Sezin ÖNEY
Türkiye’de demokrasinin bir günde yerli yerine oturmayacağı belliydi de, düşününce, yaşananlar aslında yine de gülünç derecede tuhaf... Ortadoğu’nun model ülkesi, Avrupa’yı falan çoktan aşmış, “real politik”in kitabını yazmış bir devlet gibi algılanan Türkiye’nin istihbarat örgütünün başındaki kişi, aniden “aranan” kişi oluyor.
Türkiye’nin, bir nevi bölgesel ABD olarak güçlenmesi, açıkçası beni hiç ilgilendirmiyor. Tersine, Türkiye’nin bölgenin kaderini yönlendiren bir güç haline gelmesinin, siyasette şahinleşme eğilimimin güçlenmesi, barışı daha kendi içinde tanıyamadan savaş müptelası hale gelinmesi, silah endüstrisinin tıpkı “sağlık turizmi” gibi bir gelir kaynağı olarak görülmeye başlanması gibi, ülkeye yarar değil zarar verecek sonuçlarının olacağına inanıyorum.
Ama, Türkiye’nin geleceğini bugün yönlendiren ve kendilerini birleştiren başlıca özellik ortak payda herşeyden önce “inançlı bir milliyetçilik” olan yönetim kadroları açısından, son olaylar acıklı ve bir o kadar da gülünç.
Dünya, biraz karışık bugünlerde ve Türkiye medyasına bakılırsa, zaten dünya genelinde ne olup bitiyor kamuoyunun fazla bilgisi olamıyordu; üzerine Milli İstihbarat Teşkilatı’nın yöneticisi Hakan Fidan da, resmen “kaçak” olarak yaşayınca, devletin de “istihbaratsız” yaşayabileceğini görmüş olduk. Demek ki, devletin haber alma kaynağı olan MİT’e de gerek yok; gerek devlet gerekse de millet olarak bölünmez bir bütün halinde, böyle içe kapalı, dünyadan kopuk bir adacık gibi yaşabiliriz.
Avrupa’da aşırı sağ almış başını gidiyor, paramiliter gruplar halinde örgütlenip, hedef bellediği göçmenler, Romanlar ve Müslümanlar gibi gruplara zarar veriyor. Kapı komşusu Suriye keşmekeş içinde; Kafkaslar’da, Dağıstan, İnguşetya gibi yerlerde ciddi çatışmalar yaşanıyor. Türkiye’nin kendi topraklarında, Kürt sorunu için her zaman krizli bir ay olagelmiş mart yaklaşıyor.
Geçtiğimiz günlerde, Ergun Özbudun’un, Çağdaş Türk Politikası: Demokratik Pekişmenin Önündeki Engeller kitabını okurken, Guillermo O’Donnell’dan yaptığı şu alıntı dikkatimi çekti. Özbudun’un bu çalışmasında, Türkiye’nin dünü kadar bugününe ilişkin de bir çok anahtar gizli; ama, bir de, Türkiye’ye uzaktan, başka bir sahanın araştırmacısı olan bir akademisyenin yorumuyla bakalım.
Güney Amerika üzerine birçok araştırması olan O’Donnell, geçtiğimiz aylarda kaybettiğimiz bir hukukçu/siyaset bilimci. O’Donnell, demokratikleşmenin iki merhale sonucu gerçekleştiğine dikkat çekiyor.
İlk safhada, otoriter yönetimden “demokratik hükümete” geçiliyor. İkinci olarak, “siyah-beyaz” diye kolayca ayrılan tarafların ötesinde, bir sürü ara tonun devreye girdiği, “demokratik” olan demokrasiyle imtihanının başladığı daha zorlayıcı bir safha olan dönem başlıyor; demokrasinin pekişmesi süreci yani.
Bilinmezlikler, karmaşalar, karışıklıklarla dolu bu dönemde, “otoriter bir geri kayışın” yaşanması da son derece muhtemel.
Türkiye’de de, bu ikinci safhayı yaşıyoruz ve “sivil vesayet”, “sivil faşizm” gibi kavramları sığ bir muhalif söylemle bol keseden kullanırken, sürecin doğasının ne denli karmaşık olduğunu unutuyoruz.
Bu son yaşananlar, bize iktidar partisini ve Türkiye’yi yöneten güçleri ne kadar az tanıdığımızı, yani demokrasinin temel şartlarından biri olan “şeffaflıktan” ne denli yoksun olduğumuzu gösterdi.
Adalet ve Kalkınma Partisi, yola çıktığı günden beri çok parçalı bir bütün. Bugün de, bu farklı parçalar arasında farklı görüşler birbiriyle yarışıyor; hatta aynı kanaat, aynı “cemaatin” içinde bile onlarca değişik yaklaşım var.
Böyle olması doğal elbette, fakat bu görüş ayrılıkları, güç yarışmaları dramatik bir kırılma ile ortaya çıkınca, safların hemen sıklaştırılıp, dışarıya yekpare görüntülerin verilmesi kaygısı, sonuçta, şeffaflığı, dolayısıyla demokrasinin pekişebilmesini engelliyor.
Kaldı ki, KCK operasyonları, Kürt sorununun “çözümü” olarak, vebali bütün Türkiye’ye mal olacak, bir nevi siyasi kumar. Son olaylar, Barış ve Demokrasi Partisi’nin verdiği rakamlara göre, 2009’dan bugüne değin yaklaşık 4.500 kişinin tutuklanmasına yol açan bu operasyonların, kim tarafından, neden yapıldığını da iyice şaibeli bir hale getirdi.
Ne var ki, Türkiye’nin vatandaşları olarak, uygulanan politikalarda söz sahibi olamıyoruz da, kaderimiz bu politikalarla şekilleniyor.
Yargı’nın bir intikam mekanizması haline gelmesi üzerine, yarın daha da geniş olarak, İspanya’dan bir örnekten hareketle eğileceğim.
Türkiye’de Hrant Dink davası, şimdilik, adalet bakımından hüsranla sonuçlanırken, İspanya’da da, insan hakları davaları üzerine odaklanan savcı/hakim Baltasar Garzón’un yargılandığı bir dava başlıyordu. Bu dava sonuçlandı ve Garzón’un meslek hayatı bitirildi.
İronik biçimde Hrant Dink Vakfı ödülünün de sahibi Garzón, Türkiye’de en çok Şili’nin eski diktatörüAugusto Pinochet’nin peşine düşerek, yıllarca onu siyaseten destekleyen Britanya’nın başkenti Londra’da yakalanmasına ön ayak olmasıyla tanınıyor.
Oysa, Garzón’un, Bask Ülkesi’nin ayrılıkçı örgütü ETA’dan, İspanya’nın merkez sağ partisi Partido Popular’ın yolsuzluk dosyalarına, neredeyse 40 yıl iktidarda kalan Franco rejiminin ölüm mangalarının davalarına kadar deşmediği “kirli” konu, basmadığı ayak kalmadı. Bedeli de, mesleği oldu.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.10.2025
28.09.2025
25.04.2025
3.02.2025
29.01.2025
17.01.2025
7.11.2024
6.11.2024
24.10.2024
27.06.2024