerde, basın açıklamalarında, mitinglerde bütün gücüyle gördüğümüz devletin bu gibi terörize gasp ve hırsızlıklarda da “koruyucu güvenlik talimat”larının gereğini yapması şart. Ve tabi kalkınma, planlama vizyonerliğinden her daim dem vuran anlı şanlı iktidarın da istihdama yönelik müdahaleler geliştirmesi gerek.
Ve bir sözüm de gönül ortağı olduğum; oyumu, tercihimi, duruşumu her daim kendilerinden yana kullandığım BDP-HDP’de yöneticilik yapan arkadaşlara da birkaç sözüm olacak. Lütfen bu mesele de öncelikler sıralamasına alınsın. Birkaç gün önce yolda karşılaştığım Diyarbakır İnsan Hakları Derneği Başkanı dostum arkadaşım Raci Bilici, kırık ayağımı ve elimdeki bastonu görüp sorunca, anlattım durumu ve dedim ki! Ya hu Raci İHD’ye gelip kırık ayakla basın açıklaması mı yapaydım. Bu meseleler için bir miktar duyarlılık oluşturmak gerek! Çevremde üstelik sivil toplum örgütlerinde aktivist olup da hergün o sokaklarda dolaşanlardan bizzat kendileri ya da çevrelerindekilerden biri darp edilmeyen hırsızlığa ve gaspa maruz kalmayan yok gibi.
Sokaklarında “güvenle” dolaşılabilecek bir şehrin hemşehrisi olmayı istemek sizce çok mu uçuk…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
16.04.2024
1.01.2024
21.04.2020
27.10.2019
10.06.2018
16.09.2017
21.05.2017
15.02.2017
5.02.2017
14.01.2017