Şeyhmus DİKEN
Yakın günlerde işi nedeniyle bir ayağı sıkça Ankara’da olan işinsanı bir dostumun tespitleri gündelik hayatta kısmen basına yansıyanları doğrular nitelikteydi. Kamuoyuna çokça yansımayan korkunç bir “kapalı devre” hayatlardan söz ediyordu kendilerine övünerek “muhafazakâr” camia diye tarif edenler arasında.
Hani (ak)sarayın altın varaklı ve her bir tanesi bin lira değerinde olduğu vurgulanan su bardakları vardı ya! Aynen onun gibi işte!
Üzerine altın tozu serpilerek hazırlanmış yiyecekler mi, altın yaprağı şekliyle süslenmiş özel tasarım pastalar mı? Adeta “ibadet eder” gibi kendi içlerinde eğlenen kapalı devre şaşaalı bir cemaat yaşantısı, diye tarif etmişti.
Doğrusu bu durum, CumhurBaşkanının sözlerini doğruluyordu. Daha, önceki günkü (14 Mayıs) Van mitinginde diyordu ki; “Diyanet İşleri Başkanı ile Arnavutluk’a ziyaret yaptık. Sordum Sayın Mehmet Görmez’e Mercedes vakasını. ‘Abarttıkları gibi değil, 330 bin lira’ dedi. Yahu soruyorum size koca Diyanet İşleri Başkanına 330 bin liralık Mercedes ne ki! Eleştirenlerin hangisinin altında o Mercedes’lerden yok ki!” diye onaylamaları için Vanlılara soruyordu. Aslında bu onay bekleyen soru’nun içinde kendi harcamalarına da zımni bir onay beklentisi vardı sanki!
İktidar cephesinde sıkı bir çöküş var. Bu çöküşün en büyük göstergesi artık anlatacak, vaat edecek hiçbir şeyi kalmamış bir zorba devlet erkinin dine, inanca, kutsal kitaba sarılarak, kendi dininden olup da kendi siyasetinden olmayanları dahi “ötekileştirerek” dindışı saymasının tükenmişliği yaşanıyor bu tuhaf ülkede. Kürtler, Ezidiler, Ermeniler, Aleviler dinleri, inançları, etnik kimlikleri üzerinden sırf siyasal tercihleri nedeniyle adeta tehdit ediliyorlar.
Yedi Haziran’a bir aydan az bir zaman kala AKP iktidarının canhıraş ve kulakları tırmalayan çığlıkları meydanları doldururken; muktedire aklıselimle muhalefet eden HDP’nin yükselişi doğrusu göz dolduruyor. HDP EşGenelBaşkanı Selahattin Demirtaş akılcı ve kendi üzerinden bir seçim politikası yürüterek bugüne kadar HDP siyasal çizgisini tercih etmemiş seçmenlerin kalplerine doğrudan hitap ederek ciddi bir rüzgâr estiriyor.
Siyasal İktidar Cephesinde AKP ile somutlaşan ciddi bir erozyon, erime, tükeniş ve bunların yanında çılgınca bir saldırganlık var. Öte yanda ise iktidara cepheden muhalefetin sakin, kararlı, mütedeyyin, hırçınlaşmayan ama öfkesini sahici bir kararlılıkla örgütleyen ve HDP şahsında simgeleşen bir siyasal eda var.
Öngörülerim beni yanıltmaz ise bu iş çok büyük bir “yol kazası”na uğramaz ise “tamamına erecek”.
Görünen o ki 7 Haziran seçimlerinde; HDP aday listelerindeki yetersizliklerine rağmen benim tahminim yüzde 13 gibi bir oy oranını yakalayacak. CHP yüzde 28, MHP yüzde 18, AKP de yüzde 41 dolayında oy alacak. Bu sonuçlar AKP’yi tatmin etmeyecek. Seçimlerden sonra tek başına, ya da dışarıdan destekli bir hükümetle AKP yeniden iktidar olsa bile sağlıklı ve uzun ömürlü bir geleceği olmayacak. AKP’nin ipi çekildi / çekilmiş gibi. Hızla gümbürdeyerek gidecek. Dünyanın bütün egemen iktidarları güçlerini devletin askerine, polisine dayandırırlar. Asker, polis bile iktidara vereceği oyu tartışıyorsa muktedirin işi hayli zor!
Peki, bütün bunların alternatifi ne diye akla gelebilir…
Büyük bir kehanet değil benimkisi! Ama şimdiden söyleyeyim. Türkiye orta vadede AKP’nin siyasal arenadan zayıflayarak silineceği ve CHP’nin eski hastalıklarından kurtularak demokratikleşeceği ve HDP ile ittifak kurarak birçok seçmenin gönlündekini hayata geçirecekleri günlere doğru gidiyor gibi…
Ama bunların hayatiyet bulması için;
AKP’nin saltanatla, dini ve kutsal değerleri malzeme yaparak ısrarının kendi sonunu getirmesi gerek…
CHP’nin içindeki safraları temizleyerek sahici bir perspektifle Kürt Sorununun Demokratik Çözümüne dair demokrat bir politikayla donanması ve olası müttefiklik hesaplarını yeniden masaya yatırıp gözden geçirmesi gerek…
Ve elbette HDP, bu ülkede geleceği olan ve vitrindeki tek parti olarak bir “proje” partisi olmaktan kalıcı bir siyasal parti olma moduna hızla evirilmesi gerek. Bunun yanında aslında Türkiye’nin siyasal demokrasisine de sahici bir katkı sunacak rol modelle var olacağını göstermesi gerek…
Bunlar tabii ki, hayli erken öngörüler. Böyle bir siyasal konumlanmaya henüz çok zaman var. Bekleyecek göreceğiz…
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
16.04.2024
1.01.2024
21.04.2020
27.10.2019
10.06.2018
16.09.2017
21.05.2017
15.02.2017
5.02.2017
14.01.2017